Yahudi Muhacirler -30
Filistin'deki tedhiş örgütü İrgun Zvei (Leumi), aktif hareketlere devam etmekteydi. İlginç olan son zamanlarda, önceleri adını sıkça duyuran bir başka Yahudi tedhiş örgütü olan Hagganah'ın sessizliğe bürünmesi. İrgun Zvei örgütü, bir hafta öncesine kadar Hagganah örgütünün de kendilerine katılması konusunda öneri sunmuş olmasına rağmen, katılıp katılmadıkları konusunda henüz basına bir haber düşmemişti.
Acre kentinde yer alan hapishaneye saldırı düzenleyen örgüt üyelerinden üçü yakalanmış ve idam edilmişti. İdam edilmezden önce, arkadaşlarını idamdan kurtarmak için İrgun Zvei örgütü iki İngiliz çavuşunu kaçırmış ve arkadaşlarının bırakılması karşılığında söz konusu askerlere birşey yapmayacaklarını belirtmişlerdi. Fakat görülüyor ki İngiliz otoritesi böyle bir anlaşmaya gerek duymadan üç tedhişçiyi asarak idam etmiştir. Böylece gözler, kaçırılan İngiliz çavuşlarının akıbetinin ne olacağına çevrilmişti...
"31 Temmuz 1947-Hür Söz-s:1
Filistindeki Karışıklık
Acre hapishanesine hücum esnasında yakalanan üç Yahudi gencinin idamı Yahudiler üzerinde oldukça mühim tesirler bırakmıştır. Bilindiği (üzere) İrgun Zvei ismini taşıyan tedhişçi teşkilatı ayın 12'sinde iki İngiliz çavuşunu kaçırmış ve ayni gün hükûmet makamlarına müracaat ederek idama mahkûm edilen üç Yahudi gencinin idamı tahakkuk ederse, kaçırılan iki çavuşun da onlar tarafından idam edileceği bildirilmiştir.
Kaçırılan çavuşlar, askerî ve sivil polis kuvvetlerinin 15 günden beri yaptığı araştırmalara rağmen bulunmamışlardır. Resmi mahfiller bilhassa Yahudilerin asılışından sonra onların da öldürülmüş olduklarını tahmin etmektedirler.
Kaçırılan Çavuşun Babası Yahudilerden Rica Ediyor
Alınan son haberlere göre, kaçırılan iki çavuştan birinin babası, bir mektupla Yahudi teşkilatı Kumandanına rica etmiştir. Mektubda şöyle denmektedir: "Oğlumu öldürmeyin, onun Yahudilere karşı hiçbir kızgınlık ve aleyhtarlığı yoktur, bir askerdir ve disiplin altında, kendisine verilen emirleri ifadan başka hatası yoktur."
Yahudi Muhacirler'in, İngiliz hükümetinin ön gördüğü program içerisinde Mağusa'ya gelmeleri ve ardından yine bir programla Filistin'e götürülmeleri sürerken, diğer taraftan izinsiz olarak, kendi imkanları ve organizasyonlarıyla direkt olarak Filistin'e gitmeye çalışan Muhacirlerin yakalanıp, geldikleri yere gönderilme çalışmaları sürmekteydi. 4500 kişilik bir Yahudi Muhacir kafilesinin izinsiz olarak Hayfa'ya yola çıkarken Akdeniz'de yakalanıp ayrıldıkları yer olan Fransa'ya geri gönderilmeleri neticesinde, gemiden inmeyerek hükümetlere sıkıntı yaratmaları da sürmekteydi...
"31 Temmuz 1947-Hür Söz-s:2
Yeniden 222 Yahudi Geldi
Empire Comfırt isimli vapurla bugün limanımıza evvelce geldiği haber verilen mikdardan mada yeniden 222 Yahudi gelmiştir. Bunların 166'sı erkek 64'ü kadın 2'si de çocuktur.
01 Ağustos 1947-Hür Söz-s:1
Birkaç Satırla
*Dün İngiliz Nazırlar toplantısında verilen bir kararla, halen gemide olup Fransız limanlarında beklemekte olan 4500 Yahudinin Fransaya çıkmaya razı olmadıkları takdirde, ne Filistin'e ne de Kıbrıs'a gönderilmeyecekleri bildirilmişti.
Hatırda kalmış olabileceği gibi bu 4500 Yahudi bundan bir müddet evvel Filistin sularında yakalanıp geldikleri yere iade olunmuşlardı. Şimdi Fransa limanında bekleyen bu Yahudiler, ölmiye razıyız fakat Fransa'ya inmeyiz diye ısrar etmektedirler."
Şu ana kadar Yahudi tedhiş örgütlerinden ve eylemlerinden bahsettik. Ama bu eylemlerin yapılabilmesi için gerekli olan lojistik destek; silah, bomba, mermi gibi mühimatı bu örgütler nereden buluyordu? Bu konuda mutlaka İngiliz istihbaratı çalışıyordu ama gazeteye düşen bir haberde, söz konusu mühimatın örgütlere nasıl sağlandığı açısından önemli bilgiler vermekteydi...
"01 Ağustos 1947-Hür Söz-s:1
Birkaç Satırla
.....
Mısırdan Filistin'e Silâh Kaçıran Bir Çete Yakalandı
Mısır'dan Filistin'e kaçırılmak üzere silâh yüklü bir Kervan yakalanmış ve 5 hafif makineli, 750 tüfek, 25 Alman tabancası ile 404000 kurşun ellerinden alınmıştır. Develeri gütmekte olan üç kişi tevkif edilmiş ve ayrıca ayni mıntıkada eşeğe yüklediği 6000 kurşunla tevkif edilmiştir.
Bu kaçakçılığın uzun zamandan beri devam etmekte olduğunu haber alan Mısır Polisi son zamanlarda oldukça eski bir kontrola tâbi tuttuğu hudutlar boyunda bundan bir ay kadar evvel başka bir şebekeyi yakalamış ve habsetmiştir."