Dila ŞİMŞEK

Yirmi yedi yaşındaki Eda Zeybel, Mağusa Suriçinde kendisine bir atölye açarak, çocukluğundan beri meraklı olduğu el sanatını icra etmeye başladı. Kıbrıs’a okumaya gelip, sonrasında çok sevince burada yaşamaya karar veren Zeybel, “Meslek olarak el sanatına başlamak aklımda hiç yoktu, ama oldu” diye anlatıyor.

İstanbullu Eda Zeybel, Kıbrıs’a okul eğitimini tamamlamak üzere gelip 2. yılın sonunda burada yaşamaya karar vermiş. Mağusa’daki Suriçi’ni çok sevince, buraya yerleşen Zeybel, “Burada insanlar çok sakin ve huzurlu. Ben de kendime ait minik bir atölye açtım” diye anlatmaya başlıyor.

“Tabii ki bunu meslek olarak yapmak aklımda hiç yoktu”

Zeybel, çocukluğundan beri el sanatına ve dizaynlara meraklı olduğunu, bundan hep keyif aldığını söylüyor. “Tabii ki bunu meslek olarak yapmak aklımda hiç yoktu. Kendimi o kadar yetenekli görmediğim içindi sanırım…” diyor. Her şeyin, ‘Yuka’ isimli felç bir kediyi, geçici olarak sahiplenmesi ile başladığını dile getiren Zeybel, “Ben zaten kendi el emeğimle takılar yapıyordum. Bundan keyif duyarak hobi olarak yaptığım ürünleri, Yuka’nın klinik masraflarını karşılayabilmek için satışa sundum. Gelen destekler ve yapılan satışlar ile veteriner masraflarını ödedim” diye devam ediyor.

“Hayvan dostu olduğum ve onlara katkı sağladığımı gördüğüm için, tasarımlarımı geliştirdim ve onlara yardım ettiğimi gördükçe daha büyük keyif aldım”

O gün bu gündür el emeği ile yaptığı takılardan gelir elde eden Zeybel, kendisine ‘Maja Design’ diye bir isim oluşturduğunu ifade ediyor. Hâlâ yaptığı satışların bir kısmını, baktığı sokak hayvanlarının klinik ve mama masrafları için kullandığını da belirtiyor. “Dolayısıyla Maja kendini insanlar ile güzel bir iletişim içerisinde buldu. Hayvan dostu olduğum ve onlara katkı sağladığımı gördüğüm için, tasarımlarımı geliştirdim ve onlara yardım ettiğimi gördükçe daha büyük keyif aldım. Ahşap ve camdan tasarımlar da yaparak üretime başladım” diye konuşuyor. Hâlâ kendisini geliştirme aşamasında olduğunu ekliyor.

“Yaşamıma emek ve tasarım ile devam etmek istiyorum”

Zeybel, en büyük hedefinin, vitray sanatında kendisini geliştirmesi olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Yaşamıma emek ve tasarım ile devam etmek istiyorum. Ben, azın aslında çok olduğuna inanıyorum. Önemli olan, isteklerimizin ve yeteneklerimizin üzerine ne kadar düştüğümüzdür. Varoluşumuzu ne ile bütünleştiriyorsak, ona emek harcamalıyız”