Hüseyin ÖZBARIŞCI

Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin topluma sırtını döndüğünü belirterek, yaratılan bütçe açığını kapatmak için acı faturayı emekçiye ve dar gelirliye kesmeye çalıştığını söyledi. YENİDÜZEN’e konuşan Ahmet Serdaroğlu, Hükümetin antidemokratik bir şekilde “Ben yaparım olur” zihniyetiyle hareket ettiğini belirterek, “Çalışma Bakanı çıkıp ’14 sektöre farklı ücret olacak’ diye bir açıklama yaptı. Bizimle ilgili herhangi bir fikir alışverişi yok. Bizimle olmadığı gibi Türk-Sen ve Dev-İş’le de yok. Peki, bakan bu açıklamayı neye dayanarak yaptı?” sorusunu iletti, bunun doğru olmadığını söyledi.

Serdaroğlu, birçok sendikanın birlikte hareket ederek, uygulanan genel grev sonrasında UBP-DP-YDP Hükümeti’nin geri çektiği Toplu İş Sözleşmesi konusunda bir geri adım atıldığını düşünmediğini belirtti, “Şu an için yasayı geri çekmiş olmaları bir daha gündeme gelmeyeceği anlamına gelmez. Mücadelemiz sürecek” ifadesine yer verdi.

İstatistik Kurumu’nun siyasetten arınıp bağımsız bir kurum hale gelmesi gerektiğini de aktaran Ahmet Serdaroğlu, “Enflasyon oranını gerçekten bilmeyen bir hükümet bu enflasyonla mücadele edemez” değerlendirmesini yaptı, ekonominin adanın güneyine kaydığını ifade etti. 

UBP-DP-YDP Hükümeti’nin geleceğinin kalmadığını da belirten Serdaroğlu, YDP’nin aldığı tavsiye kararının doğru bir karar olduğunu söyleyerek, “önemli olan bunu uygulayabilmektir” değerlendirmesini yaptı. Hükümetin küçük ortaklarından Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genişletilmiş Parti Meclisi, "Hükümetten çekilme” yönünde tavsiye nitelikli karar üretmişti. Söz konusu tavsiye kararı, önümüzdeki günlerde PM'de ele alınacak.

“Yarattıkları bütçe açığını kapatmak için bu yasayı geçirmeye çalışıyorlar”

Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, hayat pahalılığı ile ilgili çıkarılmak istenilen yasaya atıfta bulunarak, “Keşke eylemler olmadan hükümet tarafından mevzuat olduğu gibi devam etse. Bu yasalar yapılmadan önce ilgili taraflarla birlikte hazırlanılıp uzlaşı sağlansa. Bugüne kadar hiç mi yasalarda düzenleme yapılmadı? Elbette yapıldı, ama birlikte hareket ederek yapıldı” dedi.

Serdaroğlu, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin antidemokratik bir şekilde “Ben yaparım olur” zihniyetiyle

hareket ettiğini belirtti. Hükümetinin niyetinin “kötü” olduğunu kaydeden Ahmet Serdaroğlu, “İyi niyetle yapılan bir yasanın birilerinden gizlenmesi olmaz. Yarattıkları bütçe açığını kapatmak için bu yasayı geçirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

“Halkın nasıl geçindiğini göremeyecek kadar kör oldular”

Kamu-İş Başkanı, 2022 yılından bu yana uygulanan zamlara da değinerek, “Hükümet ‘Serbest piyasa’ deyimiyle bunu tamamen serbest bıraktı ve vatandaşın alım gücünü düşürdü” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar ve bazı bakanların “Asgari ücret 1100 dolar oldu” söylemini de eleştiren Ahmet Serdaroğlu, “Asgari ücret 1100 dolar olabilir ama bu bizim sayemizde oldu. Bahsettikleri 1100 dolar ile memleketimizde ne yapılabilir? Bu başarıyı bir öykü haline getirip anlatan kişiler acaba insanların nasıl geçinebildiğine bakıyorlar mı? Üzgünüm ama göremeyecek kör olmuşlardır, göremeyecek kadar da halkına sırtlarını çevirmişlerdir. Her zaman acı faturayı emekçiler ödüyor. Bu acı faturayı biraz da sermaye grupları ödesin. ‘Konsolide’ ifadesini kaldırmak şimdi konuşulmuyor, asgari ücret masasında geçmiş yıllarda da ‘Böyle hesaplama olur mu?’ diye bu durum dillendiriliyordu. Belli ki sermaye tarafları asgari ücretin 1100 dolara geldiğini gördüler, bunu nasıl engelleyebilir diye adım atıyorlar” şeklinde görüş bildirdi.

“Şu an için yasayı geri çekmiş olmaları bir daha gündeme gelmeyeceği anlamına gelmez. Mücadelemiz sürecek”

Serdaroğlu, birçok sendikanın birlikte hareket ederek, uygulanan genel grev sonrasında UBP-DP-YDP Hükümeti’nin geri çektiği Toplu İş Sözleşmesi konusunda bir geri adım atıldığını düşünmediğini söyledi. İlgili yasanın şu an için geri çekildiğini ancak bunu ortadan kaldırdıkları anlamına geldiğini belirten Ahmet Serdaroğlu, “Bu yasayı geri çekmelerindeki amaç evet, sendikaların mücadelesi, bir de bir yargı süreci... Çünkü geçirmeye çalıştıkları yasada Anayasa’ya aykırı olan maddeler vardı. Ben bunu bu zihniyetten bekliyorum. Umarım yanılırım ve bir daha bu yasa gündeme gelmez. Çünkü bir önceki yıllarda da bunun benzeri bir şekilde TC ile KKTC arasında imzalanan protokollerde yer almıştı. Bu yöndeki mücadelemiz sürecektir” şeklinde görüş bildirdi.

“Çalışma Bakanı fikrimizi almadan ücretle ilgili açıklama yapıyor, bu doğru değil...”

UBP-DP-YDP Hükümeti’nin antidemokratik bir şekilde yasalar düzenlediğini yineleyen Ahmet Serdaroğlu şöyle devam etti: “Çalışma Bakanı çıkıp ’14 sektöre farklı ücret olacak’ diye bir açıklama yaptı. Bundan kimin haberi var? Tek yetkili sendika Hür-İş Federasyonu’dur. Bizimle ilgili herhangi bir fikir alışverişi yok. Bizimle olmadığı gibi Türk-Sen ve Dev-İş’le de yok. Peki bakan bu açıklamayı neye dayanarak yaptı çok merak ediyorum. Bunlar doğru şeyler değil. Bir karar alınmadan oturulur konuşulur, ilgililerin de fikirleri alınır ve ona göre adım atılır. Bu işin doğru yolu budur. Sendikalar bu memlekette ne için var? Hükümet sadece tabela sendikacılığı mı istiyor? Biz böyle dikttatörlük rejimini kaldıracak bir toplum değiliz. O yüzden sendikalar demokrasinin bekçisidir. Ben bu hükümetin bugüne kadar toplumun menfaatine yaptığı bir şeyi görmedim. Maliye Bakanının bizim önümüze koyacağı dar gelirlinin menfaatine olabilecek birşey ortaya koyabileceklerini de düşünmüyorum. Çünkü gözlerini karartıp, halkına sırtlarını dönmüştür. Bu kadar vergi affı yapan bu hükümetin halkına yüzünü dönecek yüzü de yoktur. Bu kadar gelirle bütçe açığı veren hükümet bir şey yapamaz açık ve net... KDV’yi yükseltmeye çalıştılar, aldıkları tepkilerden dolayı jet hızıyla geri çektiler. Buna yeltenen bir hükümet bizim önümüze doğru bir şey mi koyacak?”

“Ekonomi güneye kaymış durumda...”

Kamu-İş Başkanı Serdaroğlu ekonominin güneye kaydığını belirterek, adanın güneyinde temel gıda maddelerinin daha ucuz hale geldiğini söyledi. “Güneye gidebilen gidip alıyor, gidemeyenler de kuzeydeki sömürücülerin gazabında hayat mücadelesi vermeye devam ediyor” diyen Ahmet Serdaroğlu, Bu yöndeki mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti. Serdaroğlu, “Kıbrıs’ın kuzeyini yaşanmaz bir hale getirmelerine asla müsaaede etmeyeceğiz. Bu tip zihniyetlerin başımızdan gidene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye ekledi.

“Enflasyon oranını gerçekten bilmeyen bir hükümet, enflasyonla mücadele edemez”

Ocak ayı içerisinde toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi temsilcisi olarak masada bulunacak olan Hür-İş Federasyonu Başkanı Serdaroğlu, İstatistik Kurumu’nun açıkladığı hayat pahalılığı oranının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) bazı milletvekillerinin geçmişte bu yönde çalışmalar yaptığını ve bunu tespit ettiğini aktaran Ahmet Serdaroğlu, mevcut sepetin güncelliğini yitirdiğini ifade etti. “Bu sepetin değişmesi gerektiğini defalarca söyledik” diyen Hür-İş Federasyonu Başkanı, sepetteki ürünlerin değişmesi için bir çalışma yapılmadığını vurguladı. İstatistik Kurumu’nun siyasetten arınıp bağımsız bir kurum hale gelmesi gerektiğini de aktaran Ahmet Serdaroğlu, “Enflasyon oranını gerçekten bilmeyen bir hükümet bu enflasyonla mücadele edemez. Enflasyonla mücadele edemeyen bir hükümet de devleti yönetemez” diye konuştu.

“Koalisyon ortakları silahlarını birbirlerine doğru uzatmış duruma geldi”

Kamu-İş Başkanı Serdaroğlu, hükümetin küçük ortağı YDP’nin aldığı tavsiye kararına da değinerek, alınan tavsiye kararının doğru olduğunu vurguladı, uygulanması gerektiğini ifade etti. Serdaroğlu,

“Ben bu hükümeti 3 silahşör olarak görüyordum. Önceden takım arkadaşıydılar. Şu anda menfaatler çakıştı, seçim de kaçınılmaz hale geldi ve silahlarını birbirlerine doğrultma durumuna geldiler. Erken seçim konuşulmaya başladığı andan itibaren hükümetteki partiler yıpranmış olmasından dolayı seçimi de düşünmek durumunda kaldılar. Özellikle küçük ortaklar DP ile YDP’nin baraj sıkıntısı yaşadığı herkes tarafından biliniyor. Erhan bey verilen sözlerin yerine getirilemediğini her platformda söylüyor. YDP’de bana göre alınan tavsiye kararı doğru. Ama önemli olan bunun uygulanabilmesidir” şeklinde görüş bildirdi.