Devrim DEMİR

Son 1 yıldır ‘pandemi tedbirleri’ çerçevesinde ‘acil’ davalar dışında mahkemelerde davalar görüşülmüyor. Birçok dava birikirken cezaevinde yargılanmayı bekleyen 266 kişi bulunuyor.

Merkezi Cezaevi'nde hükümsüz tutuklu olarak yargılanmayı bekleyen kişilere işaret eden avukatlar, “Geçen yıl salgın nedeniyle verimli bir yıl değildi, bu yılda verim alamayacağız gibi görünüyor. Mahkemelerde ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor” diye konuştu.

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Girne Mahalli Baro Başkanı Gürcan Bayramoğlu ve bazı avukatlar salgın sürecini YENİDÜZEN’e değerlendirdi, yargıdaki duruma ışık tuttu.  

Duruşması olan avukatlar 15 günde bir PCR zorunluluğu getirildiğinden dert yanarken, aynı zorunluluğun müvekkiller veya tanıklar için getirilemediğinden şikayet etti.

1 yıldır yaşanan salgın nedeniyle ekonomik olarak da ciddi sorunlar yaşadıklarını ifade eden avukatlar, ofis kiralarını ödeyemeyecek duruma geldiklerini söyledi.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik:

“Hastalık ve varyantları bilmiyoruz. PCR test hepimizin sağlığı için”

Yüksek Mahkeme, yeni bir duyuruya kadar, Yüksek Mahkeme ve Kaza Mahkemelerindeki bazı davaların taraflar huzura gelmeden yargıç tarafından ertelenmesi ve ilan edilmesine; bazı davaların ise randevu verilmek suretiyle görüşülmesine karar verdi.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, hastalığı ve varyantları bilmedikleri için tedbir amaçlı PCR istendiğini söyledi. Tedbir ve korku olduğunu ifade eden Şefik, avukatların tehir taleplerine de ılımlı davranmak istediklerini özellikle hükümsüz tutukluların kısa ve kabul edecek olanların davalarının bitirilmesi çabası olduğunu söyledi.

Yargıtay Ceza noktasında haftada bir oturum yapıldığını kaydeden Şefik, bu safhada bekleyen davaların günü geldiğinde görüşüleceğini birden fazla oturum yapmanın mümkün olmadığını belirtti.

“Pandemi bitince yığılma yaşanacak”

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, pandemi sona erdiği zaman bir yığılmanın mutlaka yaşanacağını gayretle bu sürecin de aşılacağını ifade etti. Şefik, toplumun aşılanarak, bağışıklık kazanılarak bu hastalığı yeneceğine değinerek, tüm kaza mahkemelerinde yargıçların aşılandığını bu süreçte bunun zaruri olduğunun altını çizdi. Martın 17’sinde de ikinci doz aşılarının yapılacağını kaydeden Şefik, avukatların yargının bir bacağı olduğunu ve kısa sürede onlarında aşılanması gerektiğini söyledi.

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı:

“Mahkemeler her türlü çabayı harcıyor”

“Bu süreçte en büyük sıkıntı, tutuklu yargılanmayı bekleyen insanlar. Salgın nedeniyle biriken dosyalar var…”

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, bir aylık kapanma süreci yaşandığını 22 Şubat itibarı ile yeniden mahkemelerde kısmi olarak faaliyete geçtiğini söyledi. 2020 Mart-Mayıs dönemi sonrası açılım yaşadıklarını ifade eden Esendağlı, her iki açılımda da mahkemelerin tam kapasite çalışma imkanı olmadığını kaydetti.

Katı tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yapan Esendağlı, “Bu süreçte en büyük sıkıntı, tutuklu yargılanmayı bekleyen insanlar. Bu kişilerin yargılanması için mahkemeler de her türlü çabayı sarf ediyor. Mahkemelerin dışında yaşanan salgın nedeniyle biriken dosyalar var, bunların bitirilmesi adına eskiden yeniye doğru hareket ediyoruz” dedi.

Girne Mahalli Baro Başkanı Gürcan Bayramoğlu:

“Erken açıldık, davalar düşük tempoda başladı”

“Bu süreçte etkilenen iki kesim var. Tutuklu yargılanmayı bekleyenler, bir de tutuksuz yargılanmayı bekleyenler. Her iki kesim için de ciddi bir belirsizlik söz konusu… Tıkanıyoruz”

Girne Mahalli Baro Başkanı Gürcan Bayramoğlu, avukatların duruşmalarına girebilmeleri için PCR test zorunluluğu getirildiğini, bunun tarama için önemli ancak nihai çözüm üretmediğini dile getirdi. Hukuken PCR zorunluluğunun olmadığını da kaydeden Bayramoğlu, Sağlık Üst Komitesi’nin bununla ilgili kararı olmadığına değindi.

Ülkede pandeminin getirdiği zorluklar nedeniyle, mahkemelerin işleyişinin de etkilendiğini söyleyen Bayramoğlu, Girne Mahkemesi'nde pandemi koşullarına uygun dava ve duruşma yapılacak sadece iki salon olduğunu belirtti.

“Erken açıldık, davalar düşük tempoda başladı”

Avukat Gürcan Bayramoğlu, açılımın çok erken olduğunu buna ilişkin de davaların çok düşük tempoda başladığını ve bu tempoda ilerlediğini söyledi. Vakaların seyrini de eleştiren Bayramoğlu şöyle devam etti:  “Sağlık Bakanlığı yine 50 civarında bir vaka tablosu ile çıktı karşımıza. Bu sayıya göre ilerleyen günlerde yine vaka sayıları yükselecek gibi, bu yüzden ciddi bir belirsizlik yaşanıyor. Bu süreçte etkilenen iki kesim var. Tutuklu yargılanmayı bekleyen bir de tutuksuz yargılanmayı bekleyenler. Her iki kesim için de ciddi bir belirsizlik söz konusu, teminatla tutuksuz yargılanan kesim hem davasının akıbetini bekliyor hem de yurt dışına çıkamıyor. Mahkemeler de ciddi bir sonuç elde etmek için çabalasa da öncelik cezaevindeki sanıklara veriliyor. Bir yerde hala eksiğiz ve tıkanıyoruz. Bu süreçte avukatlar da ekonomik olarak sıkıntılı bir süreçte davalarını bitiremiyor, yeni dava dosyalansa da bir çözüme gidilemiyor ”

Avukat Kıymet Deva Rahvancıoğlu:

“Çok büyük bir kaosun içindeyiz”

“Özellikle acil aile davaları durdu, mahkemelerin de eli kolu bağlandı. Ağır cezada yargılanmayı bekleyenler, teminatla dışarıda olanlar herkes mağdur oldu”

Avukat Kıymet Deva Rahvancıoğlu, uzun soluklu duruşması olan avukatlara 15 günde bir PCR şartı konulduğunu söyledi. Bu şartın sadece avukatlara konulduğunu, tanık ve müvekkiller için uygulanmadığına sitem eden Rahvancıoğlu, çok uzun zamandır bekleyen davalar ve duruşmaların olduğunu kaydetti. 2018-2019 yılı davalarının beklediğini 2021-2022 davalarına hala geçilmediğini anlatan avukat Kıymet Deva Rahvancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Pandeminin getirdiği zorluklarla süreç kısıtlandı. Avukatların işi de çok zor hepimiz büyük bir kaosun içindeyiz. Dünyada yargı süreci işliyor bizde ise ne yazık ki salgın şartları nedeniyle durma noktasına geldi. Özellikle acil aile davaları durdu, mahkemelerin de eli kolu bağlandı. Ağır cezada yargılanmayı bekleyenler, teminatla dışarıda olanlar herkes mağdur oldu. Mahkemelerin sayısı arttırılmalı, suçlarda ciddi bir patlama söz konusu. Mahkemeler tıkanmış durumda, birçok zanlı suçlarını kabul etmeyerek duruşma talep etmekte. Salgın şartları nedeniyle duruşma tarihleri sürekli ötelenmekte,  herkes ciddi bir kaos halinde. Mahkemelerde yaşanan tıkanıklık nedeniyle, bu yılda verimli olmayacak. Kiralar ödenemiyor, ekonomik olarak büyük bir çöküş içindeyiz.”

Avukat Meral Erensoy Metay:

“Salgından hepimiz nasibimizi aldık”

“Tedbirler nedeniyle süreç olumsuz ilerliyor. Davalar tüm kazalarda toplu olarak ileri tarihlere atıldı”

Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyanın yaşadığı zorlukların ülkede de yaşandığını söyleyen Avukat Meral Erensoy Metay, ikinci kez kapanma sürecine gidildiğini, alınan tedbirler nedeniyle birçok olumsuzluğun da yaşandığını kaydetti.

Metay, mahkemelerin bu sürede olumsuzluklardan nasibini aldığını yineleyerek davaların tüm kazalarda toplu olarak ileri tarihlere atıldığını kaydetti.

Duruşması olan avukatlara 15 günde PCR zorunluluğu getirildiğini ekleyen Metay, bu süreçte yargının ve özel sektörlerin olumsuz olarak çok etkilendiğini kaydetti.

Avukat Damla Demir:

“Adalete bir gün değil her gün ihtiyacımız var”

 “Ne üzücüdür ki ne devletin hükümetlerinden ne de Barolar Birliği’nden maddi destek göremedik.”

12 yıllık avukat olduğunu ifade eden Avukat Damla Demir, dünyanın savaştığı Covid-19 sürecini avukatların zor şartlarda götürdüğünü söyledi.

Bu süreç içinde ne hükümetlerden ne de Barolar Birliği’nden maddi bir destek göremediklerini ifade eden Demir sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Ne üzücüdür ki ne devletin hükümetlerinden ne de Barolar Birliği’nden maddi destek göremedik. Yıllardır Yüksek Mahkemeye ödediğimiz neredeyse 1 asgari ücrete yakın olan Avukatlık ruhsatımızın az bir kısmı devlete vergi olarak gidiyor olsa da geriye kalan kısmını Barolar Birliği alıyor. Çalışma koşullarımızın bu kadar zorlaştığı buna paralel olarak mesleğimizden para kazanma kabiliyetimizi de kaybettiğimiz böylesi zor bir ahvalde gerçek o ki Barolar Birliği’nden avukatlara aylık ödenek çıkmasını beklerdim. En azından bu benim beklentimdi. Fakat bu olmadı. Barolar Birliği elini taşın altına koyup üye avukatlarına maddi olarak sahip çıkmadı. Bizlere hükümeti işaret ederek bin 500 TL'lik yardımlara müracaat etmemiz hususunda bildirim ve yönlendirmelerde bulunmakla yetindi. Oysa Avukatlık mesleği insani vicdan muhasebesi yapılarak icra edilen bir meslektir. Hayatta kazandıklarınız için de kaybettikleriniz için de adalete bir gün değil her gün ihtiyacımız vardır. Fakat biz bu zor günlerde birbirimize karşı ne yeteri kadar merhametli olabildik ne de adaletli. Yine de inancımızı kaybetmeden kalbimiz kırık cebimiz delik adalet yolundaki mücadelemize devam ediyoruz. Geçecek bu zor günler ümidi ve umudu var içimizde. Bizler de çok dersler almış olduk en azından bu süreçte. İnsanlığımız ve merhametimizle sınandık. Şimdiden yeni sınavlara da hazırız.”

Avukat Özgü Özkul Özyiğit:

“Hem avukatlar hem mahkeme etkilendi”

“Pandemi yargıyı etkiledi, yoğunluğa göre davalar da tehir edildi”

Pandemi sürecinin tüm sektörlerde olduğu gibi yargıda da etkili olduğunu ifade eden avukat Özgü Özkul Özyiğit, bu süreçte etkilendiklerini kaydetti. Yoğunluğa göre davaların da tehir edildiğini kaydeden Özyiğit, sürecin geçmesini beklediklerini söyledi.