‘YASA DIŞI HAMİLELİĞİ SONLANDIRMA’ DAVASI
‘Yasa dışı hamileliği sonlandırma’ davasının dünkü duruşmasında sanık Verda Ö. Tunçbilek’in eski bir hastası şahadet verdi, Tunçbilek gözyaşlarını tutamadı…
Didem MENTEŞ
‘Yasa dışı hamileliği sonlandırma’ davasına bu kez sanık Verda Özkent Tunçbilek’in gözyaşları damga vurdu. Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren dünkü duruşmada Tunçbilek’in bir hastası mahkemede tanık olarak dinlendi. Tanık İ.Ö, “Ben hamile olduğumu Verda Hanımdan öğrendim. Hamileliğim boyunca eşimden dayak yedim. 7 aylıkken çocuğumu aldırmak istedim, Verda abla izin vermedi. ‘Sen iyi bir annesin’ dedi, bana hep destek oldu. Bugün anne olduysam bu Verda abla sayesindedir. Ona minnettarım… ” dedi. Tanığın bu sözleri üzerine Verda Tunçbilek uzun süre gözyaşlarını tutamadı…
Öte yandan sanık Verda Tunçbilek, dünkü oturumda yemin vermeden sanık kürsüsünden kendisini savundu. Tunçbilek, 2014 yılında babasını kaybettikten sonra riskli ameliyatlara girmediğini, anomali gebelikleri de kabul etmediğini söyledi. Aleyhine getirilen suçlamaları kabul etmediğini vurgulayan Tunçbilek, hastanesinde gayri yasal bir şey yapıldığını bilmediğini, kimsenin de böyle bir uyarıda bulunmadığını öne sürerek, böyle bir suça iştigal etmediğini, yardımcı ve yataklık da bulunmadığını savundu.
Taraflar hazır bulundu
Sanıklar Mehmet Ali Tunçbilek, Verda Özkent Tunçbilek, Ayşegül İşbilen, Taner Okburan, Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı.
Başkan Fatma Şenol, üye yargıç Murat Soytaç ve üye Yargıç Seran Bensen huzurundaki davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Ömer Başay temsil etti.
Bacanak tanık olarak dinledi
Dünkü duruşmada ilk olarak Verda Tunçbilek’in kardeşinin eşi H.Ö, Mehmet Ali Tunçbilek’in tanığı olarak dinlendi. Tanık H.Ö., önce avukatın daha sonra savcının sorularını yanıtladı. Tanık H.Ö, bacanağı Mehmet Ali Tunçbilek’in arabasını polisten alarak eve getirdiğini, arabanın içindeki çantayı da A.D ile birlikte daha sonra polise götürdüklerini iddia etti. Tanık H.Ö. Tunçbilek çiftine ait arabayı Mayıs ayında alıp eve götürdüğünü ileri süren H.Ö., bacanağını da mahkemeye ilk çıktığı zaman gördüğünü söyledi. Savcı Akyener, tanığa doğruları söylemediğini belirtti.
Tunçbilek: “Böyle bir suça ne iştigal ettim ne de yardımcı oldum”
Tanığın dinlenmesi ardından sanık 2 Verda Özkent Tunçbilek’in müdafaasına geçildi. Tunçbilek, savunmasını ‘yemin vermeden’ bulunduğu sanık kürsüsünden vermek istediğini beyan etti. Tunçbilek, savunmasının ilk başında heyecanlandığını aktarması ardından savunmasını Mahkeme Heyeti Başkanı’na bakarak akıcı bir şekilde yaptı. Verda Tunçbilek, Tunçbilek Sağlık Hizmetleri Şirketi’nin hissedarlarından olup, Ada Hospital Tüp Bebek Merkezi’nin sorumlusu olduğunu söyledi.
Tunçbilek, 2000’li yılların başında Lefkoşa Hastanesi’nde asistanlık yaptığını, hatta Dr. Fahri Karagözlü’nün asistanı olarak da çalıştığını belirtti. Kendi hastanesini açtıktan sonra hocası Fahri Karagözlü’nün bilgi ve tecrübesine güvendiği için Başhekim olarak hastanesinde görev alması yönünde teklifte bulunduğunu aktaran Tunçbilek, Karagözlü’nün Lefkoşa’daki muayenesini kapatmamak, Pazartesi’nden Perşembeye kadar çalışmak ve 3 bin 500 TL aylık maaş alması üzerine anlaşma sağlandığını kaydetti. Karagözlü’nün kendi hastaları için ameliyathane kullanımı üzerinden 1000 TL ücret vermesi yönünde de bir anlaşma yapıldığını aktaran Verda Tunçbilek, 3 yıl boyunca bu miktarın değişmediğini söyledi. Tunçbilek, hastanenin açılması aşamasında Dr. Rasiha Serdaroğlu ile de anlaştıklarını belirterek, diğer anestezi uzmanlarının da kendi ameliyatlarına girdiğini ifade etti. “Ben hastanede gayri yasal işlem yapıldığını bilmezdim” diyen Tunçbilek, hastaneye gelen riskli hamilelikleri Fahri Karagözlü’ye yönlendirdiğini, kendisinin bu tür ameliyatlara girmeyi tercih etmediğini belirtti.
“Anomali hamililikleri yönlendirdim”
Tunçbilek, “Ben riskli hastaları Cemaliye hanıma yönlendirip, Fahri beye yönlendirmesini söylerdim. Bazen de kendim Fahri beye yönlendirirdim. Çünkü ben erken tanı uzmanı eğilim. Doğrudan Fahri beye bilgi verirdim. Ayda 2-3 çoğul gebeliği olan hastalarım gelirdi, bu hastaları Fahri beye yönlendirirdim” dedi.
Verda Tunçbilek, 2014 yılında babasını kaybettikten sonra 10 haftanın üzerinde hamilelere müdahale yapmamaya başladığını, hatta bu hastalardan randevu alınmamasını söylediğini belirterek, bazen kadın doktor isteyen hastaları ise başka doktorlara yönlendirdiğini savundu. Tunçbilek, hastaneye gelen 4 tane anomali hamilelikleri de Fahri Karagözlü’ye yönlendirdiğini savunarak, “Benim engelli bir kardeşim var. 10 haftalığın üzerinde engelli bebek ameliyatlarına da girmedim. Gebelik tahliyesi yapmadım, kimse de yaptığımı söyleyemez” dedi.
“Bana gönderilen mesajla ilgilenmedim”
Verda Tunçbilek, daha önce mahkemede tanıklık eden hastane sekreteri A.G’nin şahadetine de değindi. Tanık A.G.’nin ‘bir kadın hastanın ameliyattan sonra Verda Tunçbilek’e teşekkür etmek için kapısından beklediğini’ söylediğini, bunun doğal bir şey olduğunu belirten sanık Tunçbilek, “bir hastanın doktora teşekkür etmesi doğal bir şey ama zaten ben gayri yasal bir şey yapılsa ve bunun için teşekkür edilmesini kabul etmem” dedi. Tunçbilek, kendisinin yurt dışına çıktığı zaman hastanedeki işlemleri Fahri Karagözlü’nün yaptığını ve bunun karşılığında kendisinin bir ücret ödediğini ifade etti.
Verda Tunçbilek, mahkemede tanıklık eden bir babanın şahadetine de değindi. Bu tanığın eski nişanlısının ameliyatından sonra Fahri Karagözlü’nün odasına getirip para bıraktığını ancak bu paranın ne kadar olduğunu, hangi operasyon için bu parayı verdiğini bilmediğini savundu. Tunçbilek, “ben Fahri beyin ne işlem yaptığını bilmezdim, kaç para aldığını sormadım. Masadaki paraya bakmadım zaten etik de olmaz” dedi. Verda Tunçbilek, 24 Şubat 2016’da cep telefonuna gelen ‘23 haftalık sonlandırma’ mesaj olayına da değinerek, bu numarayı ne kendi cep telefonundan ne de hastanenin herhangi bir telefonundan aranmadığını, bu mesajla hiç ilgilenmediğini savundu.
“Gömme işlemlerinden haberim yok”
Ada Tüp Bebek Merkezi’nin ISO belgeli bir merkez olduğunu, hastanenin açıldığı günden itibaren de toplantılar yaptıklarını söyleyen Verda Tunçbilek, bu toplantılarda herkese söz hakkı verildiğini belirtti. Son toplantıda da hasta mahrumiyeti üzerine konuşulduğunu aktaran Tunçbilek, hastanede bazı tüp bebek hastalarıyla ilgili konuşulmaya başladığını, bu konuşmaların yapılmaması için uyarıda bulunduğunu ifade etti. Tunçbilek, ayrıca hastanede sürekli beddua eden bir personel olduğunu anımsatarak, bu kişinin bebek ameliyatlarıyla ilgili beddua ettiğine dair kimsenin kendisine bir şey söylemediğini savundu. Tunçbilek, Türkiye’de tüp bebek hasta danışmanlığı yapan ve mahkemede tanık olarak dinlenen şahısın da doğruları söylemediğini iddia etti. Tunçbilek, teminata bağlandıktan sonra bu şahısın evlerine gelerek kendilerine ithamda bulunduğunu ileri sürerek, bu şahısın yaptığı ithamları polise de söylediğini aktardı.
Verda Tunçbilek, mahkemede tanık olarak dinlenen şoför A.D’nin, fetüsleri gömdüğünden haberi olmadığını savunan Tunçbilek, “kimse bana bunu söylemedi. Kimse bana hastanede gayri yasal işlem yapıldığını söylemedi” dedi.
“Kabul etmiyorum”
Hastanede doktorların kendi dosyasını kendisinin tuttuğunu söyleyen Tunçbilek, “Fahri bey benim hocam. Ne muayene ediyor diye sormam, ne ameliyatı yaptığında arkasından bakmam. Benim hocamdı ben ona çok güvenirim. Ben de kendi hastalarım hakkında bilgi vermem” dedi.
Son olarak Verda Tunçbilek, aleyhine getirilen suçlamaları ilk günden beri kabul etmediğini, kimsenin hastanede gayri yasal bir işlem yapıldığını kendisine söylemediğini, kendisinin de bilmediğini öne sürdü. Tunçbilek, hastanede kanunsuz bir iş yapıldığını ne kendisinin konuştuğunu ne bir konuşma olduğunu ne de böyle bir polemiğe girmediğini iddia ederek, kimseye suç işlemesinde yardımcı ve yataklık etmediğini savundu. Tunçbilek, suça iştigal etmediğini, böyle bir niyete de girmediğini savunarak, polise de en başından beri gerekli ifadeleri vererek yardımcı olmaya çalıştığını dile getirdi.
Tanık İ.Ö: “Verda hanıma minnettarım”
Verda Tunçbilek’in savunması ardından Tunçbilek’in avukatı 2 tane tanık dinletti. İlk tanık Verda Tunçbilek’in eski hastası M.O. şahadet verdi. Tanık M.O., 2012 yılında Verda Tunçbilek’e muayeneye gittiğinde hamile olduğunu öğrendiğini ve şok geçirdiğini söyledi. O dönem nişanlı olduğunu, ailesinin haberi olmadığı ve toplumsal baskı olacak endişesiyle, aldırmak istediğini anlatan tanık, “Verda hanım kararsız olduğumun farkındaydı. Beni düşünmem için geri gönderdi. Nişanlım da aldırma yanlısıydı. En az 3 kere daha Verda hanımı ziyaret ettim. Aldırmaktan vazgeçtik, Verda hanıma teşekkür ettim. Aile söylediğimde de bizim düşündüğümüz gibi karşılamadılar. YDÜ’den bir doğum paketi aldılar ve orada doğum yaptım” dedi.
Daha sonra ikinci tanık olarak Verda Tunçbilek’in hastası olan İ.Ö. şahadet verdi. Tanık İ.Ö., evlilik dışı hamile kaldığını, Verda Tunçbilek’i 2 aylık hamileyken tanıdığını ve 9 ay boyunca kontrollerini Tunçbilek’in yaptığını belirtti. Hamileliği boyunca eşinden çok şiddet gördüğünü, 7 aylık olduğu zaman eşinin kendisinin aldattığını söyleyen tanık İ.Ö., Verda Tunçbilek’in kendisine çok iyilik ettiğini savundu. Mahkemeye avukatı arayarak, kendi gönlü ile geldiğini iddia eden İ.Ö., Verda Tunçbilek’in iyi bir insan olduğunu savundu.
Tanık İ.Ö, “Hamileliğim boyunca eşimden dayak yedim. 7 aylıkken beni aldattığını öğrendim ve onun çocuğunu doğurmak istemedim. Verda ablayı aradım ve ona söyledim. Verda abla izin vermedi, ‘sen iyi bir annesin’ dedi, bana hep destek oldu. Sezaryen doğum yapacağım için Lefkoşa Hastanesi de tam donanımlı olduğu için, Verda abla beni oraya sevk etti. Bugün anne olduysam, oğlum 4 yaşındaysa bu Verda abla sayesindedir. Ona minnettarım… ” dedi. Tanığın bu sözleri üzerine Verda Tunçbilek’in uzun süre gözyaşlarını tutamadığı dikkat çekti.