“Yargının bağımsızlığı çok önemli bir görevdir”
Başbakan Ersin Tatar, hedefi Kıbrıs Türk halkının güven, refah ve huzur içinde yaşaması olan hükümet için, yargının bağımsızlığı, sorunlarının aşılması, sıkıntısız bir şekilde önüne gelen davaları bakmasının çok önemli bir görev olduğunu belirtti.
Başbakan Ersin Tatar, hedefi Kıbrıs Türk halkının güven, refah ve huzur içinde yaşaması olan hükümet için, yargının bağımsızlığı, sorunlarının aşılması, sıkıntısız bir şekilde önüne gelen davaları bakmasının çok önemli bir görev olduğunu belirtti.
Başbakan Ersin Tatar, adli yılın başlaması dolayısıyla yaptığı açıklamada “Olanaklarımız ölçüsünde yargının var olan sorunlarının giderilmesi için gereğini yapacağız ancak vatandaş kadar devlet de esastır. Buna özen göstermek, devleti yıpratmamak icra ve yasamanın olduğu kadar yargı camiasının da görevidir” dedi.
Başbakanlık Basın ve Halka İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Tatar açıklamasında şunları kaydetti:
“Hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması tüm çağdaş, modern devletlerin temelidir. Adaletin her alanda daha yüksek oranda sağlanması, hukuka saygı gösterilmesi, bağlı kalınması durumunda dünyada huzur ve mutluluk artacaktır. Ne var ki, tüm dünyada artan nüfus, turizm faaliyetleri, iş gücü hareketleri, siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle suçlarda ve yargıya yansıyan konularda büyük artış meydana gelmiştir.
Kıbrıs Türk Halkı varoluş ve özgürlük mücadelesi sürecinde dahi adalet mekanizmasına büyük değer vermiştir. Devlet kurma sürecimizin en temel dinamiklerinden biri de hukuk ve adalete dayalı bir düzende yaşama istenç ve kararlılığımızdır. Hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, çağdaş normlardan asla sapmamak bizim ana ilkelerimizdendir.
Anayasamızın değiştirilemez, değiştirilmesi önerilemez birinci maddesine göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir. Hedefi Kıbrıs Türk Halkı’nın güven, refah ve huzur içinde yaşaması olan hükümetimiz için, yargının bağımsızlığı, sorunlarının aşılması, sıkıntısız bir şekilde önüne gelen davaları bakması, çok önemli bir görevdir.
Ülkemizde yaşanan, vatandaşımızı tedirgin eden sorunların bilincindeyiz. Bunların azaltılarak kabul edilebilir makul oranlara çekilmesi için toplumsal seferberlik, tüm kesimlerin aynı hedefte birleşmesi, yasama, yürütme ve yargının samimi işbirliği, maddi olanakların artırılması, çağdaş araç gereçlerden etkin yararlanma şarttır.
Bilindiği üzere ülkemizde, suçluların yakalanmasından tutun da sorgulanmasına, adalete teslim edilmesine, yargılanmasına kadar yaşanan süreçlere hükümetlerin her hangi bir müdahalesi asla söz konusu olamaz. Bazı kesimler bu sistemi eleştirse de hükümetimiz bu sistemin doğruluğunu ve devam ettirilmesini savunmaktadır.
Hükümetimiz göreve geldiği ilk günden bu yana yargıda ve diğer alanlarda biriken sorunların aşılması için üstüne düşen görevleri layıkı ile yapmanın gayreti içindedir. Hükümetimiz yapımı duran Lefkoşa’daki merkezi cezaevinin tamamlanması, yeni bir yurttaşlık ve muhaceret yasasının yapılması için gayret göstermektedir.
Sınır kapılarında eskisinden çok daha sıkı denetimler yapılmakta ve ülkeye girişler mümkün olduğunca sağlam bir elekten geçirilmektedir. Suçların azalması için öğrencilerin takip edilmesi gerektiği pek çok rapora yansıdığı için çalışmalar yapılmış ve sonuçta tüm öğrenciler kayıt ve takip altına alınmıştır.
Kent güvenliğimize ciddi katkı sağlayacak olan mobeselerin kurulmasına başlanmıştır.
Polisimizin etkinliğini artırmak için 100 polis alımı konusunda gerekli kararlar üretilmiştir.
Mahkemelerimizin bina, araç-gereç, personel, yargıç azlığı sorunları bütün hükümetler gibi bizim önümüzde de durmakta ve maddi olanaklarımız el verdiği ölçüde bunların aşılması için de gereken katkılar yapılmaktadır. Elimizde bunların hepsini bir anda gidermek için bir sihirli değnek yoktur. Yargının sorunlarının giderilmesi için olanaklarımız ölçüsünde gereğini yapacağız ancak vatandaş kadar Devlet esastır ve buna özen göstermek Devleti yıpratmamak icra ve yasamanın olduğu kadar yargı camiasının da görevidir.
Kıbrıs Türk Halkı, özverili bir mücadele sonucu kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kendisi için güvenli bir gelecek anlamına geldiğini bilmektedir ve kendisini devletinden soğutmaya çalışanların oyunlarına asla geçit vermeyecektir.
Devletimiz için kuvvetler ayrılığı ilkesi vazgeçilemez bir olgudur. Nasıl ki, icra ve yasama yargının üzerinde bir tahakküm kurmaya ve/veya baskı oluşturmaya çalışırsa hata yapmış olur, yargı da yasama ve icranın üzerine çıkma anlamına gelecek tutum ve açıklamalardan kaçınmazsa o da hata yapmış olur.
Doğru olan, Devleti oluşturan üç sütun olarak konumlandırılan yasama, yürütme ve yargının karşılıklı, saygı, anlayış ve diyalog içerisinde olmalarıdır. Biz hükümet olarak bu anlayışa hareket etmeye kararlıyız. Sorunların aşılması için bize gerek barolar, gerekse Başsavcılık Hukuk Dairesi ve Yüksek Mahkeme tarafından ulaştırılacak tüm iyi niyetli, yapıcı önerileri değerlendirmeye varız.
Bizim ülkemizde yargının en önemli sorunu iş yükünün fazlalığıdır. Bunun giderilmesi için en başta yapılması gereken şey Anayasal değişikliktir. Hükümetimiz bu noktada da üzerine düşeni yapmaktan asla geri kalmayacaktır”