Yaş ilerledikçe beyni yanıltmakta yarar var!
Geçtiğimiz gün bir yaş daha aldım.
Olduğum yaşa gelene kadar neler yaşamışım diye şöyle bir geriye doğru baktım.
Elbette ki her insanın yaşadığı kendine…
Ben de arkamı dönüp baktığımda oldukça şey yaşadığımı görebiliyorum.
Şimdi buradan bu yaşadıklarımı anlatacak değilim elbette…
Zaten sadece başlıklar olarak anlatmaya kalksam bile sayfalar yetmez.
İnsan, hele de yaşı biraz ilerleyince geri dönüp bir bakmak, şimdiye kadar neler yaşadı, neler yaptı veya yapmadı, iyi mi oldu, kötü mü oldu, boşa mı geçti seneler yoksa o geçen seneleri dolduracak gelişmeler yaşandı mı hayatta!
***
Özel hayatında ve özel hayat dışında…
Kendinden veya ‘dış güçlerden!’ kaynaklı neler yaşandı…
Bu yaşananlar sonunda şimdi nerede?
Bulunduğu durumdan veya konumdan memnun mu?
Gibi sorular sorarken aklına durum ve konum konusunda başka sorular da geliyor;
Durum nedir, nasıl tanımlanır?
Durum daha çok özelde aile hayatıyla ilgili, evliyse eşi ve çocuklarıyla ilgili ilişkileri… Maddi olarak yeterliliği, yaşadığı yılların sonunda özelde bir yerlere gelip gelmediğiyle ilgili değerlendirmesi…
Konum ne peki?
Konum olarak özel hayatı dışında işteki durumu, iş ilişkileri, verimli olup olmadığı, o yıllar sonunda bir şeyler üretip üretmediği, bir şeyler verip vermediği, başkalarından bir şeyler alıp almadığı (öğrenip öğrenmediği) sorgulanır…
Önünde yapacak daha başka şeyleri vardır belki de…
Belki de daha başlamamıştır hayallerini gerçekleştirmeye…
Belki de hayallerini gerçekleştirecek olanağı yoktur henüz…
O hayalleri gerçekleştirmek için maddi güce ihtiyaç vardır belki…
Belki de maddi olanaklar olmadan gerçekleştirilebilecek hayaller kurmuştur önceden…
Zaten böyle bir maddi gücü olamayacağını tahmin ettiği için kuramamıştır pahalı hayaller…
***
İşte bu düşünceler her yaş alındığında bir kez daha dolaşır beyninizin dolambaçlı yapısı içinde…
Çocukken alınan yaşta çok farklı hayaller vardır, gençken başka, orta yaşı yaşarken daha başka… Orta yaşı da geçmişken hayaller yine farklılaşır…
Orta yaşı yeniden tanımlamak da başlar yeniden…
Bu konuda yeni tanımlamalara sıkı sıkıya bağlıdır yaşı ilerleyenler…
Örneğin 50-55’i orta yaş olarak tanımlayan kuramlar, daha da ileri giderek 70’i orta yaş olarak göstermeye çalışan belki de o yaşlardaki kişilerin ortaya attığı hipotezler ileri yaşlarda yaş alanların sarıldığı kuramlar olarak ortaya çıkar.
Belki de yararlıdır böyle bir teoriye sarılmak…
Yaşlanmadığını hissetmek veya sanmak, gerçekten de beynin aldanmasını ve vücudun da genç kalmasını sağlayabilir.
Beyni yanıltmakta yarar var!
Yol yeniden başlar mı?
Yılbaşı öncesi seller alıp götürmüştü memleketi… Dört can da dağda sellere kapılıp gitmişti. Sorumlular aranıyordu… Bulunur mu bilmiyorum! O trajedinin ardından olayın yaşandığı Ciklos’ta yine olaydan henüz birkaç gün önce açılan iki yönden iki şeritli yeni yolun bir tarafı tek şeride düşürülmüş, genişleyen asfaltın yağmur suyunun akacağı yeri işgal etmesinden dolayı yamaç daha da alınmış, dere genişletilmiş ve orada köprüye benzer bir yapı yapılacağı, ne kadar gelirse gelsin suyun akmasının sağlanacağı, trafiğin güven altına alınacağı falan söylenmişti. Tek şeride düşürülen yolun durumu aynı şekilde haftalardır devam ediyor… Kaldı ki hiç gereksiz yenilenen 6 etaplık yolun birinci ve ikinci etabı sorunlu açılırken 3. etabının ne zaman başlayacağı da şu an için belirsiz. Aslında Lefkoşa-Girne yolunda yenilenmesi gereken etaplar henüz başlanmayan 3, 4, 5 ve 6. etaplardı… Henüz bir hareket yok çünkü öncekini yüzlerine, gözlerine bulaştırdılar da ondan sanırım. Her gün o yolu gidip gelen biri olarak tek şeride indirilen yolun ne zaman düzenleneceği ve diğer etapların da ne zaman başlayacağını merak ediyorum. Belki de hiç başlamaması daha iyi olur. Sonuç yaşadığımız gibi olacaksa!...
750 TL’ye destek arayışı…
Çalışma Bakanı Zeki Çeler yerli istihdamı teşvik amacıyla özel sektörde çalışana verilecek ek 750 TL’lik ödenek için getirilmeye çalışılan sendika şartına destek arıyor… İşveren, 750 TL’lik ek ödenek için elbette ki ‘olmaz’ demiyor ama ‘toplu sözleşmeli olmak’ yani işyerine sendika sokmak şartına sıcak bakmıyor. Çeler bu konuda kararlı ama işvereni aşmak da kolay değil. Galiba, sendikalı olan işyerleriyle bu uygulama başlayacak gibi görünüyor.
Organize İşler 2
Organize İşler 2’yi izledim hafta sonu… Yılmaz Erdoğan’ın farklı bir gözle farklı insanları işlediği birinci filminden sonra 2.’si de merakla bekleniyordu. Başladıydı, sinemacılarla yapımcılar arasında sorun vardı, vizyon ertelendiydi derken sonunda vizyona girdi film… Benim beklentim karşılanmadı. Kıvanç Tatlıtuğ’un yine farklı bir karakter çizdiği ve rolünün hakkını verdiği oyunu dışında birinci filmi aşan bir film olmadı ne yazık ki…
İnsanlar çok değişti, dikkat etmek lâzım. Biriyle el sıkıştıktan sonra beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın.
Tolstoy
(Bu söz 100-120 yıl önce söylenmiş. O zaman öyleyse şimdilerde başka neyimizi kontrol etmek zorundayız acaba? TÇ)