Yarım Adım İleri İki Adım Geri
Liderler önceki gün Cenevre’den sonra ilk kez bir araya gelerek Cenevre’de mutabık oldukları GAÖ’ler konusunda ilerleme sağlamaya çalıştı.
BM temsilcisi Colin Stewart’ın ara bölgedeki ofisinde bir araya gelen liderler 4 konuda ilerleme sağlandığını, ancak yeni kapı açılması ve ortak güneş enerjisi konularında herhangi bir ilerleme olmadığını açıkladılar.
İki lider Gençlik teknik komitesi kurulması konusunda anlaşmaya vardı ve 15 Nisan’a kadar Birleşmiş Milletler’e komite üyelerinin bir listesini sunmayı kabul etti. Komitenin her iki taraftan 12’şer üyeden oluşacağı ve tüm üyelerin 35 yaşın altında olacağı belirtildi. Ayrıca, cinsiyet dengesi sağlanması için çaba gösterileceği vurgulandı.
Çevre teknik komitesinin, çevre ve iklim değişikliğiyle ilgili girişimler, özellikle de mayın alanlarının etkileri üzerinde çalışacağı konusunda mutabık kalındı. Kültürel Miras Teknik Komitesi’ne ise mezarlıkların restorasyonu konusunda çalışma görevi verildi.
Geçiş noktaları ve tampon bölgedeki güneş enerjisi konularında yapıcı görüş alışverişinde bulunan iki lider, bu meselelerin ele alınması için temsilcilerini görevlendirerek, karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulunması amacıyla görüşmelere devam etmeleri yönünde talimat verdi.
Liderler görüşmeyi yine olumlu bulduklarını açıkladılar. Ancak mezarlık restorasyonu ve mayınların temizlenmesi konularında sağlanan uzlaşma maalesef yeni kapıların açılması ve AB tarafından ara bölgeye kurulacak güneş parkı konularında sağlanamadı.
Tatar yine Haspolat ve Lüricina kapılarını istedi. Hristodulidis de Kiracıköy ve Erenköy’den transit geçiş talebini masaya koydu.
Cenevre’de varılan mutabakat 4 kapının açılması idi. Yani iki tarafın talep ettiği 2’şer kapı. Anladığım kadarıyla Rum tarafının Haspolat ve Lüricina kapılarının açılmasına bir itirazı yoktur.
İtiraz Rumların talep ettiği 2 transit geçiş kapısı için Türk tarafından geliyor. Bu da süreci tıkamakta ve bu küçük meseleyi bile zora sokmaktadır.
Yeni kapı açılması konusunda iki taraf hemfikir olduğunu söylüyor. Ama iş uygulamaya geldiğinde ayak sürüyorlar.
Yeni kapıların açılması ve Metehan kapısındaki tıkanıklığın giderilmesi insanların karşılıklı geçişlerinin rahatlatılması her iki taraftan insanların talebidir.
Tıkanıklık yaşanan bir kapı daha var. Bu da Beyarmudu kapısıdır. O bölgede yaşayan insanlar barikatı geçmek için bazen 1-2 saat beklemek zorunda kalıyorlar.
Benim liderlere çağrım bir an önce bu kapının rahatlatılması için de yeni bir alternatif kapı açılması konusunda uzlaşmalarıdır.
Rum tarafı Kiracıköy’den, ya da Erenköy’den transit geçiş istemekte haklıdır. O bölgelerde yaşayan insanların Lefkoşa’ya ve Poli’ye ya da Baf’a ulaşmaları için uzun bir yol kat etmeleri gerekir.
Aynı şey Pile’de yaşayan Türkler için de geçerlidir. Bu konuda yarım kalan Pile-Arçoz/Yiğitler transit geçişi de masaya getirilmeli ve karşılıklı uzlaşı sağlanmalıdır.
İki lider de bu konuda ayak sürümeyi bırakmalı ve iki taraftan sıradan insanların isteklerini dikkate almalıdır.
Yeni geçiş kapılarının açılması olmazsa olmazdır. Öyleyse liderler bu konuya daha dikkatli yaklaşmalı ve iki taraf da “kazan kazan” prensibiyle hareket etmelidir.
Cenevre’deki toplantının ardından Guterres’in okuduğu ortak açıklamada mutabık kalınan ama önceki gün uzlaşılamayan bir diğer konu da AB’nin 2-3 yıl önce gündeme getirdiği ve iki tarafın da yararlanacağı, ara bölgede bir güneş parkının kurulması konusuydu.
Bunun nedeni Rum tarafının bu konuları GAÖ olarak görmesi, Türk tarafının ise “iki tarafın iş birliği” olarak görmesidir.
Rum tarafı GAÖ’lerin ortak devlet çözümü için müzakereleri yeniden başlatacağına inanıyor.
Türk tarafı ise iki taraf arasında iş birliklerinin ayrı devlet anlayışını haklı çıkaracağını düşünüyor.
Bu yaklaşımlar olduğu sürece Kıbrıslıların yaşamını kolaylaştıracak adımlar atılamayacak, yarım adım ileri atılırsa, iki adım geri atılacak.
Böylece statüko sonsuza kadar devam edecek. Sanırım asıl istenen de budur.