Yalanlarla nereye kadar?
Sürekli yalan!
Sürekli propaganda!
Neden?
Kardeşlerimiz bizi sattı, bunu gizlememiz lazım!
-*-*-
Erhan Arıklı Pazartesi günü Meclis’te “Kırgızistan yetkilileri ile konuştum, neye imza attıklarını bilmeden imzalamışlar” gibi bir laf etti!
-*-*-
Ya Kırgızlar Arıklı’yı sardı; ya da Arılı bizimle maytap geçiyor!
-*-*-
Kırgızistan bir devlet mi yoksa bir şaklabanlar topluluğu mu?
Tabii ki devlettir!
Koskocaman uluslararası anlaşmayı anlamadan mı imzalamışlar?
Yapma Erhan Hocam yahu!
-*-*-
Tahsin Ertuğruloğlu daha da felaket!
O da Türkiye’de bir gazeteye demiş ki; “Avrupa Birliği kabahatlidir… Bizim kardeşlerin kabahati yok!”.
-*-*-
Nasıl yani?
Avrupa Birliği parayı verdi; bizim kardeşler de dibelik salak, hem bizi hem Türkiye’yi bir anda sattılar!
Kabahatli de kim oluyor?
Avrupa Birliği!
-*-*-
Sürekli propaganda yapmak, olmayan şeyleri olmuş gibi göstermek bunların kanına işlemiş!
-*-*-
Hazır hep bu işi yapıyorsunuz ya; size bazı örnekler vereyim, yardımım dokunsun!
-*-*-
Mesela Gutsevendi Çöplüğü var ya!
Güngör canım!
Hani memleketi kirlettiniz, çevreyi mahvettiniz, en büyük felaketlerden birini yarattınız!
Gelin, yer altından çıkan dumanın, Gutsevendi Yanardağı olduğu yalanını söyleyin!
Fikri Ataoğlu reklamını yapsın, yanardağımızı görmeye turist getireceğimiz açıklamasını da BRTK yayınlasın!
Kıbrıs gazetesi de manşetten versin!
-*-*-
Bir yalan daha var, O da işe yarar, turist getirir…
Ersin Tatar’ın, İngiliz Kralı Arslan yürekli Richard’ın soyundan geldiği!
Bir yerde duymuştum!
Hatta Cambridge Üniversitesi’nde okurken, bazı İngiliz arkadaşları Tatar’a, “Arslan Yürekli’nin yeğeni, Kedi Yürekli Ersin” diyormuş!
-*-*-
En azından bunlar zararsız yalanlar…
Ne hastane yapıyorsunuz ne de KKTC’yi tanıtma zorunluluğunuz var!
Oh ne güzel!
Erhan Arıklı, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un ikinci yeğeni; Ünal Üstel de Lüzinyan Kralllığına bağlı Mandirga Prensliği baronlarından Guy de Mandirgian’ın altıncı göbekten torunuymuş!
-*-*-
Gelsin gitsin turistler b’annem!
Patlasın turizm da gene!
Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Kırgızistan da bizi tanıyacak merak etmeyin; malum anlaşmayı anlamamışlar!
Akrabaysak, hatta kardeşsek, gerçekten anlamamış olabilirler ki bu olasılığı da değerlendirmek lazım!
Eşit egemenlik tamam da “AYRI DEVLET” ne oldu?
Bazıları hala yenilgiyi ya kabullenemiyor ya da anlama zorluğu var!
-*-*-
Nereden mi bahsediyorum?
Anlatayım!
-*-*-
Recep Tayyip Erdoğan’ın Antalya’daki konuşmasını dinlediniz mi?
Ersin Tatar tam dinleyemedi, uyuya kaldı ama Oğuzhan Hasipoğlu dinlemiştir diye düşünüyorum…
-*-*-
BRTK’da 18. Saat programına katılan Hasipoğlu, Erdoğan’ın Kıbrıs konusunda “egemen eşitlik” ve eşit uluslararası statü”müzün kabulü için çalışmaya devam edeceğini söylediğini falan anlattı!
-*-*-
Neymiş?
Egemen eşitliğimiz!
Ve eşit uluslararası statümüz!
-*-*-
Kimsenin itirazı yok sevgili Oğuzhan kardeşim!
Evet, ayrı ve bağımsız devlet talebinden vazgeçtiğinizi anlıyoruz; egemenlik anlamında zaten eşitiz ve federal anlaşmaya imzayı attığımız anda da uluslararası statümüz eşit olacak!
Sıkıntı yok!
-*-*-
Bizde sıkıntı yok da sizde galiba durumlar öyle değil!
-*-*-
Kardeşlerinizden tanınma kazığı yedikten sonra, Ersin bey de siz de bakıyorum “eşit egemen DEVLET” demeyi bıraktınız…
-*-*-
Bu yenilgidir ve kelime oyunları ile hiçbir şey yokmuş gibi davranmaktan başka bir şey de değildir!
-*-*-
Egemen eşit devlet siyaseti çökmüştür, bitmiştir ve ne acıdır bunca zamandır bu konuyu dilinden düşürmeyenler şu anda kekelemekten başka bir şey yapamamaktadır!
-*-*-
Haliyle, bu çöküşten anladığım kadarıyla, Türkiye’deki Ak Parti – Erdoğan yönetimi ile bizimkilerin arasının açılması da kaçınılmaz olacaktır…
-*-*-
Tatar ve Nazım Çavuşoğlu’nun da son birkaç günde sıkı Atatürkçüymüş gibi endam eylemleri de belki de Ak Parti ile köprüleri atıyor olmalarından kaynaklanıyor olabilir!
-*-*-
Tabii ki şu da ayrı bir gerçektir; Ak Parti desteği olmaksızın Cumhurbaşkanı adayı olacak Ersin Tatar’ın en fazla alabileceği oy oranı yüzde 10’u bulursa, ben de Elon Musk’ın babasıyım!
-*-*-
Ne hale düşürdüler sizi sevgili Oğuzhan bilmem farkında mısınız?
Ersin abiye de söyleyecektim ama anlamayacak!
Morali çok bozuk!
Belli de ediyor garibim!
Siyasi pazarlığın önemi!
Dar bölge çoğunluk sistemi ile yapılacak seçim ya da seçimlerde “işbirliği” çok önemlidir…
Ve işbirliği için “siyasi pazarlık” şarttır!
-*-*-
Mesela mı?
Mesela, bu ülkede gerçekten çözüm yanlısı, federal bir devleti savunan bir lider mi seçeceğiz?
-*-*-
İlk seçimde bu konuda en iddialı aday kimdir?
Tufan Erhürman’dır…
Tartışabilir miyiz bunu?
Bence tartışamayız!
-*-*-
Haaa pazarlık yapmanın zamanı ilk tur değil de ikinci tur mudur?
Olabilir!
Ama ilk turdan işin bitirilmesi de imkansız değildir çünkü şu anda federal çözümden yana olanların, öyle ya da böyle yüzde 55 üzerinde bir oy potansiyeli olduğu anketlerin saptadığı bir sonuçtur…
-*-*-
“Haaaa, biz Mustafa Akıncı’nın intikamını alacağız, o yüzden Erhürman’ı desteklemeyiz” demek, elbette bir haktır, ama çözüm ve bunun federal olanı adına büyük bir hatadır!
-*-*-
Ciddi bir pazarlık, sağlam bir işbirliği ile ilk cumhurbaşkanlığı seçimini, işbirlikçi – bilgisiz – zavallı – teslimiyetçi – kukla – papağan sıfatlarını taşıyabileceklere kaptırmamak şarttır ve bu mümkündür!
-*-*-
Peki nasıl yapılacak bu pazarlık?
-*-*-
Sıkı pazarlık olacak!
Kimle olacak?
Federal çözüme yakın tüm parti ve gruplarla tabii ki…
-*-*-
Efendim, ilk genel seçimde kontenjan adaylığından tutun, ilk yerel seçimde belediye başkan adaylığına kadar bazı talepler olabilir…
“Müzakereci bizden olacak” da olabilir!
“Müzakere heyetinde bizden de iki kişi olacak” olabilir…
Her şeye açık!
-*-*-
Bir sonraki seçimde bizim adayı destekleyeceğiz de olabilir!
Meclis Başkanı şundan veya bundan olacak da bir pazarlık talebidir!
-*-*-
Haaaa, bu pazarlık meselesi, sadece çözüm yanlısı taraf için geçerli olan bir konu değildir…
Çözüm düşmanı ganimet – rüşvet meraklıları da kurulu düzenin hiç değişmemesi için işbirliği yapmak zorundadır…
-*-*-
İlk turda olmayabilir, ama ikinci turda bu şarttır…
-*-*-
Şimdilik ikinci grubun adayının Ersin Tatar gibi durduğunu söyleyebiliriz…
Logo çalışması bile yapılmış…
Ancak Ankara hala bu konuda bence “net” değil!
-*-*-
Ankara, Kıbrıs siyaseti ile ilgili olarak da net değil!
-*-*-
Bir miktar öteki yazıda da bahsettik; yaklaşık 5 yıldır savunulan “eşit egemen iki bağımsız devlet” tezinden vazgeçildiği görülse de, ne istendiği, ne alınacağı, ne verileceği konusu, önümüzdeki ayın ilk haftasından itibaren daha çok netleşecektir!
İzleyelim!
İzliyoruz