Yatırım mı kıyı peşkeşi mi?
Girne’nin en gözde sahil şeritlerinden Esentep’deki inşaat “Yeni bir kıyı peşkeşi mi yoksa toplum yararına bir yatırım mı” sorusunu gündeme getirdi.
Fehime ALASYA
Girne’nin en gözde sahil şeritlerinden Esentep’deki inşaat “Yeni bir kıyı peşkeşi mi yoksa toplum yararına bir yatırım mı” sorusunu gündeme getirdi.
İçişleri Bakanlığı’nın Girne-Esentepe’de denize sıfır bazı arazileri “plaj düzenlemesi ve rekreasyon” amacıyla Esentepe Belediyesi’ne vermesi, belediyenin de bu arazileri özel bir şirkete kiralaması dikkat çekti.
Esentepe sahil şeridindeki 3, 5, 6 ve 7 numaralı parsellerdeki arazi 25 Eylül 2018’de TE(K-I)1111-2018 numaralı kararla, “plaj ve rekreasyon” amaçlı kullanılmak üzere Esentepe Belediyesi’ne verildi.
Belediye de 20 Mart 2019 tarihli kararla, Bakanlar Kurulu Kararı’ndan altı ay sonra bu araziyi bu kez özel bir işletmeye 35 yıllığına kiraladı.
YENİDÜZEN’e konuşan İçişleri Bakanlığı, belediyenin bu tarz bir devir yapamayacağını, bunun suç unsuru olduğunu belirtti.
Belediye ise “ekonomik gücü olmadığı için projeyi yap-işlet-devret modeliyle özel şirkete sunduklarını” ifade etti.
‘Yap-işlet-devret’ modeli olarak ön görülen sözleşmenin, bir maddesi 30 yılın dolmasından sonra kiralama hakkını yeniden ilgili şirkete veriyor.
Farklı iddialar
Esentepe’nin denize sıfır bu araziyle ilgili iddia; İçişleri Bakanlığı’nın kendisinden talep edilen araziyi özel bir şirkete doğrudan vermek yerine belediye aracılığıyla şirkete önerdiği yönünde oldu. İçişleri Bakanlığı bu iddiayı reddetti.
İçişleri Bakanlığı’ndan YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada, Yerel Yönetimler Müdürlüğü’nden Esentepe Belediyesi’ne böyle bir uygulamanın yapılmasının “uygun olmadığının” belirtildiği ifade edildiği belirtildi, “arazinin amaç dışında kullanımın suç unsuru sayılacağının” altı çizildi.
Özel işletme ne dedi?
Esentepe Belediye Başkanı Cemal Erdoğan, belediyenin ekonomik gücü olmadığı için projeyi yap-işlet-devret modeliyle özel şirkete sunduklarını ifade ederken, söz konusu şirket yetkilileri ise araziyi İçişleri Bakanlığı’ndan değil, belediyeden aldıklarını ifade etti. Özel işletme yetkilileri, “tüm sürecin yasal prosedür çevresinde işlediğini” savundu, projenin kamu yararına olacağını belirtti.
Sözleşmede neler var?
Esentepe Belediyesi ile özel şirket arasında yer alan “Yap-işlet-devret sözleşmesi”, ilgili arazinin plaj ve rekreasyon alanı olarak düzenlenmesini ön görürken, şu maddeyi de içeriyor:
“1.Taraf proje ve haritada belirtilen çevre düzenlemeleri, rekreasyon alanlarını, plaj alanını, amfitiyatro inşasını, havuz, cafe ve restorantları, marina ve rıhtımı hiçbir ücret talep etmeden tamamlayacak ve tamamlanmasına müteakip 35 yıl süre ile işlettikten ve bütün kazancını tahsil ettikten sonra taşınmazı ve üzerindeki işbu anlaşma tahtında yapılan inşaatları ve/veya düzenlemeleri 2. Tarafa ve/veya emrine teslim ve/veya iade ve/veya devir edecektir.”
İçişleri Bakanlığı: “Bu tür bir devir yapılamaz, suçtur.”
İçişleri Bakanlığı’ndan konuya ilişkin YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İçişleri Bakanlığı, belediyenin bu tarz bir devir yapamayacağını, bunun suç unsuru olduğunu belirtti.
Bakanlıktan YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Esentepe Belediyesi’ne ’25.09.2018’de alınan bakanlar kurulu kararıyla plaj ve rekreasyon amaçlı Esentepe belediyesine verilmiş bir yerdir. Ardından 18 Nisan 2019’da Esentepe belediyesi, Yerel Yönetimler Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak, bu aldıkları yer için yap-işlet-devret sözleşmesiyle 35 yıllığına, özel bir şirkete devretmek ve onaylanması talebinde bulundu. Cevaben kamu yararına nelerin olacağı, belediyenin faydasına ne olacağını sorduk, bu taleple ilgili detaylı bilgi istedik. Ardından Esentepe Belediyesi de bu talep yazısına cevap olarak yapılacakları gönderdi.
Yerel Yönetimler Müdürlüğü’nden belediyeye de bunun uygun bulunmadığını, böyle bir uygulamanın yapılmasının uygun olmadığını belirtmiştik.
Esentepe Belediyesi ile bakanlık arasındaki protokole de aykırı olacaktı, o yüzden özel şirkete verilmesinin uygun bulunmadığını belirttik.
Bu protokolde yer alan altıncı maddede arazinin amaç dışında kullanımın suç unsuru sayılacağını da belirttik.
Bakanlar Kurulu’nda bu arazinin kullanımı belediyeye verildi, biz de imzaladığımız protokolle mülk sahibi olarak arazinin nasıl kullanılacağını kontrol altına almış sayıldık.”
Cemal Erdoğan: “Bizim bütçemiz yetmez, siz yapın dedik”
Belediyenin ekonomik gücü olmadığı için projeyi yap-işlet-devret modeliyle özel şirkete sunduklarını ifade eden Esentepe Belediye Başkanı Cemal Erdoğan, konuya ilişkin; “Bu arazinin alınmasıyla ilgili bakanlığa biz müracaat ettik, bunu ve burası gibi birkaç yeri daha uzun süreliğine aldık. Bu araziyle ilgili de özel şirkete biz sunduk, bizim bütçemiz yetmez, siz yapın dedik ve belediyeye kalacak şekilde mutabakata vardık. Proje çıkarıp içişlerinden imzalattık, meclisten gündeme getirdik, bunlar 5-6 ay önce yapıldı, bitmiş bu olay neden şimdi oluyormuş gibi yansıtılıyor anlamış değilim.” dedi.
Limanlar Dairesi Müdürlüğü böyle bir proje olmadığını belirtmişti
Yurt dışından gelen talepler nedeniyle deniz kenarında Esenetepe’deki ilgili arazide bir marina veya yat inşa edildiği gündeme gelmiş, Limanlar Dairesi Müdürlüğü böyle bir proje olmadığını belirtmişti.
Anayasa ne diyor?
Öte yandan kıyıların korunması ve kullanımıyla ilgili ise Anayasa’nın 38. Maddesinde yer alan “Kıyıların Korunması” adı altındaki iki ara başlıkta şu ifadeler yer alıyor:
“Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve yalnız kamu yararına kullanılabilir.” ve “Belediye sınırları dışındaki kıyıların yüz metrelik şeridi içinde kalan bölgede yalnız devlete ait, çok gerekli ve kamu yararına olan tesisler kurulabilir. Ancak, bu gibi tesisler, kıyıların doğal güzelliğini bozacak nitelikte olamaz.”
İlgili şirket YENİDÜZEN’e konuştu:
“Proje, halka açık olacak”
Adı geçen araziyi İçişleri Bakanlığı’ndan değil, Esentepe Belediyesi’nden talep ettiğini ifade eden söz konusu özel şirket, projeyle ilgili dosyanın Şehircilik’te olduğunu, tüm çalışmaların kuralına uygun, yasalar çerçevesinde yapıldığını savundu.
YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada, sözleşmede yer alan “Halka açık plaj ve rekreasyon yapımı 18/2012 sayılı çevre yasası kurallarına uyulması koşuldur” maddesi ile halkın denize erişiminin sınırlanmayacağı ifade edilirken, “Burası yap-işlet-devret olduğu için plajı da halka açık olacak.
Sahil düzenleme projesinin nasıl yapılacağıyla ilgili olan sözleşmede “Halka açık plaj ve rekreasyon yapımı 18/2012 sayılı çevre yasası kurallarına uyulması koşuldur” deniliyor. Bu yüzden proje, halka açık olacak. Yasa da bu zorunlu kılıyor. Zaten tüm bu otellerde bu yönde zorunluluk var. Ne kadar uyuluyor bilmiyorum.” denildi.
Sözleşmede yer alan “Taraflar iş bu sözleşme şartlarına göre, yukarıda bahsi geçen mülkü birbirlerinden hiçbir bedel talep etmeden verme hususunda anlaştılar” maddesine paralel, şirket açıklamasında bu anlaşmanın maliyetine ilişkin de şu bilgiler paylaşıldı:
“Herhangi bir maliyet konuşulmadı çünkü yap işlet devret modelinde herhangi bir maliyet konuşulmaz.
Müteahhitler Birliği’nin de bu konuyla ilgili bilgisi vardır, her şey yasalar çerçevesinde adım adım hayata geçiriliyor, hiçbir noktada yasaya aykırılık yoktur.” denildi.