İç çatışmalar; her zaman en tehlikelisi, kanlısı ve kuraldışılığı yanında insanlık dışı hareketlerle de kendini göstermiştir tarih boyunca. Toplu katledilişler, kurşunun nereden geleceğinin bilinmemesi, bir bombayla yaşama veda etmek... Bugün buna "terör" deniliyor, dün ise "özgürlük savaşı". Örneğin, 1940'lı yıllarda Filistin'de saldırılar düzenleyen Yahudi örgütlerinden biri olan Haganah; İngiliz yönetimince bir "tedhiş örgütü" olarak addedilirken, Yahudiler tarafından "özgürlük savaşçıları" olarak lanse edilmekteydi. Böylece Haganah ve diğer Yahudi örgütlerince yapılan saldırılar bir yandan "terör" olarak değerlendirilirken diğer yandan da "özgürlük adına mücadele" olarak kabul görmekteydi.

Böylesi örgütlerin bombalı saldırıları ise, direniş örgütlerinin en şiddetli saldırı araçlarından biri olmaktaydı-olmaktadır. Filistin'deki Yahudi örgütünün eline geçmesi için hazırlanan patlayıcıların ele geçirilmesiyle, söz konusu örgütün savaşımında şiddetin ne kadar daha artırılacağının göstergesiydi. Kısaca "TNT" denilen söz konusu patlayıcılar bir geminin kargosunda bulunmuştu. Bu haber yanında  bir diğer önemli haber de gazetenin, Haganah örgütünün düzenlediği iki bombalı saldırıya yer vermiş olmasıydı. Birinde; patlayıcılarla yüklü bir kamyonetin patlatılması, diğer ise, daha önce de bir benzerini King David hoteline gerçekleştirdikleri, başka bir hotele yapılan bombalı saldırı. Bu kez otelin adı "Semiramis Hotel"...

"08 Ocak 1948-Hür Söz-s:1
Filistin Yahudilerine Kaçak T.N.T.

Nev York: Polis, Executor isimli bir gemiye yüklenmekte olan eşya arasında 184.000'den fazla bir litrelik tenekeler içinde en kuvvetli bir patlayıcı madde olan T.N.T. meydana çıkarmıştır. Eşyaların bulunduğu ambarın sahibi aranmakta ise de bulunamamıştır. T.N.T.'lerin içinde bulunmakta olan sandıklar Hayfa ve Tel-Aviv'de bulunan bazı ticaret müesseselerine adres edilmiştir.

Filistin'de Dehşet Hüküm Sürüyor

Arab Gençlik Teşkilatı'nın merkez binası olduğu iddia ediliyor. Kudüs'teki Semiramis Hoteli havaya uçurulmuştur. Bu patlama hadisesi en az 7-8 kişinin ölümüne sebeb olmuştur. Sonradan terorist Yahudi teşkilatı "Haganah" bu infilakı tertip ettiğini iddia etmiştir. Askeri birlikler yıkıntılar arasında kalmış bulunan cesetleri aramakta ve sağ kalanlar hastahanelere kaldırılmaktadır.

Yafa'da da portokal sandıklarıyle yüklü bir otomobil kasabanın en kalabalık bir meydanlığında patlamış ve 14 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Ayrıca bir İngiliz çavuşunun Hayfa'da bir Arab sokağında vurularak öldürüldüğü de bildirilmektedir.

Filistin Yüksek Komiseri Sert Tedbirler Alıyor

Yahudi tedhişçi teşkilâtını "Haganah" Kudüsteki Semiramis otelini berhava etmesinden sonra Hükûmet tarafından çıkarılan bir tebliğde bu gibi kanlı hadiselere müsade edilmemesi için çok sert tedbirler alınacağı ve "Haganah" teşkilatı aleyhine harekete geçileceği söylenmektedir.

Salâhiyetli makamlar tarafından iddia edildiğine göre Hükûmet "Haganah" aleyhine sert tedbirler alabilecek bir vaziyettedir."

Savaş ve tedhiş hareketleri son hızla sürer ve kan akmaya devam ederken, diğer yandan Yahudilerce "kalıcı bir yurt" temin etmek için bölünen Filistin'de, siyasi bir otoritenin kurulup resmileşmesi için de Yahudi ilerigelenlerce çabalar sürmekteydi. Gazeteye düşen haber kendi içerisinde bir soruyla gündeme getiriliyordu...

"09 Ocak 1948-Hür Söz-s:1
Filistin'de Bir Yahudi Hükûmeti Mi Kuruluyor

Kudüs'ten son verilen bir habere göre Filistin Yahudileri, Hür Yahudi Devleti'nin ilk hükûmetini kurmağa teşebbüs etmek üzeredirler."

Ve Futbol... Kıbrıs'taki Yahudi Mülteci kamplarını yapmak, tamir etmek için ada'da tutulan Alman Esirleri'nin futbol gösterileri de devam etmekteydi. Şu ana kadar gazetede herhangi bir fotoğraf yayımlanmamış bu konuda. Ama insan merak etmiyor da değil. Belki ileriki sayfalarda söz konusu Alman Esirleri futbol takımının bir fotoğrafı da sayfalarda yer alır diye ümit ediyorum. Takım bu kez Kıbrıslı Rumların bir yortusu münasebetiyle, Limasol'un AEL takımıyla bir maç gerçekleştirmişler...

"10 Ocak 1948-Hür Söz-s:2
Leymosundan
Maçlar

Rumların FOTA yortusu münasebetiyle AEL ve ALMAN Esirleri arasında bir maç yapılarak neticede AEL üstün bir oyunla 4-1 oyunu kazanmıştır."

Araplar da Filistin'in bölünmesine, Yahudilere toprak verilmesine karşı çıkışlarını, düzenledikleri saldırılarla önlemeye çalışıyorlar. Fakat karşılarında sadece Yahudi örgütleri yer almıyor. Tüm böylesi topyekün saldırları püskürtenler İngiliz ordusu olmaktadır. Böylece Arapların karşısında sadece Yahudi örgütlerin değil, düzenli bir ordunun da olduğu gerçeği her olayda gözler önüne serilmektedir. Bu da, İsaril'in kurulması aşamasında sadece siyasi olarak değil, askeri olarak da İngilizlerin rolünü ortaya koymaktadır sanıyorum...  

"11 Ocak 1948-Hür Söz-s:2
Suriye'den Filistin'e Akın

Filistin'deki İngiliz Askeri otoritelerinin bildirdiğine göre Suriye'den Filistin'in Şimal hudut bölgelerine girmiş bulunan 600 kadar silahlı Arap, uçak, tank, havan topu gibi silahlarla techiz edilmiş İngiliz askerleri tarafından geri püskürtülmüştür. Akını yapan Arapların o civarda bulunan birkaç Yahudi köyüne baskın yaptıkları ve buralarını sardıkları anlaşılıyor.

Bu akın neticesinde üç Yahudi ölmüş ve 8 Yahudi yaralanmıştır.

resmen bildirildiğine göre, İngilizler tarafından yapılan karşı hücumda uçaklar kullanılmış bulunduğundan akıncılar arasında bazı zaiyat olduğu muhakkaktır.

Bu gibi hadiselere ileride mahal verilmemesi için Filistin Hükûmeti, Şam'daki İngiliz Elçisi vasıtasıyle Suriye hükûmetine protestoda bulunmuştur."