YAVAŞ ATIN ÇİFTESİ
Hastane mi yanmış?
Yansın!
Maliye –şimdilik- 40 milyon mu borçlanmış?
Borçlansın!
Anastasiadis dört kapıdan geçişleri mi durdurmuş?
Durdursun!
Güney’den gelen müşteri azalınca esnaf sinek mi avlıyormuş?
Avlasın!
Pahalılık hayatın her alanını sarmış mı?
Sarsın!
Coronavirüs tedbirleri nedeniyle turizm ve eğitim dibe mi vurmuş?
Vursun!
Memleket tamamen mi batmış?
Batsın!
Belediyeler birer birer kapıya kilit vurmaya mı hazırlanıyor?
Hazırlansın!
Umurlarında değil.
Kimin mi?
Hükümet edenlerin!
* * *
Tüm bunlar ve daha fazlası yaşanıyorken bir de bakıyorsunuz, Başbakanımız Kayseri’de pastırma kesiyor!
Başbakan Yardımcımız İstanbul’da televizyon televizyon geziyor!
Enerji Bakanımız El Sen ile imzaladığı protokol orada dururken ‘Ben santrale yatırım yapmam’ diyor!
Anamur’dan gelen su borusu patladı, iki aydır bir adım atılmadı, Tarım Bakanımız ‘Halledeceğiz’ diye rahat rahat konuşuyor.
Maliye Bakanımız bir yandan ‘gelirimiz arttı, giderimiz azaldı’ diyor ama diğer yandan 100 milyona kadar borçlanma yetkisi alıyor.
Sağlık Bakanımız hastanenin yanan bölümlerini kaba boya ile kapatmayı marifet sayıyor.
* * *
Ülkenin ve toplumun sorunlarıyla ilgilenen bir ‘hükümet’ gerçekten de yok.
Ama bazı konularla pek yakından ilgileniyorlar tabii…
Mesela partizanlık işleriyle…
Seçim yasaklarına rağmen işe alımlar devam ediyor.
Vaat dağıtma son sürat sürüyor.
Devletin –daha doğrusu halkın- kamu yayıncısı BRT’nin yanlı yayınları saç baş yolduruyor.
Ve memleket sorunlarına bakmak yerine partisel meselelere bakmayı tercih eden kimi bakanlar, makam arabalarının plakalarını sivil yapıp seçim çalışmalarına öyle gidiyorlar.
UBP bildiğimiz UBP…
45 senedir değişmiyor.
Peki HP?
‘Şeffaf’, ‘temiz siyaset’ diye yola çıkanların partisi ne yapıyor?
Toplum ne yaptıklarını –ve ne yapmadıklarını- görüyor. Belki sessiz, ama manzarayı çok iyi okuyor. Ve içinden ‘ah’ çekiyor.
Bir büyüğümün dediği gibi…
‘Yavaş atın çiftesi yavan olur.’