Fehime ALASYA

Ülkenin kanayan yarası olan kansere karşı verilen mücadelede yenik düşenler arasında 30’lu yaşlardaki gençlerin görülmeye başlanması toplumdaki kaygıyı giderek arttırıyor.

Kanserden hayatını kaybeden vakalarının son yıllarda 30’lu yaşlara kadar düşmesi, vakalarındaki yaş ortalamasının her geçen gün düştüğünü işaret ediyor.

Kuzey Kıbrıs genelinde giderek artan kanser vakalarındaki yaş ortalaması 30’lu yaşlar ve 50’li yaşlar arasında seyrederken, son dönemlerde hayatını kaybeden hastalar arasında çoğunluğun 30’lu yaşlardan oluşması kaygı verici…

Dünya çapındaki temel kanser risk faktörleri arasına giren sigara kullanımı, alkol kullanımı, sağlıksız diyet ve fiziksel hareketsizliğin yanında yaşlanmanın da bu faktörlere bir etken olarak gösterilmesine karşın ada genelinde genç nüfus oranında kanser vakalarının giderek artığı gözlemleniyor.  

KOCAİSMAİL: GENÇ KANSER KORKUTUYOR… Kanser sonucu hayatını kaybeden gençlerin sayısında kaygı verici bir artış olduğuna dikkat çeken dernek başkanı Raziye Kocaismail, sadece tahmini verilere dayalı olsa dahi, adadaki genç kanser vakalarının giderek arttığından duyduğu endişeyi dile getirdi, bir an önce kayıtlı verilere dayalı çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Beyin tümörü hastalığı ile yaklaşık bir yıldır mücadele eden 37 yaşındaki Deniz Ergüler’in geçtiğimiz günlerde yakalandığı hastalığa yenik düşmesi, kanser vakalarındaki yaş seviyesinin adada giderek düştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. 50 yaşında hayata gözlerini yuman Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kazım Akfert ve ölümünden iki yıl önce 36 yaşında kaybettiği eşi Serpil Kolay Akfert de kanserle verdiği mücadeleyi kaybetmişti. Kansere karşı verdiği mücadeleyi 2016 yılında kaybeden bir başka genç ise 37 yaşındaki Özlem Savoğlu olmuştu. Genç yaşta aramızdan ayrılan 52 yaşındaki Şükran Gürpınar da uzun süre verdiği mücadeleyi kaybetmişti.

Kanser sonucu hayatını kaybeden gençlerin sayısında kaygı verici bir artış olduğuna dikkat çeken Raziye Kocaismail, sadece tahmini verilere dayalı olsa dahi, adadaki genç kanser vakalarının giderek arttığından duyduğu endişeyi dile getirdi, bir an önce kayıtlı verilere dayalı çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Raziye Kocaismail: “Yaş oranı düşen vakalarda belki de dünya birincisiyiz…”

Kanser vakalarındaki yaş ortalamasının her geçen gün düştüğünü dile getiren Kanser Hastalarına Yardım Derneği (KHYD) Başkanı Raziye Kocaismail, bu düşüşten duyduğu rahatsızlığı anlattı ve “Yaş oranı düşen vakalarda belki de dünya birincisiyiz…” dedi. Son yıllarda hiç olmadığı kadar genç kanser vakası görüldüğüne dikkat çeken Kocaismail, bu artışın sadece tahmini verilere dayalı olduğunu belirtti. Kocaismail, artan vakalarla başa çıkmanın en önemini nedeninin vaka verileri ve istatistik kayıtlar olduğunu dile getirdi. Ulusal Kanser Danışma Kurulu’nun faaliyete geçtiğini kaydeden Kocaismail, tüm verilerin kayıt altına alınması durumunda bir yıl içinde konuya ilişkin bir harita çizebileceğine değindi.  

 Kocaismail, konuya ilişkin görüşlerini şöyle aktardı: “Elimizde geçmişe dönük veri veya kayıt yok, hiçbir şey yok bu yüzden dikkate alınmıyoruz. Yaş oranı düşen vakalarda belki de dünya birincisiyiz… Özellikle meme kanseri genç vakalarda da giderek artıyor.  Günümüzde hiç olmadığı kadar genç kanser vakaları görülüyor ve kötü olan da nedeninin bilemiyoruz. Ne acıdır ki görülen bu artışları sadece tahmini verilere bağlıyoruz.

Beslenmemize ve teknoloji kullanımımıza çok dikkat etmeliyiz, tek bildiğimiz bu… Bilinçliyiz, bireysel olarak dikkatli olmalıyız. Yediğimiz, içtiğimiz gıdalara çok özen göstermeliyiz. Devlet de üzerine düşeni yapmalı. Devlet laboratuvarı çalışır duruma değil diye açıklama yapılıyor, bu kabul edilir bir durum değildir. Çözüm üretilmeli. Devlet laboratuvarı çalışır duruma gelene dek özel bir laboratuvardan destek alınabilir. Orası çalışmazsa başka merkez bulsunlar, yol yöntem arasınlar, geçici de olsa bunlar çözsünler…        

Meclis önünde tek başıma yaptığım oturma protestosunun ardından yenile kurulan Ulusal Kanser Danışma Kurulu çalışmaya başladı. Kanser Kontrol Programları oluşturuldu. Zaten bunları oluşturmak artık zorunluluk... Kişilerin hangi bölgeden olduğu, kanserinin ne tür olduğu, cinsiyeti, risk faktörleri ve bunun gibi konularla detaylı kayıtlar alınacak ve düzenli dosyalanacak. Tüm bu verile kayıt altına alındığı zaman ise bir yıl içinde önümüze bir harita çizebileceğiz. Geriye dönük çalışma yapılır mı onu da bilemiyorum…

Artık her bölgeden hastalar geliyor. Bir an önce bölge bazında araştırmalar yapmalıyız, istatistik veriler derlemeli, bunları göz önünde bulundurup çözüm arayışlarına girmeliyiz. Bu tarz bilgileri detaylı veri şeklinde kayıt altına alırsak bu vakalarla başa çıkabiliriz.” dedi.