1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 'YAVAŞ YAVAŞ YIKMAYA BAŞLAYIN'
YAVAŞ YAVAŞ YIKMAYA BAŞLAYIN

'YAVAŞ YAVAŞ YIKMAYA BAŞLAYIN'

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, emirname, kaçak otel inşaatı ve mahkeme süreciyle ilgili YENİDÜZEN'e konuştu, Girne Emirnamesi'ndeki değişikliklerin mahkeme tarafından iptal edilmesiyle “kaçak” durumu devam eden otel sahiplerine sesle

A+A-

Ödül Aşık ÜLKER

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, emirnamelerin kaldırılması konusunda çalışmaların hızla yapılmasını istediğini açıkladı.

“Emirname denilen olgu iki yılı geçmez” şeklinde konuşan Denktaş, “Bizde 15 yıldır uygulanan emirname var, bana kimse bunu savunmaya kalkmasın, Şehir Plancıları Odası Başkanı dahil” dedi.
Denktaş, “Mevcut emirnamelerin kalkması için de gerekli hukuki girişimlerin yapılması ve bunun altyapısının hazırlanması için hem savcılıktan, hem ilgili daireden görev talep ettim, bu çalışmayı hızla yapın” talebinde bulunduğunu ifade etti.
YENİDÜZEN’den Ödül Aşık Ülker’e konuşan Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, emirnameler konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

-  Emirname değişiklikler mahkeme kararıyla iptal edildi. Mahkeme öncesinde “tüm emirnameleri kaldıracağım, fasıl 96’ya döneceğim” gibi biraz da tehditvari bir açıklama yaptınız. Bundan sonra hükümet nasıl bir adım atmayı düşünüyor?
 

Serdar DENKTAŞ: “Mahkemeden koşullarını koyarak hüküm talep eden biz olduk. Mahkeme bizi suçlu bulup bir karara varmış değil. İyi İdare Yasası’na göre, Girne bölgesindeki her köyde ayrı ayrı toplantı yapmamız gerekirmiş. Bu nedenle kaybedeceğimiz bir dava olsaydı ve ara emri çıksaydı, bir önceki emirnamenin uygulamalarını da hayata geçirmez durumda olacaktık ve Girne bölgesinde inşaat sektörü tamamen duracaktı. Bu bizim için hem mali kayıptır hem de büyük ekonomik kayıptır. Dolayısıyla hükmü koşullarını yazarak biz talep ettik ve mahkeme istediğimiz doğrultuda bir karar verdi. Şimdi yaptığımız nedir? Dün itibarıyla ilgili bakan arkadaşımızı Türkiye Şehircilik Bakanlığı’yla görüşmeye gönderdik, oradan katkı alacağız, personel ve teknik katkı. Burada kendi içimizde hizmet alımı yapmak suretiyle zaten başlamış olan planlama çalışmalarını hızlı bir şekilde bitirme uğraşı içerisine gireceğiz. Mevcut emirnamelerin kalkması için de gerekli hukuki girişimlerin yapılması ve bunun altyapısının hazırlanması için hem savcılıktan, hem ilgili daireden görev talep ettim, bu çalışmayı hızla yapın. Emirname denilen olgu iki yılı geçmez.

Bizde 15 yıldır uygulanan emirname var, bana kimse bunu savunmaya kalkmasın, Şehir Plancıları Odası Başkanı dahil. Fasıl 96 bugün Girne, Boğaz, Karpaz ve Mağusa’nın küçük bir bölümü dışında zaten uygulamadadır. İlginçtir, Lefke’de, Güzelyurt’ta, Mağusa’nın Fasıl 96’nın uygulandığı bölgelerde bir sıkıntı da yok aslında. Kısıtlamaların devamı istenmektedir. Ben de artık bunun ardında art niyet görmekteyim. Girne inisiyatifi denilen grubun içerisine bakıyorum, Girne’de 10 katlı apartman sahipleri de var ama 7 kata karşı çıkıyorlar. Bu ülkede dikey yapılaşmaya ben yıllarca çok karşı çıktım ama şimdi görüyorum ki artık gereklidir, uygun yerlerde, doğru yerlerde, her tarafı apartman haline dönüştürme gibi bir yaklaşımım yok, bu adayı en az onlar kadar benim de sevdiğimi bilsinler. Boğaz bölgesinde iki grup var, ayrı ayrı. Türk malı çoğunluklu bir bölge. Mal sahipleri ‘ben 6 dönümün içine bir ev yapmak zorunda mıyım, ikinci evladıma nereye ev yapacağım’ diye sorguluyor, yıllardır kısıtlanmış durumda her şeyleri. Diğer taraftan bir bahçe içerisine ev yapmış olanlar, ‘ben yaptım, bitti başkası yanıma yapmasın’ anlayışındadırlar.

Böyle bir anlayış olamaz, bu birbirimizi sevmemenin de getirdiği bir kültür haline geldi memlekette. ‘Benimki tamamdır, yanımdaki yapmasın, yapamasın’ gibi bir yaklaşım var. Bu doğru bir yaklaşım değil, ülke için doğru bir yaklaşım varsa bunu hayata geçirmek zorundayız. Emirnamelerle ilgili, ilgili daire ve hukuki görüş de alınmak suretiyle ne noktaya geleceğimizi göreceğiz. O noktada benim kararlılığım sürüyor. Hükümetin atacağı her adımı mahkemeye götürmek suretiyle mahkemeler üzerinden siyaset yapmaya çalışılıyor. Onlar ona çalışacak ama hukuk devleti evet, ama yargı devleti olmasına göz yumacak değilim”

- Daha önceki röportajımızda Kaya gruba ait binayla ilgili “yıkın emri çıkartır mıyız? Onu da yapmam” demiştiniz...

Serdar DENKTAŞ: “Binanın yıkılmasını elbette kabul etmem. Diyelim ki orada izin 2 kattır. Siz bu iki kat için orada inşaat yapacak mısınız, yapacaksınız. Bölgedeki börtü böcek dediğimiz ve çok eleştirdikleri noktada o inşaatın yapımıyla bu börtü böcek yine zarar görecek mi? Evet görecek. Bu ülkede turizmin de artması, çözüm oldu, olacak, olmazsa ambargolar azalacak, kalkacak diyoruz. Bu ülkede her halükarda yatak sayımızı ve kaliteli yatak sayımızı artırmamız gerekir mi? Evet gerekir. Bu insanlar o toprağı satın almak suretiyle bir yatırım başlattılar. Bir yatırımcının önüne “yapma, istemeyiz” diye çıkmak doğru bir yaklaşım mı? Başka bir sürü ülke sayabilirim ki yatırımcıyı “gel, yap” diye davet eder, biz de geleni kovmak için elimizden geleni yapar bir hale dönüştük. Bu tamam değil”

- Kaçak katlara göz yumulacak mı, yoksa yıkılacak mı?

Serdar DENKTAŞ:“Ben bugün (önceki gün) kendileriyle görüştüm ve kendilerine ‘bu üstteki iki katı sizin kendinizi yavaş yavaş yıkmaya başlamanız lazım çünkü yarın mahkeme bir karar alırsa yıkmaya alttan başlarlar. Siz de zarar görürsünüz, memleket de zarar görür’. Bunu kendilerine ilettim, ne yapacaklarını kendileri bilir”

Nasıl bir cevap aldınız?

Serdar DENKTAŞ: “Cevap beklemedim zaten, ne yapmaları gerektiğini söyledim. Bunun cevabı yoktur”

Nasıl bir yaklaşım, ‘evet yıkacağız’ mı, yoksa ‘ben yaparım, beni ilgilendirmez’ mi?

Serdar DENKTAŞ: “Öyle bir yaklaşımları yok, hiç öyle bir yaklaşımları yok. Bu insanların, geçen yatırımlarından görüyorum ki, samimiyetle buraya yatırım yapan, şu anda bile bir otel %70 ve üstü bir dolulukla çalışıyorsa, demek ki buraya bir bağları var. Onun için doğru olanı yapacaklarından eminim. Bakalım, göreceğiz. Ama gelip bana, ‘durum nedir’ dediklerinde kendilerine bu bilgiyi verdim. Şimdi Türkiye’nin Şehircilik Bakanlığı’ndan da katkı almak suretiyle işlemleri hızlandıracağız. Zaten başlamış olan çalışmayı da ne kadar erken sürede bitireceğimizi göreceğiz. Bana bu kadar yılda imar planları açısından ne yaptığım soruluyor. Onu bana değil, bu son mahkemede bilirkişi olarak çağrılan kişilere sormaları gerekirdi, onlar ne yaptı diye. Çünkü yetki onlardaydı, bende değildi. Ama ilginçtir, belli ki burada bağcı dövülmek isteniyor. Bağcı dayağa alışkındır, hiç merak etmesinler, saldırsınlar, ben hedeflediğim noktaya doğru yürürüm”

-Kaçak katların şirket tarafından yıkılmasını uygun buluyorsunuz?

Serdar DENKTAŞ: “Bence öyle, hem onlar daha az zararla atlatır, hem de yasalara uygun hale gelir. Olay zaten mahkemededir, belediye dava açtı. Yalnız gerekirse yasal değişiklik de yaparak, belediyelere bundan böyle, inşaat bittikten sonra değil, yapılırken ya doğru dürüst izni verirler ve verdikleri izni kontrol ederler veya böyle iş işten geçtikten sonra karşımıza gelmezler ve vatandaşa sempatik görünmeye çalışsınlar. Takip etmek görevleridir”.

-Ödül Aşık Ülker’in Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile röportajının TAMAMI yarın YENİDÜZEN’de-

Bu haber toplam 4733 defa okunmuştur