CTP, Meclis’e ‘Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması’ yasası değişiklik önergesi verdi. Önerge ile ‘esas Yasanın 12. maddesinde düzenlenen ‘Suç oluşturmayan Haller’ sınıflandırmalarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konuyla ilgili içtihatları çerçevesinde genişletilmesi ve Anayasanın 26’ıncı maddesinde düzenlenen “Basın Özgürlüğü” kavramlarının bu Yasada tam olarak karşılığını bulabilmesi’ amaçlanıyor.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP milletvekilleri Doğuş Derya, Erkut Şahali ve Fikri Toros’un imzası ile Meclis’e sunulan önerge ile ilgili YENİDÜZEN’e kısa bir bilgi veren CTP Milletvekili Erkut Şahali, “CTP’ye yüklenen bazı yanlışları, yasayı daha anlaşılır hale getirip ortadan kaldırmak için yapılan bir öneridir. Hukuki açıdan anlam hatasını ortadan kaldırmaya dönük adımdır. Farklı yorumlamaya müsait bir durum vardı ve bunu ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Önergenin, pazartesi toplanacak Meclis Oturumu’nda görüşülmesi bekleniyor.

Derya: “Özel hayatın gizliğini ihlal niteliğinde sayılmayan durumların haberleştirilebilmesini, güvence altına almaya çalıştık”

CTP Milletvekili Doğuş Derya ise bu düzenlenmeyle ‘özel hayatın gizliğini ihlal niteliğinde sayılmayan durumların haberleştirilebilmesini güvence altına almaya’ çalıştıklarını anlattı.  

Derya, “Biz özel hayatın kişilerin mahremiyetinin korunmasıyla ilgili yasal boşluğu ortadan kaldırırken kamu menfaatini gözeten ve dördüncü kuvvet olarak adlandırılan medyanın kamu menfaati lehine yaptığı yayınları Avrupa İnsan Mahkemesi içtihatları doğrultusunda ele alınabilmesini ve özel hayatı gizliğini ihlal niteliğinde sayılmayan durumların haberleştirilebilmesini güvence altına almaya çalıştık.” dedi.

Yasadaki öngörülen düzenlemenin, polisin özel hayat gerekçesi ile gazetecilerin haber yapma özgürlüğünü kısıtlayıcı fiiliyatlarda bulunmasını engellemek ve kamusal fayda güden meselelerin haberleştirilebilmesini sağlamak için olan boşluğun giderilmesi yönünde adım olduğunun altını çizdi. 

Derya, “Bu zaten 2014 yılında Medya Etik Kurulu’nun yasaya eklenmesi konusunda talepte bulunduğu iki husustu, o dönemde hükümet değişimi durumları söz konusu olduğu için yapılamamıştı, bu yeni ortaya çıkan durumla birlikte, bir an önce bunun yasaya eklenmesi için inisiyatif aldık” yorumunu yaptı.

Derya, önergenin, pazartesi toplanacak Meclis Oturumu’nda görüşülüp ivediliğinin alınmasının da beklendiğini belirtti.

Değişiklik önergesinde 12. Maddeye ek yapılması istenen 4. ve 5. fıkralar şöyle:

4. “Bu yasada yer alan hiçbir hüküm, bu yasaya aykırı bir biçimde kaydedilmiş veya elde edilmiş olsa bile, bir basın mensubunun veya kayıt kendisine ulaştırılmasını sağlayan herhangi bir kişinin, ele geçirilen haberleşmeye ilişkin veriyi, haberleşme içeriğini veya başka herhangi bir ses veya görüntü kaydını incelemesini engellemez.”

5. “Avrupa İnsan Hakları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konuyla ilgili içtihatları çerçevesinde, haberleşmenin gizliliğinin ve Özel Hayatın gizliliğinin ihlal niteliğinde sayılmayan bir suç işleyen bir basın mensubunun veya herhangi bir kişinin böyle bir fiili, bu yasadaki herhangi bir hüküm uyarınca suç teşkil etmez.”