20 Aralık tarihine kadar parti değiştireceklermiş.
Kimler?
DP’nin UG kanadında ‘geçici’ statüde seçilmiş üç vekil...
Ahmet Kaşif...
Ergün Serdaroğlu...
Hamit Bakırcı...
Neden 20 Aralık?
Dünkü Havadis’te Ahmet Kaşif verdi bunun cevabını:
“20 Aralık, zira o tarihten önce bir milletvekili hangi partideyse, devletin partiye o vekil için yaptığı para katkısı o partiye gidiyor.”

**

Üç milletvekili DP-UG’den UBP’ye ‘iltihak’ edecek.
Zorlu Töre zaten geçmişti.
Dolayısıyla UBP’nin bugün itibarıyla vekil sayısı 3 yükselecek, ama ‘devlet katkısı’ bakımından fazladan 4 vekil parası alacak.
Zira Maliye Bakanlığı’nın meclisteki siyasi partilere her ay ödediği katkı miktarı, o yılın bütçesi hazırlanırken belirleniyor. Zorlu Töre aylardır UBP’de olmasına rağmen, 2014 bütçesinin hazırlandığı geçen yılın bu günlerinde henüz DP-UG’li olduğundan, hala onun katkısı DP-UG’ye yatıyor.
Bu durum 1 Ocak 2015’ten itibaren değişecek.
Zorlu Töre ve diğer üç vekilin katkı payları UBP’ye geçmiş olacak.

**

Kuşkusuz meselenin siyasi yanı, yani parlamentodaki aritmetik de önemli...
Ancak siyasetteki ‘transfer’lerin bir de ‘duygusal’ tarafı var.
Ve aslında bu tarafı hiç de azımsanacak gibi değil!..
Zira devlet kasasından her ay partilere giden katkı payı, vekil başına 8 bin 500 TL’yi buluyor!
Birbuçuk sene önce, yani 2013 seçimlerinde meclise DP-UG amblemi altında giren 4 vekilin UBP’ye yapacağı aylık katkı miktarı 34 bin TL’ye denk düşüyor.
Yıllık hesap ise 400 bin TL’nin üzerinde...
Neredeyse yarım milyar...
Eski parayla yarım tirlyon yani!..

**

‘Partiden partiye şahin uçurma’ KKTC’de sağ siyasetin alışkanlığı haline geldi.
Bazı milletvekillerinin hangi partide olduğunu ezberde turabilmek bile zor.
Bir bakıyorsunuz turuncu kravatla geziyor.
Ertesi gün kırmızı!..
Dün UBP’de Genel Sekreter iken, ertesi gün DP’de Genel Sekreter!..
Bir gün orada, ertesi gün burada...
Kendilerine oy veren insanların hiç mi gailesi olmaz bilmem, ama kendilerinin öyle bir gaile içinde olmadıkları besbelli!..
Siyasetin bu kadar yerlerde sürüklenmesi mide bulandırıyor.
Bu işin kökünden halledilmesi gerekiyor.
Hukuk devleti içerisinde, yasa koyucu tam da bu zamanda gerekeni yapmalı, siyasette transferin önüne geçmeli.
Şimdilik bunun başka yolu yok gibi...