1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Yaman çelişki
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Yaman çelişki

A+A-

Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı’ndan yapılan açıklamanın bir bölümünde şunlar yazılıydı;

“Ada etrafındaki hidrokarbon kaynakları konusunda açıklama yapan tarafların gözden kaçırdıkları, ya da bilerek ve isteyerek görmezden gelmeye çalıştıkları, bu alana ilişkin olarak KKTC Hükümeti’nin yayınladığı lisansların varlığı ve Türkiye’nin KKTC Devleti’ni tanıyan bir ülke olduğu gerçeğidir. Bir yandan Kıbrıslı Rumların egemenliğinden ve doğal kaynaklara ilişkin egemen haklarından bahsedenler, aynı kaynaklara ortak olduğunu söyledikleri Kıbrıs Türklerin haklarını hangi meşru zemine dayanarak göz ardı etmektedir? Bunu yapanlar, Kıbrıslı Türklerin egemenliği ya da egemen haklarını göz ardı ederek, yok sayarak tam bir hukuksuzluk ve adaletsizlik örneği sergilemektedirler.”

***

Yani deniyor ki; KKTC, Türkiye’ye Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama, sondaj yapma için izin verdi.

İyi de; Tanınmayan, uluslararası alanda olmayan KKTC’nin yayınladığı lisansların geçerliliğinin ne olduğunu uluslararası hukuk çerçevesinde irdelemek gerekmez mi? Başkalarını ‘hukuksuz’ olarak suçlarken kendi açından bunun değerlendirmesini yaptın mı?

Kıbrıs’ın güneyinden, AB’den, ABD’den yapılan itirazlar, tepkiler bundan dolayı değil mi?

***

Yani “ben burada hüküm sürüyorum, lisanslarımı da yayınlıyorum, izin de veriyorum, dünya beni ırgalamaz” demek hangi zeminde politika yapmanın biçimidir?

Böyle bir zemin var mı?

Böyle bir hukuksal platform var mı?

Bu uygulamaların geçerliliği nedir?

***

Ben de çok isterdim; Hukuksal bir zemini olsun, lisans da yayınlayalım, izin de verelim, doğal gaz aratalım, bulursak çıkartalım ve de o bölgelerde ortaya çıkan zenginliği paylaşalım…

Ama hukuksal anlamda varsak!.. Uluslararası hukuk bağlamında bir ülkenin parçasıysak… Böyle bir yetkimiz varsa!..

Çünkü kendi kendine yetki verilmesini anlamak mümkün değil.

***

Kıbrıs’ta federal bir çözüm için yıllardır çaba harcanıyor… Şimdilerde federal çözümün bittiği, başka çözüm modelleri aramak gerektiği Türkiye sözcüleri! tarafından dillendirilmeye başlandı. Şimdi de eskiden olduğu gibi bazı ağızlarda devam eden KKTC’nin tanıtılması gibi söylemler de var.

Yani ortada bir sorun olduğu teyit ediliyor… Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün olduğu ‘çözüm karşıtı’ taraflarca da söyleniyor… KKTC’nin bir çözüm modeliyle veya KKTC’nin tanıtılmasıyla hukuksal anlamda kabul görmesi temennisi de belirtiliyor ama “yayınlanan lisanslardan, verilen izinlerden” de söz ediliyor.

Nasıl olur bu!

Ya yasal değilsin, hukuki anlamda yoksun…

Ya da “doğal gaz aranması için izin verdim” diyorsun!

Nasıl bir çelişkidir bu! 

Bu yazı toplam 1666 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar