400 metrede 47.02 ile adanın kuzeyine ait rekoru elinde bulunduran Ömer Yalçıner, “yanlış ülkede” doğdu.
Bu derece, iyi bir antrenörle daha da gelişir ve uluslararası organizasyonlarda Ömer başarılı olurdu.
Askere gitti evlendi, devlet sahip çıkmadı hayata atıldı.

***

Dilek İyihasırcı o da yanlış doğan büyük bir yetenek. Ne oldu? Ömer gibi hayata atılıp ekmek derdine düştü.
En verimli döneminde hemde….
Zafer Sukuşu, Salih Kemaneciler, daha geriye gidelim Narin Benli, daha da geriye gidelim Ayten Zabit, Mehmet Günel gibi yeteneklerde yanlış ülkede doğmanın faturasını ödedi.

***

“Yanlış ülkede doğduk” cümlesini hemen hemen sporda elit düzeye ulaşmış ve sonrada bırakmak zorunda kalmış birçok sporcudan duydum.
Bazen katıldım bu tespite bazen katılmadım.
Mücadele edilmesi noktasında telkinlerde bulundum.
Bazen de şunu sordum kendime; acaba biz mi yanlış ülkede doğduk gerçekten yoksa bizi yönetenler mi yanlış.

***

Eğer yanlış ülkede doğduysak, yeteri kadar yetenek kaybettik, bu nedenle bundan sonra kaybetmemek için mücadele vermeliyiz.
Yok eğer, bizi yönetenler yanlışsa suç bu kez bizdedir.
Çünkü bizi yönetenleri seçen biziz.
İki kavramda doğru veya yanlış olabilir.
Ama iki kavramın birleştiği bir nokta var.
Bu ülkede yaşamak
Bu ülkede doğmak.
Yanlışları düzeltmek bizim elimizde.