Yalnızlar yalnız değildir
Hayatta asla tahammül edemeyeceğim bir durum bir hiyerarşiye tabi olmak; bana tepeden bakılması, daha önemsiz olduğumun ima edilmesi, direktif verilmesidir. Tersi bir pozisyonda olmak yani tepeden bakıp emir veren, hor gören olmak daha bile ürkütücüdür. Bunu en asgariye nasıl indiririm üzerine çabalamakla geçmiştir hayatım. Toplumun bir miktar marjininde durmak, elden geldiğince resmi ortamlardan kaçınmak, daha samimi ortamlarda ise dar bir çevre içinde bulunmak bir miktar işe yaramıştır. Kimi insanların zaman zaman kapıldıkları dağ başında bir kulübede yaşama hayalleri pek cezbetmemiştir beni. Bu kısa bir süreliğine iyi gelebilir belki ama başka insanların bulunmadığı bir hayata tahammül edebileceğimi sanmıyorum.
Birisinin emri altında çalışmak kadar cehennemvari bir durum yoktur benim için… İşbirliği yapmayı severim, yapılması gerekene odaklanırım, huzursuzluk çıkarmamaya çalışırım, başkalarının fikir ve önerilerine açık, benden daha bilgili ve deneyimli olana karşı saygılıyımdır ama manipüle edilmek, efendi-köle ilişkisine tabi olmak çıldırtıcıdır benim için. Böyle bir duruma mahkûm olacağıma sefaleti tercih ederim. Hayatımın bir döneminde çaresiz kalıp bunları yaşamışımdır ve böylesi bir Kafka kâbusunun bir daha tekrarlanması artık mümkün değildir.
Olabildiğince başkalarına dokunmadan, birilerinden fazla bir şey talep etmeden yaşamaya gayret ediyorum ama kimi zaman mümkün olmuyor bu… Sonuçta, dünya birbirimize dayanarak ayakta kalabildiğimiz bir yer değil midir?
Başkaları için bir şeyler yapmak acayip mutlu eder beni ve hayat biraz da bu paylaşımlardan dolayı güzeldir bence. Kimi kez senin küçücük bir gayretle yapacağın bir şey bir başkasının önüne cenneti serecektir.
Yaptığını bir minnet duygusuna, bir ağırlığa tercüme edersen bunun bir değeri kalmaz ama. İşte bu minnet duygusu ve ağırlıktan kaçmak, bu yüzden kimseden bir şey talep edememek yalnızlaştırır insanı. Senin için birilerinin bir şeyler yaptığını bilmek; başkalarının sevgisinin en önemli delilidir. Başları için bir şeyler yapmak ise dünyayla, hayatla, insanlıkla kurulan bir sevgi ilişkisidir. Sonuçta kalpten gelen, karşılık beklemeden verilen bir desteğin ödülü çok daha büyük olabilecektir.
İnsan ilişkilerindeki sahtelikler, samimiyetsizlikler bir biçimde ortaya çıkar. Kimi insanlar beceriksizce ele verirler kendilerini. Vermeleri daha çok alabilmek içindir. Vericilikleri sevgiyle değil çıkarla güdülenmiştir. Tavuğu verirken alacakları kazın hesabı içindedirler.
Kimi insanların güçlü çıkar denklemleri kuran bir akılları vardır. Belli bir hedefe ulaşmak için kimden ne alınacağı (alınabilmesi için nelerin verilmesi gerektiği), kimin üstüne basılacağı, kimin algısının ne biçimde yönlendirileceği üzerine hesaplar başarıyla yapılır. Herkesin verebileceği bir şey vardır bu zirveye ulaşmak için. Kimi hizmetleri parayla satın alırsın, kimilerini güler yüz ve şirinlikle (yedekte böyle bir maske hep bulundurulur), kimilerini kurnazlıkla, kimilerini ise vaatlerde bulunarak…
Bütün bu davranış biçimleri öylesine genel kabul görür hale gelmiştir ki bu oyunun dışına çıkıp kurallarına uymayı reddedenlere bir nevi meczuplar gibi bakılır.
Kalbi gerçek iyilikle dolu, karşılık beklemeden vermeye hazır, merhametle yardıma girişen, vicdanını kendine rehber edinmiş insan sayısı oldukça azalmıştır. Sistem yaşamasına izin vermemektedir böyle bir insan tipinin. Bu öyle bir insan tipidir ki başkalarının çevirdikleri dolapları anlayamaz bir süre. Kendi içinden dışarıya doğru bakarken başkalarının hinoğlu hinliklerini kolay göremez.
Sonuçta, tökezledikçe, oyuna geldikçe bütün bu numaraları anlamaya başlayacaktır insan. Maskelerin ardındaki gerçek yüzleri görebilme yeteneğini geliştirecektir.
Pek çok insanın şatafatlı hayatlar dururken kendi köşesine çekilip sessizce var olmayı seçmesinin bir nedeni de böylesi bir dünyanın parçası olmayı reddetmiş olmasıdır. Bir masumiyet manastırında tüketilecek ömür de bir anlamda heba olmuştur aslına bakılırsa.
Başka bir dünya, başka bir insan isteyenlerin bir araya gelip yapabileceklerinin sınırı yoktur. Sahtelikleri yıkma potansiyeli orada durmaktadır. Sorunsuz ilişkiler mümkün değildir ama farkındalık içinde olup hayatı güzelleştirmenin yollarını aramaktır önemli olan. Yalnızken bildiğimiz bir şey vardır: Yalnızlar yalnız değildir; aynı deneyimlere sahip başka yalnızlar da vardır. Birleşebiliriz.