1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Yasal düzenleme ve özerk yapılaşma şart”
“Yasal düzenleme ve özerk yapılaşma şart”

“Yasal düzenleme ve özerk yapılaşma şart”

İlk kez böyle bir sansürle karşı karşıya kalmadığını anlatan Tiyatro Sanatçısı Yaşar Ersoy YENİDÜZEN’e konuştu:

A+A-

‘Sansür’le gündeme gelen Tiyatro Sanatçısı Yaşar Ersoy, “Bu mesele benim meselem değil” diyerek, Özerk Tiyatro Yasası’nın uygulanmasını talep etti. Yıllardır tiyatro sanatçılarının gündeminde olan fakat hükümetler tarafından gündemden düşürülen Özerk Tiyatro Yasası’nın uygulanması için çağrıda bulundu.

“Üçlü kararname ile tüm hükümetler, ilgisi alakası olmayan kişileri müdür olarak atıyorlar. Bu sanata uygun değil. Beni de o zaman hastaneye baş doktor olarak atasınlar, bu olur şey değil. Sorun yaşar Ersoy sorunu değildir”

“Özerk Tiyatro Yasası gündeme alındığında; Memur yasası kapsamından çıkacak, özlük hakları, çalışma disiplini olacak ve siyaseten çıkarılacak. Üçlü kararname ile atama ortadan kalkacak, istikrar gelecek, işten anlayan orada olacak. Çalışma saatleri ve disiplinleri memur yasasından farklı olacaktır. Hem özgür, hem özerk hem de demokratik bir işleyişi sağlayacaktır. Tek kişinin sultasıyla olmayacaktır.”

 

Fehime ALASYA

50 yılık tiyatro yaşamından örnekler vererek, yıllardır sansürlerle karşılaştığını anlatan Yaşar Ersoy, bunun ilk olmadığını kaydetti, son olması için Özerk Tiyatro Yasası’nın uygulanması gerektiğine değindi. Bu çalışmaların temelinde yasal düzenleme ve özerk yapılaşma olduğunun altını çizen Ersoy, “Yasal düzenleme ve özerk yapılaşma sağlanmazsa bunun gibi sorunlar gelecekte yine yaşanacaktır” dedi.

YENİDÜZEN aracılığıyla tüm partilere çağrıda bulunan Ersoy, “Hepsini de özerk tiyatro yasasını gündemine alması için davet ediyorum” dedi.

Özerk Tiyatro Yasası gündeme alındığında ne gibi değişiklikler olacağını da özetleyen Ersoy, bunun için bir an önce harekete geçilmesini istedi…

 

Ersoy, YENİDÜZEN’e konuştu:

Yangın nerede, trafikte, ekonomide, siyasette, demokraside, ovalarda, memleketin her yerinde. 20 yıldan beridir tiyatro yapmaya çalışan devlet tiyatrosu vardır. ‘Yangın yerinde kabare’ hicivle, ironi, eleştiri, mizahın diliyle anlatılan, kıssadan hisse çıkarılan bir oyundur. Oyunda, toplumun tüm kesimleri eleştirildi, sadece hükümet değil, muhalefet de, her kesim eleştirilir. Ekonomideki paket, irademizin ortadan kalkması, mizah sanatının diliyle anlatılıyor. Toplumun politik sosyal kültürel tüm sorunlarını anlatıp, seyirciyi eğlenirken uyarmaktır. Biz bunları yansıtmaya çalıştık.

Elli yıldır tiyatro yapıyorum, o günden beridir toplumsal gerçekçi olaylarla dünyanın, insanlığın derdini sahneye yansıtırım. Bu gemi yanarken buna kulaklarımı kapatamam. O nedenle sanatı derdi olan kişi yapacaktır. Sanatın bir özü, derdi, biçimi vardır. Örneğin travetya oyunu da var, her oyunumda değerleri yansıtıyorum. Oyun yaparken konferans vermiyorum. Örneğin ‘rüşveti burada meşrulaştırıyorsun Yaşar bey’ dediler, güleyim mi ağlayın mı bilmedim.

Yasal düzenleme ve özerk yapılaşma sağlanmazsa bunun gibi sorunlar gelecekte yine yaşanacaktır. Kişilerin inisiyatifine kalacaktır.

Kıbrıs'ta ilk sahneyi Kuran Kemal Uluç ve Üner Alutuğ görevden alınarak Bayrak Radyosu’na gönderilmişti. Bizim de o dönemde çalıştığımız oyunlara sansür koymaya kalkıştılar. Haydan gelen huya gider oyununda ‘neden insanlar yoksul kalıyoru’ anlatmaya çalıştık, sansüre direndik, vatan haini olarak görüldük ve görevimize son verdiler.
LTB tiyatrosunu kurduk, orada da çeşitli sansürlerle karşılaştık, karşı çıktık. Sanatın özerkliğini ve özgürlüğü savunduk. Gün geldi siyasetçiler zehirli fikirler saçtığımızı açıkladılar. Oyunlarımızı AKM’de oynamamıza izin vermediler.”

 

“Tiyatro sanatını yeniden yapılandırmalıyız”

“Bu ilk değil, böyle devam ederse son da olmayacaktır, tiyatro sanatını yeniden yapılandırmalıyız. Bugün toplum çok tepki gösterdi, doğru ve yerinde anacak sadece sosyal medyada değil. Tüm partilere çağrıda bulunuyorum, özerk tiyatro yasasını gündemine alması için davet ediyorum. Maddi manevi, mekan konusunda yasa şart. Bu da özerk bir yasa ile olmalı. Sanatın değerleri çerçevesinde. Bu bir Yaşar Ersoy meselesi değildir. Binası yanmadan önce de yandıktan sonra da üçlü kararname ile tüm hükümetler, ilgisi alakası olmayan kişileri müdür olarak atıyorlar. Bu sanata uygun değil. Beni de o zaman hastaneye baş doktor olarak atasınlar, bu olur şey değil. Sorun yaşar Ersoy sorunu değildir. Bu sansür ve yasak toplumun genel özgürlük ve demokrasi meselesidir. Sanat ve bilim özerk, özgür yapılandırmalı. Tiyatroyu ve sanatı, sanatçıların yönetimine bırakmalılar. Maddi olarak he türlü denetimi yapsınlar ama sanatın içeriğine ve biçimine karışmasınlar. Bu bir vesile olsun.

 

“Genç neslin bu yasa içinde tutuldukları sürece önleri kesiliyor”

“Toplum artık genel anlamda ciddi sorunlar yaşıyor ve hakikaten yangın yeri. Ve artık insanlar ‘sanata da mı yasak ve sansür?’ diye isyan ediyor. Neredeyse dört nesille sahnede kucaklaştım, seyirci tiyatromu çok iyi biliyor. Arkamızdan gelen yeni kuşak genç arkadaşlarımız, genç dinamik sanatçılarımız, var. Fakat bu yasa içinde tutuldukları sürece önleri kesiliyor. Elli yıldır tanınıyorum, bu tepki bundan dolayı da fazlasıyla ortaya çıktı.

 

Her kesimden destek…

“Tiyatroya uzanacak elleri bu halkın kırdığını daha önce de gördük. Şimdi de çeşitli kesimlerden destek aldım, iktidarda olan muhalefette olan her kesimden destek aldık. Türkiye’den bile destek aldım, alıyorum...”

 

“Çıkıp başka yerde oynasam geriye ne kalır?”

“Önemli olan nerede oynanacağı değil, nerede yasaklandığı önemlidir. Önemli olan sistem, rejimdir, oyunu çıkıp başka yerde de oynarım ama geriye ne kalır? Ben geriye bir şey kalsın isterim.”

 

Çağrı: “Hükümettesiniz, muhalefeti de yanınıza alın bu işi artık yapın”

1980'lerden beridir söylüyoruz, çeşitli hükümetlere öneriler sunduk, yasa, taslak hazırladık, gündem getirdik, tasarılar hazırlandı, oy birliği ile alınan karar resmi gazetelerde yayınladık ambarı türlü geçmedi. Burada söz konusu olan siyasetçilerin samimiyetsizliğidir. Bu yasa hazırlığı çok eski yıllara dayalı. Birçok siyasi benimle el sıkıştı, hem yasayı hem binayı yapacağız dedi ama yapmadı. Tüm partilere yeniden çağrı yapıyorum, hükümettesiniz, muhalefeti de yanınıza alın bu işi artık yapın... Yıllardır kangrenleşmişti bir sorunu kökten çözelim.”

 

Özerk Tiyatro Yasası gündeme alındığında;

“Memur yasası kapsamından çıkacak, özlük hakları, çalışma disiplini olacak ve siyaseten çıkarılacak. Üçlü kararname ile atama ortadan kalkacak, istikrar gelecek, işten anlayan orada olacak. Sanatı müdürler yönetmez, onlar dairelerdedir. Sanatı sanat yönetmeni, sanatçılardan oluşan kurul yönetecek. Çalışma saatleri ve disiplinleri memur yasasından farklı olacaktır. Hem özgür, hem özerk hem de demokratik bir işleyişi sağlayacaktır. Tek kişinin sultasıyla olmayacaktır.

Devlet nasıl ki halka yol, okul hastane yapıyorsa sanat kültür hizmeti de vermekle sorumludur. Devletin amacı aslen halka hizmet etmektir. Bu bağlamda sanat, tiyatro, insana dair her şeyi sanatın, estetiğin diliyle yapacak. Aksi halde bu totaliter, "benim dediğimi yapacaksın" der. Yeni yasa bizi bu anlayıştan kurtaracaktır. Yıllardır bunu söylüyoruz. Bu vatandın diğer ortaklarında devlet tiyatrosu kavramı çok farklıdır. Ödenekli tiyatrodur verim tiyatrolara katkı veriyor. Her belediyeyi tiyatro sanatı yapmaya mecbur kılar, oyun için teşvik verir. Bunları bizde de sağlamak çok zor değil, artık bunu yapmalıyız…”

Bu haber toplam 2298 defa okunmuştur
İlgili Haberler