
“Yakıt gelmezse, 6 Mart’tan sonra sıkıntı olacak”
EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu, Kıb-Tek depolarında 6 Mart’a kadar idare edecek miktarda yakıt olduğuna dikkat çekerek, yakıt gelmezse, 6 Mart’tan sonra sıkıntı olacağını vurguladı.
Ödül AŞIK ÜLKER
EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu, Kıb-Tek depolarında 6 Mart’a kadar idare edecek miktarda yakıt olduğuna dikkat çekerek, yakıt gelmezse, 6 Mart’tan sonra sıkıntı olacağını vurguladı.
Yakıtın kalitesinde de sorun olduğunu kaydeden Tuğcu, 8 numaralı makina, EÜAŞ tarafından tamir edildiğinde, EÜAŞ yetkililerinin de yakıtın kötü ve kirli olduğunu söylediğinin altını çizdi.
Tuğcu, AKSA ile kira bedelli ve alım garantili sözleşme yapılmamış olsaydı, büyük yatırımların önünün açılmış olacağını anlatarak, “Makina Mühendisleri Odası ile birlikle AKSA’nın bu ülkeye verdiği zararın detaylarını yargıya taşıdık, Sayıştay’a, Başsavcılık’a şikayet ilettik. Ama maalesef ne Sayıştay, ne Başsavcılık bu konuda adım attı” dedi.
Tuğcu, “Bu iradesiz hükümet, AKSA ile, kira bedelsiz ve alım garantisiz bir sözleşme imzalayabilirse, vatandaşın elektriği %50 ucuzlayacak. Ucuzlamak zorundadır çünkü Kıb-Tek yasa gereği maliyetine satış yapar. Ünal Üstel hükümete geldiğinden beri, elektrik fiyatlarına 8-9 defa zam geldi. Hepsi Kalecik III Sözleşmesi’nin eseridir” diye konuştu.
“Kablo hayalinden vazgeçmek lazım çünkü konunun siyasi boyutu var” diyen Tuğcu, AKSA’nın kabloyla elektrik konusunda hazırlaması gereken fizibilite raporunu hazırlamadığını da hatırlatarak, “Aklın yolu birdir. İki tarafın, uzlaşarak, Türkiye üzerinden gelecek bir kablodan faydalanmasıdır. Bunu biz de isteriz. Ancak mevcut şartlarda kablo ile elektrik hayaldir. Çözüm olursa, Türkiye’den kablo gelebilir” ifadelerini kullandı.
“40 MW kayıp”
Soru: Kurulu üretim kapasitesi nedir, ne kadar üretebiliyoruz?
Tuğcu: Teknecik ve AKSA’nın kurulu kapasitesi 560 MW’tır. Teknecik’te 3 üretim modelimiz var, biri termik santral, biri dizel jeneratörler ve diğeri de Ünal Üstel döneminde EÜAŞ aracılığıyla getirtilen 5 doğal afet santrali. Teknecik’te kapasite toplam 385 MW’tır ama biz maalesef 294 MW’ını kullanabiliyoruz. Termik santraller 120 MW’tır ama 96 MW üretebiliyor örneğin. Dizel santrallarımız 140 MW gücündedir, onlardan da biri, 7 numara, bir yıldır kırık olmasından dolayı, 113 MW’tan yararlanabiliyoruz. Bunun sebepleri, gününde alınmayan yedek parçalar ve bakımların düzenli yapılmamasıdır. Mobil santral dediğimiz doğal afet santralleri de 125 MW gücündedir ama ülkemize uygun olmadıkları ve alt yapı eksikliğinden dolayı 85 MW da orada üretim yapıyoruz. Geriye kalan 40 MW kayıptır.
AKSA’ya kapasite artırımı yapıldı ama ömrü dolmuş makinaları getirip kurdu. Kapasitesini 175 MWa çıkardı ama makinaların çok eski olmasından ve altyapıyı yükseltmedikleri için, şebekeye bağlanma noktasında, en çok 133 MW alabiliyoruz.
Toplam üretimi 427 MW. Pik 460 MW...
Teknecik ve AKSA’nın toplam üretimi 427 MW. Pik 460 MW, bu kış piki olarak rekordur. Bu durumda 32-33 MWlık bir açık ortaya çıkar. 32 MWı güneyden de alamadık çünkü soğuk günlerde kendi kapasitesi kendine yettiği için güney bize elektrik veremedi, kesintiler oldu.
“Herkes kesintileri yaşadı, bir tek başbakan yaşamamış”
Soru: Başbakan Üstel, geldikleri günden beri sisteme 5 yeni jeneratör eklediklerini ve -6 derecede elektrik kesintisiz günler geçirildiğini söylerken, vatandaşlar kesintilerden şikayet etti...
Tuğcu: Kesintiler, hem üretim yetersizliğinden oldu, hem de şebekenin yetersizliğinden. Aşırı yüklenmeden dolayı çok sayıda arıza yaşandı ve bunlar vatandaşa yansıdı. Üretimdeki yetersizlik ve şebekenin yetersizliğinden çıkan arızalardan dolayı 15-17 MWlık kesinti oldu. Güney, kendisinin ihtiyacı olduğu için bize vermedi. Geçen haftaki çok soğuk iki gecede 40-50MWlık bir açık oluştu ve elektrik kesintisi oldu. Herkes kesintileri yaşadı, bir tek başbakan yaşamamış.
Yakıt sorunu...
Soru: Yakıtın kalitesi konusunda tartışmalar devam ederken, siz bir de az miktarda yakıt kaldığını açıkladınız. Son durum nedir?
Tuğcu: Yakıtın kalitesinin yanında hangi rafineriden geldiğini de bilmiyoruz. Hükümet bunun cevabını da vermiyor. Çevre Yasası’na göre, yakıtın kaynağını göstermek zorundadırlar. Göstermedikleri sürece, bu yakıtın kirli olduğunu ve makinalara zarar verdiğini iddia etmeye devam edeceğiz. Zaten, kırık olan 8 numaralı makina, EÜAŞ tarafından tamir edildiğinde ve makinaya test yapılacağında, EÜAŞ yetkilileri, yakıtın kötü ve kirli olduğunu söyleyip, testi Eurodizel yakıtla yaptı. Yani yakıtın kötü ve kirli olduğu iddiamızı, EÜAŞ yetkilileri de teyid etti.
Kalan yakıt miktarına gelince, depolara baktığımızda, 6 Mart’a kadar idare edecek miktarda yakıt var. Bu arada yakıt gelmezse, 6 Mart’tan sonra sıkıntı olacak.
“Kablo hayalinden vazgeçmek lazım”
Soru: Kabloyla elektrik konusu zaman zaman gündeme geliyor. AKSA bu konuda bir fizibilite raporu hazırlayacaktı ancak ses çıkmadı...
Tuğcu: AKSA’nın Kalecik sözleşmeleri her uzatılacağında kablo ortaya çıkar ve sonra balon gibi söner. Kalecik III Sözleşmesi’nin 19.10’uncu maddesinde kabloyla elektrik konusunda bir yıl içinde fizibilite raporunu hazırlayıp sunulacağı yazar. Üzerinden 18 ay geçti, bir çalışma da yok, bir rapor da yok. Biz bunun olmayacağını söylemiştik. Sebep tamamen siyasidir. Güney Kıbrıs ve Yunanistan, ENTSO-E’ya üyedir. Türkiye de, Trakya üzerinden, Avrupa şebekesine bağlıdır. ENTSO-E Türkiye’yi uyardı ve siyasi boyut çözülmeden kablonun çekilemeyeceğini söyledi. Fizibilite raporunun hazırlanmamasının sebebi, olmayacak olmasıdır. Kablo hayalinden vazgeçmek lazım çünkü konunun siyasi boyutu var.
“Çözüm olursa, Türkiye’den kablo gelebilir”
Kablo konusunda güneydeki muhataplarımızla da görüştük. O tarafta da, Yunanistan üzerinden enterkonnekte olma projesi vardır. Güneydeki siyasi partiler buna karşıdır çünkü kablonun işletmesini Yunanistan'daki bir şirket istiyor. Aklın yolu birdir. İki tarafın, uzlaşarak, Türkiye üzerinden gelecek bir kablodan faydalanmasıdır. Bunu biz de isteriz. Ancak mevcut şartlarda kablo ile elektrik hayaldir. Çözüm olursa, Türkiye’den kablo gelebilir.
Soru: Fizibilite raporunun hazırlanmaması durumunda, hükümet anlaşmayı feshedebilir... Bu yapılmadı, AKSA’ya kapasite artırımına gidildi...
Tuğcu: Feshettiklerini göremeyiz çünkü Cemil Kazancı, enerji alanında, bu hükümetin üstünde bir güçtür. Hükümet, hükümet olsa, kabloyla elektrik konusunda fizibilite raporunun hazırlanmamasının yanı sıra, AKSA’nın kapasite artırımı adı altında ülkeye 25-30 yaşında makina getirmesi, bu makinaların testlerinin doğru yapılmaması nedeniyle sözleşmeyi hemen feshederdi. Cemil Kazancı, bu hükümetin, özellikle başbakanın üstünde bir güçtür. Biz, kira bedeli ve alım garantisi nedeniyle AKSA’ya ödediklerimizle, 20 yılda bu makinaları 100 defa satın alırdık. 2012 yılında, bu konu Sayıştay Raporu’na da yansıdı. Rapora göre, 2012-2024 yılları arasında alım garantisi nedeniyle AKSA’ya ihtiyaç fazlası enerji için ödenen miktarla 26 dizel jeneratör kurulabilirdi. Kıb-Tek ve AKSA’da aynı model makinalar var. Kıb-Tek, 9.60 dolar cente ürettiği elektriği, AKSA’dan 18 dolar cente alıyor.
Teknecik’te üç dizel makinanın bakımları 2022’den beri yapılmadı. 7 numaraları dizel makina 19 Şubat 2024’ten beri, bir yıldır kırıktır. Bu makinanın ayağa kalkması için gereken rakam, böyle bir makina için çok basit bir rakamdır, 460 bin Euro. Bakımı yapılsa bile, alım garantisinden dolayı, zaman zaman bu 8 makinayı durdurup, üç misli fiyata AKSA’dan enerji alıyoruz. Bunun mantığı yok. Buna nasıl imza atarlar?
“AKSA ile, kira bedelsiz ve alım garantisiz bir sözleşme olursa, elektrik %50 ucuzlayacak”
Alım garantisi nedeniyle zaman zaman kendi makinalarımızı kapatıp, AKSA’dan pahalıya elektrik alıyoruz. Maliyetin yüksek olmasının en büyük sebebi budur. Bunları, meclisteki Bütçe Komitesi’nde, Başbakanlık bütçesi görüşülürken, Kıb-Tek yetkilileri söyledi. Bu iradesiz hükümet, AKSA ile, kira bedelsiz ve alım garantisiz bir sözleşme imzalayabilirse, vatandaşın elektriği %50 ucuzlayacak. Ucuzlamak zorundadır çünkü Kıb-Tek yasa gereği maliyetine satış yapar.
Ünal Üstel hükümete geldiğinden beri, elektrik fiyatlarına 8-9 defa zam geldi. Hepsi Kalecik III Sözleşmesi’nin eseridir. Kıb-Tek’in gelir ve giderlerine baktığımızda, personel sayısı değişmedi. Külfet, bu sözleşme gereği ödenen borç faizleri ve AKSA’ya ödenen dolar bazlı kiradır. Akdeniz petrol borsasına baktığımızda, fuel-oil fiyatları son iki yıldır artmadı, aksine düştü. Motorin fiyatları da düştü. O zaman zamların sebebi ne? AKSA’nın dolar bazlı faturaları...
“AKSA’nın bu ülkeye verdiği zararı yargıya taşıdık, ne Sayıştay, ne Başsavcılık adım attı”
Soru: Kıb-Tek’in mali durumu nasıl?
Tuğcu: İyi İdare Yasası çerçevesinde bilgi talep ettik ama maalesef müdüriyet bize bilgi vermiyor. Kıb-Tek’in gelirinin %80’e yakını AKSA ve yakıta gidiyor. %8 maaşlardır, %6 da borçlanmadan kaynaklanan finansman giderleridir. Geriye kalan da diğer giderlerdir. Kıb-Tek’in boynunda AKSA olmasa, ya da AKSA ile kira bedelli ve alım garantili sözleşme yapılmış olmasa, ihtiyacımız olan kadar satın alsak, büyük yatırımların önünün açılacağı aşikardır. Makina Mühendisleri Odası ile birlikle AKSA’nın bu ülkeye verdiği zararın detaylarını yargıya taşıdık, Sayıştay’a, Başsavcılık’a şikayet ilettik. Ama maalesef ne Sayıştay, ne Başsavcılık bu konuda adım attı.
“Bu yaz bizi, yine kötü günler bekler...”
Soru: Mevsim değişikliklerinde, elektrik talebinin düştüğü dönemlerde santrallere bakım yapılması gerektiğini söylüyorsunuz. Mevcut mali tabloda bu mümkün mü?
Tuğcu: Söz konusu değil. Yazda pik değer, kıştan daha yüksektir. Kışta ısınma için alternatifler vardır ancak yazda soğutma için sadece klima var. Bu yapıyı düzeltmezlerse, sadece üretimde değil, şebekede de sıkıntılar olacak. Unutmayın, geçen yaz, her gün kablolar patlardı. 18-20 saatlik kesintiler yaşadık.
Bakanlar Kurulu Kıb-Tek için bir borçlanma kararı aldı, Ziraat Bankası’nda 100 milyon TL borçlanma ve limitin 570 milyon TL’ye yükseltilmesi. Kararda “çeşitli ödemelerde kullanılmak üzere” diyor. Kıb-Tek’in AKSA’ya, Şubat faturası hariç, 20 milyon 665 bin dolar borcu var. Bu da yaklaşık 750 milyon TL’dir. Bize göre, alınan karar, bu borcun bir kısmının ödenmesi içindir. İlerleyen günlerde göreceğiz. Tamirat nasıl yapılacak? Bu yaz bizi, yine kötü günler bekler...
“Hükümetin hiçbir planı yoktur”
Soru: Hükümetin elektrik konusunda planı nedir sizce?
Tuğcu: Hükümetin hiçbir planı yoktur. Hem Kıb-Tek bütçesine, hem de genel bütçeye baktığımızda yatırım olmayacağını görüyoruz. Şubat ayı bitti, hükümet kaçıncı kez borçlandı? Olmayan bir parayla yatırımı nasıl yapacak? Yapamaz. Kıb-Tek gelir ve giderinin ucu ucuna yetiştiriyor.
“Toplum yönetsin istiyoruz”
Soru: Kıb-Tek’in özerk bir yapıya kavuşturulması konusu yılan hikayesine döndü. Siz de bu konuda bir çalıştay yapmıştınız. Herhangi bir gelişme oldu mu?
Tuğcu: 2012’den beri, mecliste bekleyen bir yasa tasarısı var. Sendika olarak, bir çalıştay düzenledik ve tüm paydaşlarla çalıştık, güncelledik. Hukukçuları, ekonomistleri, siyasi partilerin tamamını çağırdık, partilerden katılmayan sadece UBP oldu. Özerklik derken, enerjiyle ilgili paydaşların yönettiği bir Kıb-Tek’ten bahsediyoruz. Toplum yönetsin istiyoruz. Siyasi irade enerji sorununun çözülmesini istiyorsa, bu yasa tasarısı mecliste tartışılıp, geçirilmelidir. Bu çalıştayın sonucunu hükümete ilettik ama tık yok.
El-Sen olarak, yıllardır, kısa, orta ve uzun vadeli olarak yapılması gerekenler konusunda çalışma yapıyoruz. Uzman kişilerle yaptığımız toplantılarda ortaya çıkan bir projeksiyon var. Kısa vadede yapılması gereken, iki yıl içerisinde, çevreci modelde, enerji açığımızı kapatmak için santral yatırımıdır, en uygun hangisiyse... Orta vadede, tüm şebeke sistemimizin, ihtiyaca göre planlanıp, yenilenmesi gerekir. Uzun vadede de, baz yük santrallarının kurulması lazım. Biz bunları söylerken, Türkiye’de de, “aklın yolu birdir” dedirten, bizim çalışmamızı teyid eden bir çalışma yapıldı. Bizim söylediğimizle tam örtüşmese bile, aynı paralelde bir çalışma var, bunu saklıyorlar çünkü Cemil Kazancı’nın kazancı bitecek.
