Zekai Altan

Yıllar geçip gitti. Ve geçip gitmeye devam ediyor. Yalnızca anılarımız ve yaşadıklarımız ile yaşıyoruz. Akıncılar yani Lurucina. Bugün yine yaşıyor. Lurucinalılar hafta sonları günübirlik veya hafta sonunu köylerinde geçirmek için köye gidiyorlar. Lurucina’nın köy meydanı çehresi değişti. Çağdaş ve köye yakışan bir çehreye sahip oldu. Tabii bunun altını çizmeden edemeyeceğim; Lurucina’nın çok önemli özellikleri vardır. Çukur bir konumdadır. Etrafında da çok güzel tepeleri vardır. Tepeler arasında bir vadi içerisindedir. Nüfusun çoğu Akdoğan köyüne göç etti. İstavragonno (Aydoğan) köyü ile birlikte. Yani Akıncılar’ın “Ak” sözcüğü ,ile Aydoğan’ın “Doğan” sözcüklerinin birleşimi ile Akdoğan doğdu. Lurucinanıların bir kısmı da Lurucina’da kaldı. Bizim bıraktığımız Lurucina çok değişti.  Bugün Ada genelinde  çok ekolojik mimari bir yapıya sahiptir. Kerpiç. Günümüzde modern yapılaşma ile yok olan bu mimari özellik Lurucina köyünde vardı. En önemlisi Agro turizm modeline uygun bir köy. Ve örnek olacak bir çehreye sahip. Diğer önemli özelliği tamamen Kıbrıslıların tarım kültürü, dilleri ve gelenekleri ile yaşadığı bir Kıbrıs köyü. Bu özellikler yavaş yavaş gitti gibi. Mimarisi, insanı, kültürü ve yaşamı ile yok olmaya yüz tuttu. Şimdi biraz canlanmaya yönelmiştir. Köyü terk etmeyen nesil küçük ve anlamlı yatırımlar ile Lurucina’yı yaşatmaya, can vermeye yönelik çalışmalar yapıyorlar. En önemli işlerden biri de restorant ve Lurucina usulü sulu fırın kebabı ve pilavları ile çekim merkezi olma yolundalar. Bunlardan biri de Yakula Restorant.

RESTORANT VE MARKET

Yakula Restorant Lurucina köy meydanında çok güzel bir konumda. Köy meydanını ve köyü yüksekten görebilecek bir konumda. Yakula Restorant 1949-50’li yıllarda kahvehane, kasap, lambasuyu satıcılığı ve sulu fırın kebabı mönüsü ile lokantacılık olarak bir misyona sahip. Hatta şu anda bile FİNA tabelasını gittiğinizde görebilirsiniz. Murat Delyo dayı çalıştırırdı. Hemen yanında da Recep abinin kahvehanesi ve sonradan da ekmek fırınına çevrilen bir bina. 1970 -1985 yılları arasında kapandı. Ve angonisi Murat burayı bir süre sonar tekrar hizmete açtı. Kısa bir kapanma süresi sonrasında son altı yıldır restorant ve market olarak çalıştırılıyor. Lurucina’da iz bırakan bir mekan. Kapalı ve açık alan olarak hizmet vermektedir. Temiz ve hijyenik bir mekan. Tipik bir köy atmosferinde.

MÖNÜ VE LEZZET

Mönüsü  geleneksel Kıbrıs mutfağı. Ana yemek ve vazgeçilmez olan Lurucina usulü sulu fırın kebabı. Yanında da mezeler. Biz Lurucinalılar 1960’lardan beri yılın belli zamanında buluşuyoruz. Bu kez Murat’ın Yakula Restorantında buluştuk. Mönüde servis edilen mezeler, karışık salata, söğüş tabağı, biber turşu, tahın, humus, pancar, ekşi ve kuru soğan. Kuru soğan ve ekşi özellikle fırın kebabının vazgeçilmezleri. İşletmeciler Murat ve eşi. Herkes ile yakından ilgilenip misafirperverlik gösteriyorlar, sorumluluklarını yerine getiriyorlar.  Bu güzel ve lezzetli mezelerden sonra ciğer servisi ve meşhur fırında pişirilmiş pilav ve ana yemek fırın kebabını yersiniz. Tam damak tadında. Pilav ile farklı bir lezzet alırsınız. Unutmayın kebabın üzerine ekşinizi sıkın ve yanında da kuru soğanı yemeyi ihmal etmeyin. Lurucina’nın temiz havası ve atmosferi ile iştahınız açılacak. Fırın kebapları sıcak güveç kabında servis edilir. Özellikle t-bone servisinde kullanılan sıcak tabak sistemi gibi. Ana yemek sonrası katmer ve tel kadeyifi servisi ile mönünüzü tamamlarsınız. Lurucina’ya gidin. Lurucina’nın atmosferini ve dokusunu ve lezzetlerini tadın ve yaşayın. Hatta köy içerisinde de kısa bir yürüyüş yapın. Lurucina’ya desteğinizi verin. Desteği hak eden bir köy. İhmal etmeyin.