1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Yandım Çavuş Restaurant (Selçuk/İzmir)
Yandım Çavuş Restaurant (Selçuk/İzmir)

Yandım Çavuş Restaurant (Selçuk/İzmir)

Yandım Çavuş Restaurant (Selçuk/İzmir)

A+A-

 


Zekai Altan


YANDIM ÇAVUŞ RESTORANT

İzmir’e bağlı Selçuk’un girişinde ana yol üzerinde olan mekan oldukça geniş bir alana yayılmış durumda. Üzerinde böyle pala bıyıklı Osmanlı kıyafetleri içerisinde elinde çöp şiş ve başında fesi ile bir amblem. Yazı da oldukça büyük. Yol güzergahı üzerindeki bu tür mekanlar oldukça çok. Ancak burası farklı. Yandım Çavuş Çöp Şişin ta kendisi. Bu geniş mekanda kendimize oturacak uygun bir yer bulduk. Tabii burada oturanların ve kalkanların sayısı oldukça çok. Dış alan oldukça geniş. Dış alanda yanan mangalda hazırlanıp ızgaralanan çöp şişler ile diğer taraftan önünüzde hamur işi yapan bayanlar. Tüm personel de hijyen kurallarına uygun hizmet veriyorlar. Mönü siparişini verirken burada inceleme yapma kararı aldım. Burada bir tarihsel süreç olacağını tahmin ettim.

YANDIM ÇAVUŞ’UN ÖYKÜSÜ
Bir süre sonra işletme sahibi Nazım Kasap bey çoşkulu bir biçimde yanımıza geldi ve bizimle tanıştıktan sonra kucaklaştı. Kıbrıs’ı ve Kıbrıslıları çok sevdiğini dile getirdi. Siparişimiz gelene kadar Yandım Çavuş’un tarihçesini sormadan Nazım bey hemen anlatmaya başladı. Nazım bey Giritli. Hanya’dan göç etti. 1923 yılında. Girit’ten kasap ve çoban çıkar. Babası Mustafa bey. Palabıyıklı. Mesleği kasap. Rahmetli Mustafa bey kahve kahve gezip tepsi içerisinde ince kağıda sarılı et satıyordu. Daha sonra Selçuk’ta yol üzerinde kurduğu küçük bir barakada çöp şiş ve ayran satarak geçimini sağlamaya devam etti. 1957 yılında. Selçuk girişinde yol üzerinde bulunan efkalito ağaçlarının dallarının her biri bir kasaba aitti. Ve kasaplar etlerini buraya asıp satıyorlardı. Geceleyin de etler cibindirik içerisine sarılıp çengelle ağaca asılıp kedi köpekten korunurdu. Etin korunması için de eskiden büyük buz kalıpları üzerine buzun erimemesi için talaş koyup üzerine de tepsi içerisinde eti koyuyorlardı.  Rahmetli Mustafa dayı askerde çavuş olarak görev yapardı. Rahmetli Mustafa bey çöp şişleri sıcak olarak servis ettiğinden müşterileri de askerdeki çavuşluk rütbesini  kullanarak “Yandım Çavuş” diye hitap ettiklerinden çöp şişlere yandım çavuş patenti de kendiliğinden verildi. Yandım Çavuş Çöp Şiş 1969 yılında Nazım beyin işletmeciliğinde bugünlere geldi. Gelelim mönümüze. Tabii bu arada biz çöp şişleri de tattık.

ÇÖP ŞİŞ LEZZETİ
Geleneksel bir tat. Dikkat edin her gördüğünüz çöp şiş yenmez. Özellikle Türkiye’de Yandım Çavuş ismini kullanarak çöp şiş satanlara da dikkat edin. Taklidinden kaçının. Hatta sorun. Selçuk’taki Yandım Çavuş Çöp Şişi mi diye. Gerekirse Nazım beyi arayıp sorun. Çöp şiş servisinde 15 cm’lik kamışta çok küçük doğranmış 10 şiş 120 gr. Tat ve lezzet açısından her üç dana şişe bir kuzu kuyruk yağı kullanıldı. Şişler süt danasından yapılır. Dana çiftliği kendilerine ait. Eti de kendileri üretiyor. Kamışları da kendileri yapıyor. Çöp şişler çok lezzetli. Çöplere dizilen et şişler dinlendirildikten sonra ızgaralanır. Çöp şiş yanında bulgur pilavı, soğan, yeşil biber ve domates söğüş. Lavaş ekmeği, eşek fasulyesi. Süzme yoğurt ile hazırlanan cacık. Farklı ve güzel bir tat. Köfte de ayrıca sipariş verdik. Mangalda hazırlanan çöp şişler ile hamur işlerini de hazırlanırken görebilirsiniz. Yandım Çavuş ismini Türkiye’de çok kullanmak isteyen oldu. Yani ismi çalarak. Haksızca. Sonunda Nazım bey mahkeme kararı ile hakkını alabildi. Yandım Çavuş şu anda 50. yıl kutlamasını müteakip Frunchising sistemi ile bayilikler kurma kararı aldı. Bir lezzet. İzmir Selçuk’a giderseniz Kıbrıs’tan geldiğinizi söyleyin. Nazım bey veya oğlu Mustafa bey ile de tanışın. Ve bu tadı da yerinde tadın.


TEL: 0392 232 892 62 23 -0532 214 88 35
FAX:0392 232 892 63 89
ADRES: SELÇUK İZMİR ÇIKIŞI, ŞARAPKUYU MEVKİ SELÇUK-İZMİR
KAPASİTE
İÇ ALAN: 550
DIŞ ALAN: 1400
SERVİS SAATLERİ: 08.00-24.00
KAPALI GÜN: HER GÜN AÇIK   


SPESİYAL MÖNÜ
ÇÖP ŞİŞ
SALATA
CACIK
LAVAŞ EKMEK

Bu haber toplam 11121 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 147. Sayısı

Adres Kıbrıs 147. Sayısı