“Yakın zamanda önemli bir sarsıntı olacak”
“Üniversiteler ülkesi” olarak tanıtılan kuzey Kıbrıs, “sahte diploma” batağına sürüklenirken, bu kritik süreçte Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanlığına atanan Prof. Dr. Aykut Hocanın ile buluştum.
Aykut Hocanın, Amerika Birleşik Devletleri’nden Boğaziçi’ne uzanan önemli bir akademik kariyere sahip… En son görev yaptığı Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü hayal kırıklığı ile sonlansa da şu anki pozisyonunda ciddi hedefler belirledi.
“Yakın zamanda önemli bir sarsıntı olacak; tespitlerimiz var, hukuki dayanaklarımız var, adımlarımızı yasal çerçevede atacak ve sonuç alacağız” diyor.
2 saati aşkın sohbet ediyoruz.
Lefkoşa’daki YÖDAK merkezine gittiğimde, odasından öğrenciler çıkıyordu.
İskoçya’da diş hekimliğinden mezun gençler, “Endodanti” ihtisası için Güzelyurt’taki şaibeli üniversiteye kayıt yaptırmış. Oysa anlaşılıyor ki gençlerin kayıt yaptığı bölüm onaylanmamış.
“Bu üniversiteyi kapatmak için daha ne bekliyorsunuz” diye soruyorum.
“Bir üniversiteyi kapatmak o kadar da kolay değil. Mümkündür ancak yasal olarak çok kolay değil… Tüm adımların hukuk çerçevesinde atılması gerekiyor. Bunun içinden çıkmanın başka yolu yoktur. Yasa, tüzük, yönetmelik içinde titiz çalışılırsa sorun çözülür… Öyle görünüyor ki sancılı olacak ancak yükseköğrenimi bir standarda kavuşturacağız.”
Neden kolay değil?
“Yasa, üniversitelerin nasıl açıldığını anlatıyor ama kapatılması konusu çok net değil... Bir sorun varsa önce ihtar göndermeniz gerekiyor, her meseleye ayrı bir ihtar… Daha sora ileri disiplin soruşturması açabilirsiniz.”
“İhtar” gönderecek kim kaldı merak ediyorum, şaibesiz, yargılanmayan… Mahkemede “delillerin yok edildiği” anlatılırken, üniversite yeni dönem için kayıt yapıyor.
İlgili üniversitenin “2 bin 500 dolayında öğrencisi kaldığını” söylüyor, Prof. Dr. Hocanın…
Bunun iki katı öğrencisi varmış önceden…
“2 yeni disiplin soruşturması açtık, yenileri de yolda”
Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ne (KSTÜ) geçen dönem unvanlarla ilgili ihtar yapılmış, gerekli düzeltme de gerçekleşmiş.
“Fakültelerle ilgili 2 yeni disiplin soruşturması açtık, yenileri de yoldadır” diyor YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Aykut Hocanın…
“Genel denetim kararı da aldık. Kurul üyeleri, memurlar, hukukçular ilgili üniversiteyi kapsamlı denetime gideceğiz…”
Üniversitenin şu anki yönetim kadrosu, “Ne diyorsanız yapacağız, düzelteceğiz, üniversiteyi yeniden yaratacağız” diyorlarmış…
“Kim, neyi düzeltecek” diye soruyorum.
Şimdiki yönetimi “Henüz haklarında soruşturma açılmamış isimler” olarak nitelendiriyor Prof. Dr. Aykut Hocanın…
Üniversitenin ortağı, mütevelli heyeti başkan vekili, rektör yardımcısı, ofis direktörü tutuklanmış. Eski eğitim bakanından cumhurbaşkanı koruma polisine, eski YÖDAK başkanından Kooperatif Şirketler mukayyidine kadar onlarca kişi elinde kelepçeyle mahkeme huzuruna çıkmış. Yüzlerce sahte diplomadan söz ediliyor.
Sahte diploma vermek bu kadar kolay mı?
“Olmamalı… Bir öğrencinin mezuniyeti için önce bölüm kurulu, ardından akademik kurul kararı gerekiyor. Fakülte onaylıyor, senatonun bilgisine geliyor ve nihayetinde rektör imzalıyor. Diploma öyle basit bir süreç değil.”
“Her öğrencinin ders giriş kaydı tutulmak zorundadır”
“Sahte Diploma” yalnızca Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde mi var?
Diğer üniversitelerin tümü temiz mi?
“Amerika’da okudum, orada da sıkıntılı diplomalar vardı” diyor Prof. Dr. Hocanın...
Yine de şu önemli noktanın altını çiziyor:
“Üniversiteler, her öğrencinin derslere girişinin kaydını tutmak zorundadır. Ayrıca, sınav ve projelerinin kayıtlarını da tutmak zorundadır. Böylece bir diplomanın gerçekliğini anlamak mümkündür. Hemşireler Birliği bize bir diploma sordu, baktığınızda ilgili kişinin not girişleri mükemmel görünüyor, ancak, ders giriş kayıtlarını bulamıyorsunuz. Son dönemde pek çok kurumdan diploma doğruluğunun araştırılması yönünde talepler aldık. Buna asker de dahildir. Henüz bir başka üniversitede, sahte bir diplomaya rastlamadık. Bunu yoktur anlamında söylemiyorum, bizim hedefimiz kalite ve standardı yükseltmektir.”
İyi bir gelişmeden söz ediyor.
Kıbrıslı öğrencilerin “dijital veri tabanı”na girişi başladı.
Türkiye Yüksek Öğrenim Kurumu’nun sistemine yapılıyor bu…
“Yüksek öğrenim dijital veri tabanı, onaylı programları, akademisyenleri, öğrencileri gösterir. Elinde veri yoksa nasıl denetleyeceksin? Önemli bir sorunu aştık. Kıbrıslı öğrencilerin bu sistemde kaydedilmesi gerekiyordu. Veri girişi başladı. Umarım bu dijital altyapıyı gelecekte ülkemizde de kurarız.”
23 aktif üniversiteyi denetlemek mümkün mü?
“Yasallık yönünde taviz vermeden hareket edeceğim konusunda kararlıyım” ifadelerini kullanıyor, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Aykut Hocanın…
Eğitim Bakanlığı, YÖDAK’ın görüşü ile 5 üniversitenin ön izinlerini iptal etmiş. 2 üniversitenin daha ön izninin iptali bekleniyor.
Peki, kaç üniversitemiz var?
“23 aktif üniversite, 80 bin aktif öğrencimiz var, 41 bini Türkiye’den… Yüzde 40’ı yabancı, Türkiye haricindeki ülkelerden… Yüzde 10’u da Kıbrıslı…”
Üniversite sayısı çok fazla değil mi?
“Biliyorsunuz, bu üniversitelerin tümü 2017 öncesinde izin aldılar. Şimdi üniversite açmak için Meclis onayı gerekiyor. Üniversite sayısına baktığınız zaman bizim açımızdan en önemli mesele denetim… Bu kadar çok üniversiteyi denetleyebilir miyiz, mevcut altyapıyla çok zor. İdeali YÖDAK’ın altında ayrı bir ‘denetleme kurulu’ oluşmasıdır.”
Prof. Dr. Hocanın’a göre geçmişte YÖDAK’ta tam bir travma vardı, şimdi bir huzur sağlandı.
“Tüm kararlarımızı oybirliği ile aldık, son dönemde…. Hem yönetimde hem kadroda sıkıntılı bir isim kalmadı. Elbette altyapı anlamında sıkıntılarımız var. Örneğin halen tek bir aracımız yoktur.”
2025’te merkezi sınav hedefi
“Avrupa Yükseköğretim Alanında Kalite Güvence İlke ve Standartları”nı niye uygulamıyoruz?
Prof. Dr. Aykut Hocanın’ın iddiası “uyguluyoruz.”
“Yasamızda var, uygulamak zorundayız.”
Kıbrıslı öğrencilerin çoğunlukla ölçme değerlendirme olmadan üniversite kaydı yaptığını söylüyor, bunun daha ne kadar böyle gideceğini soruyorum.
“Uluslararası Kayıt Kabul ve Transfer koşulları güncellendi. Kıbrıslı öğrenciler için de hep söylenen ama yapılmayan merkezi sınavı 2025 Eylül’ünde yapmayı hedefliyoruz.”
Bir de “Tıp Fakülteleri” sorunumuz var.
Evrensel doğrular 1 milyon nüfusa 1 tıp fakültesi ön görüyor.
“YÖK onaylı iki Tıp Fakültesi var, DAÜ ve YDÜ… Gerisi yalnızca Kıbrıslı öğrencileri ve üçünü ülke yurttaşı yabancılar kaydedebiliyor” diyor Prof. Dr. Hocanın!
Toplamda 7 var çünkü…
DAÜ ve YDÜ dışındakiler yalnızca Kıbrıslı ve uzak ülke yurttaşı öğrencileri alabiliyor.
Bu daha da kötü!
Çünkü hastanelerimizde bu öğrenciler olacak gelecekte…
Prof. Dr. Hocanın’a göre YÖDAK’tan ayrı bağımsız bir “Yükseköğrenim Kalite Kurulu”nun oluşturulması şart…
Kalite böyle yükseltilebilir.