Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş, kolej giriş sınavlarının çocuklara telafisi mümkün olmayan travmalar yaşattığını savundu ve “bu yanlış uygulamadan vazgeçilmesi” yönündeki çağrısını yineledi.

Maviş yaptığı yazılı açıklamada, “Kolej giriş sınavları eğitimde yozlaşmaya neden olmakta, öğretmenliği teknisyenliğe çevirmekte, aileleri yanlış tutumlar içine sürüklemekte ve çocuklara telafisi mümkün olmayacak ölçülerde travmalar yaşatmaktadır” dedi.

EĞİTİM BAKANLIĞINA KOLEJ SINAVLARINDAN VAZGEÇİLMESİ ÇAĞRISI

Çocukların ilgi, yetenek, beceri ve potansiyellerine göre yönlendirilmesi gerektiğini kaydeden Maviş, “2019-2020 eğitim öğretim yılı için Eğitim Bakanlığı’na bu yanlış uygulamadan vazgeçmesi için çağrımızı yineleriz” dedi.

“ÇOCUKLARI BAŞARILI BAŞARISIZ DİYE AYRIŞTIRAN BİR SİSTEM”

Çoktan seçmeli kolej testlerinin, öğrencilerin belli bir konu üzerinde düşünme, düşündüklerini yazılı ve sözlü olarak ifade etme, yaratıcılıklarını ortaya koyma, eleştirel düşünme, yorumlama, çözümleme ve konu üzerinde değerlendirmelerde bulunmasına olumsuz etki yaptığını kaydeden Maviş, kolej sınavlarının “çocukları yarıştıran”, çocukları “ başarılı/başarısız diye ayrıştıran” bir sistem olduğunu ifade etti.

“ÇOCUKLARIN % 84’Ü KAYIT HAKKI KAZANAMAYACAK!”

İlkokul Beşinci Sınıf çağ nüfusunun 3 bin 700 civarında olduğunu kaydeden Maviş, beşinci sınıf öğrencilerinin yüzde 57’sinin sınava kayıt yaptırdığını ancak beşinci sınıf öğrencilerinin sadece yüzde 16’sının koleje kayıt hakkı kazanacağına işaret etti. 

Maviş, “Şu anki sistem çoğunluğun ilgi, beceri ve yeteneklerini görmezden gelerek, %16’nın kayıt hakkı kazanabileceği çoktan seçmeli sınavlara endekslenmiştir” dedi.

“KOLEJ EĞİTİMİNİN HEDEFİ ANLAMSIZLAŞMIŞTIR”

Kolejlerin kuruluş felsefesinin, yabancı dil öğretimi ve üçüncü dünya ülkelerine öğrenci göndermek olduğunu kaydeden Maviş, “maksatlı olmasına rağmen dayatma bir felsefe ile açılan İlahiyat koleji ve sistem içerisinde oluşturulan ÖSYS sınıfları bu felsefenin dışına çıkarak kolej eğitim programlarının hedefini anlamsızlaştırmıştır” dedi. 

Maviş, ilahiyat kolejinin programının laik ve bilimsel bir anlayışa yeniden düzenlenmesi ve yabancı dil öğretiminin tüm okullar içinde takip edilmesi gerektiğini ifade etti.

“ÇOCUKLAR PSİKOLOJİK, AİLELER EKONOMİK OLARAK YIPRANMAKTADIR”

Kolej giriş sisteminin aileleri ekonomik olarak yıpratmakta olduğunu, bin 500 ile 2 bin arası beşinci sınıf öğrencisinin dershane veya özel ders almakta olduğunu kaydeden Maviş, “Yıllık dershane ücretlerinin 6 bin TL olduğu gerçeğinden hareket edersek toplamda 9 milyon ile 12 milyon arası bir rant piyasası oluşmuştur” ifadelerini kullandı.

ÖNERİLER…”KOLEJE GİRİŞ UYGULAMASI DEĞİŞMELİ”

Beşinci Eğitim Şurası’nda kolej sınavlarına alternatif oluşturacak kararlara işaret eden Maviş, önerilerini şöyle sıraladı:

“Güzel Sanatlar ve Kolej programlarına 6’ncı sınıftan itibaren başlanmasına devam edilmelidir; 

kolejlerde sadece GCE, IGCSE ve A-Level programları uygulanmalıdır; 

ilkokul sonrasında kolejlere giriş yanında ortaokullardaki farklı program koridorlarıyla yaratılacak yatay ve dikey geçişlerle kolejlere girmede fırsat eşitliği yaratılmalıdır;

kolejlerin mevcut yapısının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir olmayan bugünkü kolejlere giriş sisteminin çağdaş anlayışlara uygun bir şekilde kademeli olarak değiştirilerek süreç temelli bir değerlendirme sistemi ile öğrencilerin ilgi, istek ve yeteneklerine göre yönlendirilmesi sağlanmalıdır; 

İlahiyat Koleji’nin programı değiştirilmelidir.”

“ÇOCUKLARI SINAV STRESİ VE ÖZEL DERS STRESİNDEN KURTARABİLİRİZ”

Eğitim Şurasında, belirlenen ilkeler çerçevesinde okullarda öğleden sonraları etkinlik faaliyetleri yapılması kararının da üretildiğine işaret eden Maviş, “Çocuklara ilgi, beceri ve potansiyellerini geliştirmelerine okullar içinde fırsat yaratırsak, yarışmacı sınavların stresinden ve özel derslerin yarattığı düzenden çocuklarımızı kurtarabiliriz” dedi.