"Yarın değil şimdi, başka bir Lefkoşa deme zamanı!"
"7 Nisan’daki seçimler için artık saatler kaldığı koşullarda Yeni Kıbrıs Partisi bir kez daha bazı gerçeklerin altını çizerek hatırlatmak ister…"
YKP Seçim Komitesi adına Murat Kanatlı’nın açıklaması şöyle:
7 Nisan’daki seçimler için artık saatler kaldığı koşullarda Yeni Kıbrıs Partisi bir kez daha bazı gerçeklerin altını çizerek hatırlatmak ister…
Lefkoşa Belediyesi mali krizin yanında hatta ondan daha önemli, yönetememe krizi mevcuttur! Bu da şimdiki kaosu daha da büyütmektedir, temel soru, bunun mali boyutunun faturasını kim ödeyecek?
Aralık 2012 tarihli Belediye Meclisi kararına göre toplam borç 89 milyon TL’dir ve bu borcun yarıya yakını Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı prim borcudur.
Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primleri için Lefkoşalılar ödeme yapmıştır. Bu ödemeler, çalışanların brüt maaşlarına yansımış, çalışanların ellerine de net maaşları geçmiştir. Çalışanların bu primlerinin yatırılmaması tam kelime anlamı ile hırsızlıktır. Çalışanlara ait paralar çalınmış, bu soygun 7 yıl sürmüştür. Bu süre zarfında hiçbir şey yapmayan tüm Belediye Meclisi üyeleri, bu hırsızlığa ortak olmuş durumdadır.
Hırsızlıkla ilgili işlem yapılacağı beklenirken, dört iddialı olduğunu söyleyen parti bu parayı sorumlulardan temin etmek yerine borçların yeniden yapılandırılması adı altında yeniden Lefkoşalılara fatura etmeye kararlıdırlar. Borçların yeniden yapılandırma, hırsızlıkla hiç edilen paraların Lefkoşalılara ikinci kez fatura edilmesidir. Lefkoşalılar aydınlatma paralarında olduğu gibi ikinci kez, çift faturalandırma ile karşı karşıya kalacaktır. Buna tepki sandıkta olmalıdır.
Sosyal Sigortalar Müdürlüğü, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulları ve onların bağlı olduğu bakanlıklar da kararlar almalarına rağmen, kararlarını ileriye götürmeyerek bu hırsızlığa seyirci kalmışlardır. Bu nedenle hırsızlık sonucu biriken prim borçlarından hükümetler ve onların atadığı bu kurumlardaki temsilciler de sorumludur.
Tam da bu nedenle dört iddialı olduğu söylenen parti kendi insanlarını korumak için borcu Lefkoşalıların sırtına yüklemekte uzlaşmıştır… Kendinden olanları korumak için faturayı Lefkoşalılara kesmeye niyetli olanlara tepkini göstereceğin tarih 7 Nisan’dır.
Lefkoşa Belediye Meclisi kararında gözükmeyen diğer elektrik, vergi gibi konulardaki bakiyelerle ilgili de Lefkoşalılar ödeme yapmışlardır, borçların yeniden yapılandırılması adı altında bunlar da yeniden ve bir kez daha Lefkoşalılara fatura edilmeye çalışılıyor, bu oyuna gelme, tepki göster!
Belediyede personel fazlası ve bu alanda çalışan onlarca çalışanı olmasına rağmen temizlik, ilaçlama gibi konularında hizmet alımına gidilmiştir. Bunlarla ilgili de doğru dürüst ihaleye çıkılmamış, usulsüz hizmet alımları yapılmıştır. Hizmet alımları ile bütçe şişirilmiştir, bunların izini Lefkoşa Belediye bütçelerinde görebilirsiniz. 2011’de 5 milyon kusur olan temizlik hizmet alımı,2012’de 1 milyon kusura çekilmiştir, çünkü belediye mali yapısı zora girip kaynak bulamamıştır. Bu hizmet alımlarını karşılamak için de Sayıştay raporlarına yansıyan birçok da usulsüz borçlanma yapılmış, belediye yalnız banka ve kooperatiflerle çalışabilirken, finans kurumlarından borç alınmıştır. Tüm bunlar bir de yüksek faizlerle şişmiştir.
Tüm bunlar olurken 7 yıllık belediye meclisi üyeleri bu süreci yalnız seyretmiş, son bir yılda ise gereklerine yerine getirmek yerine şova yönelik hareketlerde bulunmuşlardır.
Aralık 2012’deki Belediye Meclisi kararında, Belediyenin borçları listesindeki diğer yarı borç da bankalaradır ve bankalara oluşan bu borcun ciddi kısmı ise yukarda anlattığımız usulsüz, gereksiz, keyfi hizmet alımıdır.
İddialı olduğu söyleyen dört aday bu banka borçlarını da yapılandıracaklarını söylemektedirler. Yani bunları da Lefkoşalılara fatura edeceklerdir. Çünkü yargılama süreci başlarsa kendi partili belediye meclisi üyeleri de yargılanacak ve büyük ihtimal mahkûm olacaklardır. Yukarda anlattığımız gibi kendi partililerini korumak adına bunun da faturasını Lefkoşalılara kesme niyetindedirler…
Alınacak kredi konusunda en meşhuru olan Ziraat Bankası kredi şartları ortadadır. Bu kredi için ortaya konan “önlemler” tipik Ankara menşeli ekonomik yıkım paketlerinin yavrusudur, sahibi de TC yardım heyetidir.
Kredi alınması konusunda Belediye Meclisinde Aralık 2012’de alınan karar ortadadır. Bu karara bakarsak şunu görürüz, fatura yalnız Lefkoşalılara değil çalışanlara da kesilmektedir. Ziraat Bankasından alınacak kredi için Aralık 2012’de Belediye Meclisi üç yıllık bütçe taslağı yaptı, bu da usulsüzdür, yeni seçilecekleri de elini ayağını bağlayacak anti-demokratik bir hareket olacaktır. Bu anti-demokratik, usulsüz üç yıllık taslak bütçe çalışanların gelirleri ve sigorta primleri karşılaştırmalı incelendiğinde çok ciddi çalışanın isten çıkarılacağı anlaşılmaktadır. Geçiciler ve sözleşmeli personelin çok, çok ciddi kısmı da durdurulacaktır. Bundan doğacak hizmet aksamaları için ise taslak bütçede ilk yıl hizmet alımı kalemi rakamsal olarak artırılmaktadır. İlginç bir şekilde ise yeni çalışan alınmayacağı koşullarda bir sonraki yıl ise hizmet alımı rakamsal olarak düşürülmektedir. Hizmetler devam edeceğine göre, bu miktarın bütçeden çıkarıldığı anlamındadır ve bir hizmet gideri ancak özelleştirme veya o iş sonlandırılırsa bütçeden çıkar.
Özelleştirme süreçleri ile son yıllarda yaşadığımız deneyimlere bakarsak bunun da faturası hem çalışanlara, hem de Lefkoşalılara çıkacaktır. Örnek iki örnek Ercan Havaalanı ve KTHY örnekleri önümüzde sıcak olarak bulunmaktadır. Daha yeni Ercan Havaalanındaki servislere astronomik zamlar yapılmıştır. Özelleştirme sonucu bu coğrafyada hizmetler bugüne kadar hiç ucuzlamadı, tersine pahalı, sağlıksız ve düzensiz hale geldi. Elektrik alanından Aksa da bu konuya örnektir… Bu gerçekler unutulmamalıdır.
İddialı olduğunu söyleyen dört aday da Ziraat Bankası kredisine olumsuz bakmadıklarını söylemektedirler, yani faturayı çalışanlara ve Lefkoşalılara çıkarmakta kararlıdırlar.
Dört iddialı olduğunu söyleyen parti, Lefkoşa belediyesinin bugünkü krizin nedenlerinden olan personel yapısındaki atamalardan ve görevlendirmelerden de sorumlu olduğunu unutmamak gerekir. Bunların yasal hale getirildiği oy birliği ile geçen Belediye Meclisi kararı unutulmamalıdır.
Hukuktan yana olduğunu seçimde iddialı olduğu söylenen partilerin eski Belediye Meclisi üyelerinin, uyarılara rağmen KTMMOB Yasasını çiğneyen Belediye Meclisi kararında imzaları varıdır.
Bu seçimde iddialı olduğunu söylenen partilerin eski Belediye Meclisi üyelerinin önemli kısmının Ankara Çağlayan Parkı isim değişikliği için alınan Belediye Meclisi kararında imzaları varıdır.
Bu kararları örtmek için kimi çevreler yanıltıcı şekilde “sağ kazanmasın” “sağa karşı solu destekleyelim” gibi sloganları yükseltmektedir.
Sağın karşısına alternatif diye konan partilerin kendi belediyelerindeki taşeronlaştırmaları görmeyen, hizmet alımı ile sendikal ve emek mücadelesine vurdukları darbeleri gizleyen anlayışların görülmeyeceğini zannederlerse, yanılırlar…
Gerçekler ortadadır, son yedi yılda şikâyet edilen birçok konunun hayata geçmesi için ihtiyacı olan Belediye Meclisi kararında iddialı olduğu söylenen sol ve sağ fark etmez, Belediye Meclisi üyelerin ya imzası var veya katkısı vardır.
Bu nedenle fular renkleri ve gülümseme halleri hariç tümü bu yaptıklarından ve önerdikleri çözümlerden dolayı aynidirler.
Fark için, radikal bir değişim için, tavrını politik bir zeminde sandığa yansıt! Politik tavrını gösterecek olan mühürdür!
8 Nisan’da faturanın sana ve Lefkoşa’ya çıkarılmaması için fark yarat, mühürlerinle YKP’de sesini birleştir!
YKP’ye her mühür, acentalara karşı, rejime karşı, hepsi ayni korosuna karşı bir yanıt olacaktır!
Yarın değil, şimdi! Başka bir Lefkoşa mümkün, değiştirebiliriz!