Yandı, bitti, kül oldu… Yine yaz, yine endişe
Tepebaşı – Kalkanlı yangınının üzerinden neredeyse 1 yıl geçti… 70 bin yeni fidan dikildi
Tepebaşı’nın güney kısmında başlayıp, Kalkanlı’ya kadar ilerleyen ve onlarca dönümlük ormanlık alanın kül olduğu yangının üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti. Yangının ardından bölgedeki termal kameraların yıllardır çalışmadığı anlaşılmış olmasına rağmen herhangi biri sorumluluk almadı, yargı süreci ilerlemedi.
1995 yangınından sonra en büyük yangın olarak kayıtlara geçen yangının neden çıktığı halen belirlenemedi. Olayın ardından bir kişi tutuklansa da yargı süreci ilerlemedi.
Meclis’te kurulan özel komite önceki gün 1995 yangını dahil olmak üzere bütün yangınları araştırmak üzere toplandı. Komite toplantısından henüz somut sonuç çıkmadı
Düşüncelerini aktaran ilgili çevreler, geçen yıl gerçekleşen yangın öncesinde hiçbir hazırlık yapılmadığına dikkat çekerek, benzer olaylar yaşamamak adına olası bir yangına karşı hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizdi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Tepebaşı’ndan Kalkanlı’ya onlarca dönümlük ormanlık alanın kül olduğu yangının üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti. Yangın sonrasında büyük bir alanın zarar görmesiyle birlikte bölgede yaralar sarılmaya çalışılıyor.
YENİDÜZEN’e bilgi veren Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, yangın sonrası yapılan hatalardan ders çıkarıldığını belirterek, bölgede gerekli çalışmaların yapıldığını ve şu ana kadar 70 bin fidan ekildiğini söyledi.
Düşüncelerini aktaran bazı çevre mühendisleri de, geçen yıl gerçekleşen yangın öncesinde hiçbir hazırlık yapılmadığına dikkat çekerek, benzer olaylar yaşamamak adına olası bir yangına karşı hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizdi.
17 Mayıs 2020 günü sabah saatlerinde Tepebaşı (Yorgoz) köyünün güney kısmında çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyük bir orman yangınına dönüşmüş, bölgedeki zeytin ağaçları, çam ağaçları ve birçok bitkiyi kül etmişti.
Yangının ardından bölgedeki termal kameraların da yıllardır çalışmadığı anlaşılmıştı.
Söz konusu yangının 1995 yılında Beşparmak Dağları’nda çıkan yangından sonra en büyük yangın olarak kayıtlara geçti.
Yangının ardından ne siyasi otoriteden ne de sivil herhangi birine ilişkin yargı süreci ilerletilmedi.
Olayla ilgili Y.S. isimli bir kişi tutuklamış, daha sonra mahkemede serbest kalmıştı. Yangının henüz kesin olarak neden çıktığı bilinmezken sorumlular yargılanmadı, mahkeme huzuruna çıkarılmadı.
Komite toplandı: Yangınlar araştırılacak
Bu arada Cumhuriyet Meclisi’nin, 1995 yılında meydana gelen Beşparmak Dağları yangınından itibaren ülkede yaşanan orman yangınlarında alınan önlemlere ilişkin yönetici ve diğer ilgililerin ihmali olup olmadığına, gereken önlemlerin alınıp alınmadığına ilişkin kurduğu Meclis Araştırma Komitesi önceki gün saat 10.00’da UBP Milletvekili Komite Başkanı Yasemi Öztürk başkanlığında toplandı.
Meclis Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre komite, gündeminde olan taslak raporunu görüştü.
UBP Milletvekili Yasemin Öztürk başkanlığında toplanan Meclis Araştırma Komitesi toplantısına, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Erkut Şahali, UBP Milletvekili Özdemir Berova, UBP Milletvekili Menteş Gündüz ve CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları katıldı. Komite toplantısında ayrıca TDP Milletvekili Zeki Çeler ve Bağımsız Milletvekili Hasan Büyükoğlu da yer aldı.
Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu:
“Yaşananlardan ders çıkardık, şimdi hazırlıklıyız”
“Tüm orman yolları ekiplerimiz tarafından düzenlenip, temizleniyor. Kulübelerimiz aktif durumda. Uygun yerlere termal kameralar da yerleştirilmiş durumda. Önümüzdeki günlerde Türkiye’den adamıza bir yangın helikopteri gelecek. Belediyelerle de iletişim halindeyiz”
Orman Dairesi’nin Müdürü Cemil Karzaoğlu, “geçen yıl yaşanan büyük yangından dolayı üzgün olduklarını, ders çıkarıldığını ve bu yıl için olası bir yangına karşı hazırlıklı olduklarını” belirtti. Tepebaşı-Kalkanlı bölgesindeki ormanlık alanda uzun bir süreden beridir çalışmaların devam ettiğini aktaran Karzaoğlu, herkesin de yardımıyla ağaçlandırma çalışmalarının başladığını ve şu ana kadar 70 bin fidan dikimi yapıldığını ifade etti.
Olası bir yangının çıkmasına karşı yapılan hazırlıklardan da bahseden Karzaoğlu şöyle konuştu: “Geçen yıl iki dozerimiz vardı bu yıl 4 dozerimiz oldu. Tüm orman yolları ekiplerimiz tarafından düzenlenip, temizleniyor. Kulübelerimiz aktif durumda. Uygun yerlere termal kameralar da yerleştirilmiş durumda. Önümüzdeki günlerde de Türkiye’den adamıza bir yangın helikopteri gelecek. Belediyelerle de iletişim halindeyiz.”
“İnsanlarımız dikkatli olmalı, kurallara uymalı”
Yangın konusunda vatandaşlara da çağrı yapan Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, “ormanları korumak biz yetkililerin olduğu gibi, vatandaşlarımızın da görevi” dedi. İnsanların piknik alanları dışında hiçbir şekilde ateş yakmamaları ve çevreye de çöp atmamaları gerektiğini belirten Karzaoğlu, “insanlarımız dikkatli olmalı ve kurallara uymalı” ifadelerini kullandı. Cemil Karzaoğlu son olarak, olası bir yangına karşı ilk müdahaleyi yapılmasının çok önemli olduğunu kaydederek, tüm tarımsal araçlarda yangın tüpünün olması gerektiğinin de altını çizdi.
Çevre Mühendisleri Başkanı Nilden Bektaş Erhürman:
“Geçmişten ders alıp bütün önlemleri almalıyız”
“Öncelikle piknik sezonu olan bu dönemde halkımızın gerekli önlemi alması için uyarılar yapılmalı, ormanlarda yangına sebebiyet verebilecek şeyler konusunda alan taraması düşünülmelidir”
Çevre Mühendisleri Başkanı Nilden Bektaş Erhürman, “yangın hazır kuvvet ekiplerinin” bir an önce oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek bir an önce önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.
Erhürman, geçmişten ders alıp bütün önlemlerin alınmasının şart olduğunu anlatarak “Sadece yangın helikopteri yetmez” dedi, önlemler sıraladı.
Nilden Bektaş Erhürman şunları söyledi:
“Evet, o korkunç yangının üzerinde 1 sene geçti. Geçtiğimiz sene coronavirüs ile yeni tanıştığımız ve kamudaki işlerin, denetimler dahil minimumda yapıldığı günlere denk geldiği bu yangına hiçbir hazırlığımız yoktu, bunun sonucunda da hektarlarca alan yanarken asırlık zeytin ağaçları da büyük zarar gördü. Bunun telafisi asla olmaz ama aradan geçen bu bir senede eksiklerimizi tamamlama için bolca zamanımız oldu, şimdi sıcakların aniden yükseldiği ve yangın riskinin büyük oranda arttığı günlerden geçiyoruz. Geçmişten ders alıp bütün önlemleri almalıyız. Yangın helikopteri yetmez! Bu sadece yangın çıktıktan sonra işe yarayacak bir şey... Yangınların çıkmadan önlenmesi gerekiyor. Öncelikle piknik sezonu olan bu dönemde halkımızın gerekli önlemi alması için uyarılar yapılmalı, ormanlarda yangına sebebiyet verebilecek şeyler konusunda alan taraması düşünülmelidir. Geçtiğimiz yıl yapılan uyarılara rağmen oluşturulmayan ve yangına hazırlıksız yakalanmamıza neden olan yangın hazır kuvvet ekipleri bir an önce oluşturulmalı, yangın şeritleri açılmalı ve elbette ilgili kurumun elindeki imkânlar artırılmalıdır. Hastalık ve ekonomik sorunlarla boğuştuğumuz bu günlerde umuyorum ki içimizi çok yakan başka yangın vakalarıyla karşılaşmayız…”
Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel:
“Ağaçları Koruma Yasası şart”
“Ülkemizde ‘Ağaçları Koruma Yasası’ yok. Bu yasanın olması gerekiyor. Bir aracı kundaklayanla, 100 yıldır ayakta duran bir ağacı kundaklamanın cezasının aynı”
Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel, geçtiğimiz yaşanan yangından bir ders çıkarılmadığını aktararak, ülkemizde Ağaçları Koruma Yasası olmadığına dikkat çekti ve bunun gerekli olduğunu ifade etti. Geçen yıl Mayıs ayı içerisinde yaşanan yangında asırlardır ayakta duran zeytin ağaçlarının yandığını hatırlatan Tel, “Bir aracı kundaklayanla, 100 yıldır ayakta duran bir ağacı kundaklayanın cezası aynı” dedi.
Ülkemizde dikilen fidanların sadece %8’inin ayakta durabildiğini ifade eden Yeşil Barış Hareketi Başkanı Tel, ormanları ve ağaçları korumak için hem devlet yetkililerinin, hem de vatandaşların üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizdi.
Tel şöyle devam etti:
“Orman Dairesi geçtiğimiz yıl mevsimlik işçi istihdamı konusunda geç kalmıştı. Bu yıl gerekli istihdamları yapıldı. Ancak, yapılan istihdamlar tamamen partizanca yapılıyor. İstihdam olan kişiler yangın konusunda yeterli bilgiye sahip olmalı, gerekli eğitimi gördükten sonra sınavdan başarı elde ederek bu göreve getirilmeli. Bunun yanında itfaiye teşkilatının personeli artırılmalı, araçları da günümüz koşullarına uygun olmalıdır. Yangına karşı her an müdahale edebilecek donanıma sahip en az bir helikopter ve bu konuda eğitimli personelin ülkemize kazandırılması gerekmektedir.
Gözetleme kuleleri 7/24 saat hizmet verebilecek şekilde derhal devreye sokulmalı, eksik kuleler en kısa zamanda tamamlanmalıdır. AB destekli alınan Kameralı otomatik gözetleme sistemi işler vaziyete sokuldu mu? Bunu öğrenmek istiyoruz. Tabi bunlar devlet yetkililerinin yangınları önlemek için yapması gerekenler. İnsanlarımıza da yangın konusunda birçok görev düşüyor. Kesinlikle ormanlık alanda hiçbir şekilde ateş yakılmamalı. Yangınların yüzde 95’i insanlardan kaynaklanıyor. Çok dikkatli olmamız gerekiyor.”
Biyologlar Derneği eski Başkanı Hasan Sarpten:
“Geçen yıl hazır değildik, umarım bu yıl hazırlıklıyız”
“Geçen yılki yangında hazırlıksız olduğumuz için büyük bir alan kül oldu”
Biyologlar Derneği eski Başkanı Hasan Sarpten, 2020 yılının Mayıs ayında yaşanan orman yangınının, 1995 sonraki yangından sonra yaşanan en büyük yangın olduğuna dikkat çekti. Geçen yılki yangına hazırlıksız yakalanıldığını söyleyen Sarpten, “Umarım bu yıl hazırlıklıyız” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Hasan Sarpten, son yıllarda kış aylarında yaşanan sel, yaz aylarında da meydana gelen yangınların “iklim değişikliğinin” sonucu olarak görüldüğünü belirtti.
Yangın bölgesinde yapılan çalışmalar konusunda da değerlendirme yapan Sarpten sözlerini şöyle noktaladı: “Bölgeye dozerler sokularak tarlaya girermiş gibi her yerin dümdüz olması çok yanlış. Ekolojik dengeyi korumak sadece ağaçlandırmakla olabilecek bir şey değil. Ne yazık ki, yangından etkilenmeyen bitkileri de dozerler öldürüyor. Böylelikle ekolojik denge daha da bozuluyor.”