“Kapalı Maraş”ın ismini değiştireceğiz demiş, sayın Dışişleri Bakanı.
Biliyorsunuz, Kıbrıs adasında geçmişte sigara paketlerinden köy isimleri yaratılmıştı.
Sigara fabrikasından Meclis yaratıldığı gibi!

*  *  *

Şaka yapmıyorum.
Sipahi…
Bafra…
Gelincik…
Hep o dönemin sigaraları…
“Köy adlarımız” oldu.
Dudak tiryakiliğinden yeni bir harita çizildi.

*  *  *

En ilginci Yalusa.
Önce Maltepe olmuştu adı, yine sigaradan fırlama…
İki sene sona Erenköylüler gelince, bu kez Yeni Erenköy’e dönüştü.

*  *  *
 

“Kapalı Maraş”ın kapalısı da aslında askeri bir tamlama.
Dikenli teller arasında katledilen kente “kapatılmış” güzellemesi yapıldı.
“Askerin kontrolündeki Maraş” denmesin diye de Kapalı Maraş seçildi.
Yine de akıllarda hep “Hayalet Kent” diye kaldı.

*  *  *

Mesele ismini değiştirmek olsa keşke!
O kadar kolay olsa…
KKTC’ye “Yeni Norveç” desek ne olacak?
Yine aynı KKTC!
(Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti denmiştir kaç kez…)

*  *  *

“Yak bir Maraş”dan geldik bu günlere…
Yandı, kül oldu bir kent…
Umarım “küllerinden” doğar yeniden…
Dünyayla barışık, dünyayla birlikte…
Bir ayıp ortadan kalkar.

 

“Savaşa hayır” da yetmez

“Savaşa hayır” değil yalnızca…
Savaş diliyle siyasete de hayır…
Savaş aklıyla müzakereye de…
“Savaşa evet” diyenlere de hayır, defa defa…

*  *  *

“Savaşa hayır” az kalır, yetersiz kalır, çaresiz kalır; mecburi askerliğe, silahlı talime, barikatlara da hayır demezsek eğer…
Tek yanlı müdahalelere de hayır…
Dikenli tellere de…

*  *  *

Hukuk, demokrasi, diyalog ve insan hakları ile çözüm üretemeyen hükümetlere de hayır!
İnsanlığın yarattığı kaynakların cephaneye, mühimmata, tüfeğe, topa, tanka, askeri operasyonlara harcanmasına da…
Militarizmi kutsayan, köpürten, damıtan, çoğaltan ne varsa hayır!

*  *  *

Düşmanlaştıran, şeytanlaştıran, ötekileştiren söylemlere de hayır!
Nefrete ve hınca da…

*  *  *

Yetmez!
Savaş ganimeti üzerine yeşeren hayatlara da hayır!
Savaş artığı zenginliğe de…
 

BİR SÖZ

Her savaştan geriye 3 ordu kalır...
 

• Ölüler ordusu,
• Yas tutanlar ordusu,
• Hırsızlar ordusu.
  
  B.Brecht
   

BİR NOT

“Teröre karşı savaşıyoruz” demek savaşı masumlaştırmaz.
Teröre de hayır, savaşa da…
Teröristler tutuklanmalı, yargılanmalı ve hapsedilmelidir.
Savaş, teröristleri değil sadece; masumları da öldürür, sivilleri de…
Asker dediğin de ‘cepheye zorla sürülmüş sivil’ değil mi?)
 

Siyaset ve mizah

Geçtiğimiz hafta onca acının, trajedinin, sıkıntının içinde insanı gülümseten bir fotoğraf vardı.
Siyasette irade, bilgi, kararlılık, tutarlılık, vizyon elbette önemlidir.
Ancak hoşgörü, alçakgönüllülük, mizah da şarttır.
Yoksa onca gerilimin altında eziliriz.
Hani Başbakan Ersin Tatat anlattı ya, gençliğinde, İngiltere’de futbol oynarken “kafa golleri” atardı.
“Come on Ers” söylemini de kendisi yarattı!
Bir açılışta, Cumhurbaşkanı ve Başbakan bu sahneyi canlandırdı.
Cumhurbaşkanı Akıncı pası verdi, Başbakan Tatar ‘kafayla’ golü yaptı.
…
Umarım hoşgörü, alçakgönüllülük, merhamet gibi özelliklerimizi yeniden anımsar, bencilliğin girdabından kurtuluruz.
Siyasetin hayatı iyileştirmek için çözüm üretmesi gerçeğini de unutmadan…