YAP-BOZ HÜKÜMETİ
Pandemi hatırına ‘normaldir, sıkıntılı bir süreç bu’ dedik, yapılanları sineye çektik.
Corona virüsü bütün dünyada ‘bilnmezler’le doluydu, bu yüzden birçok yanlışı, eksiği, hatayı görmezden geldik.
Covid-19 kaygısını, virüsle mücadeleyi ön planda tutup gözlerimizi kapadık, kulaklarımızı tıkadık, ağzımızı açmadık.
Ama bu kadarı da fazla!..
Yapılanın bozulmadığı, birinin söylediğini diğerinin yalanlamadığı, iki ileri bir geri figürlerinin görülmediği gün geçmiyor artık…
Hükümet tarafından alınan kararlar yüzünden hepimiz adeta serseme döndük.
Bir karar alınıyor ama kimse bunun ne anlama geldiğini bilmiyor.
Sadece vatandaş değil…
Kamuda görevli personel, hatta üst düzey de kararın anlamını ve nasıl uygulanacağını bilemiyor.
Hatta gazetecileri arayıp “Gardaş, şimdi biz ne yapalım?” diyen bürokratlar var!
***
Pazar öğleden sonra hükümet adına yine tuhaf bir açıklama yapıldı. Nedeni KTTB’nin açtığı davadan sıyrılmaktı belki ama o kadar gayrı ciddiydi ki açıklama, 24 saat boyunca bir sürü belirsizliğe sebep oldu.
“Bakanlar Kurulu kararları iptal edildi” diye açıklama gelince kabineden, ‘ülkeye girişler durduruldu’ diye algılandı.
Türkiye’den Kıbrıs’a gelecek olanlar ve/veya onların yakınları paniğe kapıldı.
Güney’de çalışanlar, tedavi görenler endişeye düştü.
Larnaka üzerinden adaya gelecek olanlar ‘acaba bir yerde kısılıp kalacak mıyız’ diye kaygılandı.
Ercan’da, Girne Limanı’nda çalışanlar gelecek olanlara nasıl bir prosedür uygulayacaklarını bilemedi.
Her kafadan bir ses çıktı.
Herkes ‘tahminler’ yürüttü.
Muğlak sözler ve açıklamalar bir kez daha ‘yalan’ı ve ‘yanlış’ı kamuoyunda hakim kıldı.
Tam bir keşmekeş, bilgi kirliliği, kaos ortamı yaşandı.
***
Bakanlar Kurulu’nun kararı çok tuhaf ve de komikti. Yeni tip Corona virüsün ‘tehlikeli ve bulaşıcı hastalık’ sayıldığının açıklanması ‘4 aydır aklınız neredeydi’ dedirtecek kıvamdaydı.
Yetkilerin Sağlık Bakanlığı’na verdiliğinin duyurulması da bir yanıyla ‘geç kalınmışlık şarkısı’ydı ama aynı zamanda hukuksuzluğun da daniskasıydı.
Zira Ombudsman aylar önce uyarmış, yetkinin Sağlık Bakanlığı’nda olduğunu ve hangi kurulların kurulması gerektiğini –herkesin anlayabileceği basitlikte- bir bir sayıp dökmüştü.
Lakin uyarılara kulak vermeyenlerin ‘hukuksuzluk senfonisi’ bu kadarla da kalmadı. Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın öngördüğü tüzükler çıkarılmadığı için aslında Sağlık Bakanlığı’nın aldığı ve alacağı birçok kararın pratikte yine ‘havada’ kalacağı görüldü.
Daha fenası, sabaha doğru ‘dağ fare doğurdu’ misali açıklama yapan Sağlık Bakanlığı’nın bu kararı resmi gazetede yayımlanmadığı için saatler boyunca KKTC’ye giriş prosedürü tam bir belirsizlik yaşadı. Bakanlar Kurulu kararının açıklanmasından Sağlık Bakanlığı kararının resmi gazetede yayımlandığı ana kadar geçen sürede bu ülkeye kim, nasıl girip çıktı, bilinmiyor. Bilinen şu ki, kim girip çıktıysa hukuksuz girdi ve çıktı!
Şaşırdık mı?
Hayır…
Zaten bir gün çift PCR, bir gün karantina, bir gün karantinasız, bir gün sorgusuz sualsiz giriliyor bu ülkeye…
Ve Corona virüsü artık özgür, sokakta geziyor serbestçe…
‘Yap-boz’cular sayesinde!..