İki yanlış, bir doğru etmez.
Üç yanlış da etmez…
Beş yanlış da…
Yüz yanlış da…
Bin de…

---

Çok yanlış bir doğru etmez.
HEP yanlış, doğru etmez.
Yanlış yanlıştır!..

---

Başkasının çok yanlışı sizin yanlışınızı doğruya  yükseltmez…
Çirkefe batılır birlikte...
Dibe vurulur.
Yanlış yanlışı sökmez.

---

Üç yanlış bir doğruyu götürmez.
Doğru durur!..
Yanlış gider!..

---

Onca yanlış arasında yanlış yapmak, bir doğru çıkarmaz ortaya…
Bir haklı da çıkarmaz…

---

Başkalarının eksikleri…
Başkalarının yanlışları…
Başkalarının hataları…
Başkalarının egoları...
Toplamda ‘çok yanlış’ olabilir anca...
Ama bir insan…
Tek bir insan…
Tek bir doğru yapabilir…

---

İki yanlış bir doğru etmez…
On bin yanlış da…
Yanlışları sulayınca ‘teselli’ filizlenir ama  doğru çıkmaz…
Yanlışlara sığınınca da insan!..

---

Bir doğru, bir doğru eder…

---------------

Mesele göğüslerde değil, gülümseyen gözlerde

Gülmek devrimci bir eylemdir, derler...
Öyle...
Meme kanserine dikkat çekmek isteyen kadınların çıplak pozu çocuk yüreği gibi saf, temiz, dokunaklı!..
Gözünüz önce kaybettikleri göğüslere mi gidiyor?
Belki...

Ama asıl cevher yüzlerde...
Gülümsüyorlar...
İşte bu kararlılık, cesaret, bu farkındalık büyütüyor onları.
Ne güzel bakıyorlar öyle...

Kimileri için ‘itici’ gelebilir, öyle ya, kadın vücudunun en estetik unsurudur meme...
Sökülmüş yerinden...
Umut dikiliş üzerine...
Gülümsüyorlar!..

...

Meme kanserinde, bilinçli olmak, düzenli kontrolleri unutmamak, yani erken teşhis hayat kurtarıyor...
Biliyorum, herkes bunu ezberledi artık.
O kadar çok tekrarlanıyor ki!..

Ama bilmek ve ezberlemek yetmiyor, bu kontrolleri yapmak için adım atmak gerekiyor.
Saça, tırnağa, tüye, makyaja şaşmayan zaman ayarı, ‘meme’ye gelince toslamamalı...
Gülümsemek, o zaman anlamlı...

O durumda devrimci bir eylem...
Bilinçli... Kararlı olunca...
‘Es’ geçmeyiniz ne olur!..
Iskalamayınız yani hayatı.

-----------------

İZİNSİZ SMS

“Sayın üyemiz” diye telefonuma UBP adaylarından mesaj geliyor!.
Üye müye değilim...
Yok yani, hiçbir siyasi partiye üyeliğim yok.
Kumar da oynamıyorum ancak düzenli olarak casinolardan da sms alıyorum.
“Rulet”e dair tüm gelişmeler cebimde!

Her canı çekenin özel alanımıza böyle paldır küldür girme, telefonumuzdan bizi rahatsız etme hakkı var mı?

Eğer duyuru yapacaksa medya üzerinden ilerlesin!..
Hem ‘çok seslilik’ adına  sektöre yaşam suyu olur böylece.

Türkiye'de ilk kez elektronik ticaretin düzenlemesiyle ilgili kanun kapsamında 7 firmaya, vatandaşa izinsiz kısa mesaj gönderildiği gerekçesiyle para cezası verildi.

Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurulumuz, Ulaştırma Bakanlığımız, hükümetimiz...
Huuu!..

Kıbrıs’ın kuzeyinde pervasız bir serbestlik var, hemen her konuda  böyle, anladık da...

Nereye kadar?

--------------------

Sabah hayali

Şu anda uyandı...
Bilemem ki...
Belki de...
Uyanmıştır yani.
Öyle olmalı.

Yüzünde, yastık kıvrımının izi...
Avuç içleri terli...
Ve eminim gerildi, sıkarak dişlerini...
Çenesi büzüştü...
Gülümsedi...

...

Gülümsedi…
Belki bir yavru kedicik gibi kıvrandı yatağın içerisinde…
İki büklüm şimdi...
Elleri saçlarıyla buluştu başının ardında...
Koltuk altları terledi.

Gözlerini yumdu perdenin kenarından odaya dalan güneşe bakamadan...
İncecik kemikleri çıtırdadı.
Ve yavaşça doğruldu güne, düşe, hayata...
En ‘sade’ haliyle şimdi...

...

Gündoğumu şimdi.
Çiy vakti.

…

“Bağrı çok savruk da olsa sabah, günün en çıplak vaktidir” der şair...
Ve sabah hayali aklını çeler insanın...
En fazla sabahları öpmek ister...
En fazla sabahları sevmek...
En fazla, sabahları...

------------------------

HAFTANIN NOTCUKLARI

Eski sözcükleri sever, anlamını öğrenir, bir köşeye not ederim.
Türkiye’deki seçimler nedeniyle çok kullanılıyor:
‘MÜTECAVİZ’
‘Saldırgan, saldırıcı, sataşkan’ demek.

*

SUDAN-KIBRIS geleneklerinin iç içe geçtiği düğünde çok keyif aldık, bizim Hago ile Somaia şerefine...
Kültürler buluşunca, dünya güzel bir yer.

*

Bir Çetin Altan sözü:
‘Bir işi yapıyor olmaktan dolayı aldığınız keyif, o işi yapıyor olmaktan dolayı kazandığınız parayı harcarken aldığınız keyiften fazla ise doğru işi yapıyorsunuz demektir.’

*

“Özlemek, göremediğini düşünmek değil, görmektir” der Oruç Aruoba.
Bu hafta sonu en az bir sevdiğinizi görmek için bu zamanı ayırınız.
SARILINIZ doya doya.

*

Fener maçından, Cimbom’dan diye paylaşım yapanlar...
Bir de Çetinkaya’yı, MTG’yi, Doğan’ı, Baf’ı anımsayınız!..
TRİBÜNLERDE 
bol bol yer var.
Üstelik çok keyifli, çok samimi, çok bizden.