Türkiye medyasında böyle bir başlık gördüm.

Merak ettim.

Acaba ‘yavru’ diye nitelenen -ve her ne hikmetse hiç büyümeyen- KKTC, ‘anavatan’ını hangi konuda, kaça katlamış da bizim haberimiz olmamış?

Haberin detaylarına bakmadan hızla düşünceler geçti kafamdan...

Ne olabilirdi ki konu?

‘Orada ne varsa burada da olacak’ diye buyurmuştu Türkiye yetkilileri yakın geçmişte...

Acaba mevzu bu minvalde mi gelişmişti?

Mesela ‘suçlar’ mıydı acaba Türkiye’yi ‘katladığımız’?

Yoksa ‘hak ihlalleri’ mi?

‘Düşünce suçluları’ bakımından mı katlamıştık ‘anavatan’ımızı?

Okul-cami inşaatı kıyasında mı üstünlük sağlamıştık yoksa Türkiye’ye?

Bilimsel akıl yerine yobazlığı destekleme, bütçede eğitim yerine din işlerine daha fazla kaynak ayırma mevzuu muydu katlama becerisi gösterdiğimiz?

“Yok” dedim kendi kendime, “O kadar da değil...”

En azından şimdilik!..

***

Beynimi bu düşünce akışından kurtarıp haberin detayına bakayım dedim.

Meğer bir köşe yazısıymış kaynak...

Editörler böyle başlık atmışlar, yazıyı daha dikkat çekici hale getirmek için...

Yazı Hürriyet’ten Yalçın Bayer’in, konu ise ‘asgari ücret’miş meğer...

‘Yavru vatan asgari ücrette anavatanı katladı’ diyor yazar...

Aslında Bayer’in esas meramı ‘Türkiye’de on milyonlarca insanın sefalet ücretinin de altında yaşamak zorunda olduğunu’ anlatmak...

Önemli bilgiler veriyor Yalçın Bayer yazısında...

‘Türkiye’de ortalama 100 işçiden 57’si asgari ücrete talim ederken, bu oranın AB ülkelerinde yüzde 10’unun altında’ olduğuna dikkat çekiyor yazar ve şu tespiti yapıyor: ‘Bu da asgari ücretin ülkemizde ortalama ücret olduğunu kanıtlıyor.’

Ve tam da bu noktada konuyu KKTC’ye getiriyor. Asgari ücret konusunda AB’den verdiği bu örnekten hemen sonra TC ile KKTC’yi kıyaslıyor ve şunları not ediyor:

“(...) Türkiye’de 10 milyona yakın emekçi net 2 bin 825 liralık asgari ücrete talim ederken, yavru vatan KKTC’de asgari ücret net 4 bin 324 lira oldu. 1 Eylül’den itibaren yüzde 12.95 oranında artış ile brüt 4 bin 970, net 4 bin 324 liraya yükseldi. Türkiye’de ise yüzde 21.56 oranındaki zamla brüt 3 bin 577, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak uygulanıyor...”

***

Yalçın Bayer gibi yılların gazetecisi bir ismin verdiği bu bilgiler kısmen doğru olsa da bazı sıkıntılı tarafları var.

Mesela ‘kıyas’ yaparken sadece asgari ücret rakamlarını kullanmış. KKTC’deki hayat pahalılığından, yaşamın tamamen dövize endeksli oluşundan, TL Kullanımı kaynaklı enflasyon vergisinden falan söz etmemiş.

Hele ‘katlama’ fiilini kullanarak, KKTC’de asgari ücretin ‘iyi para’ olduğu intibaı yaratmış. Emin olun, bu yazıyı okuyan ortalama bir Türk insanı ‘Vay, yavruvatandakiler köşeyi döndü’ diye düşünmüştür.

Daha fenası, bu tür karşılaştırmalar ve örnek göstermelerin ‘Biz para yolluyoruz, onlar gül gibi geçinip gidiyor ve biz de sürünüyoruz’ algısı oluşturma potansiyelidir.

Aslında yazının içinde olmasa da alt metinde bunu okumak mümkün.

Oysa Yalçın Bayer imzalı yazının başlığına çıkarılan ‘katlama’ fiili her iki anlamıyla da külliyen yanlış.

Ortada bir ‘katlama’ falan yok çünkü, rakamlar ortada...

Ve en önemlisi, KKTC’deki asgari ücret Türkiye’deki asgari ücrete göre geçmişte çok daha yüksekti. Düşe düşe bu hale geldi.

‘Orada ne varsa burada da olacaktı’ ya...

Yani Bayer’in yazısına şöyle bir başlık daha doğru olabilirdi:

‘Yavru vatanda asgari ücretli artık katlanamıyor!’

Sterlin katlanıyor, Euro katlanıyor, elektrik katlanıyor, kiralar katlanıyor, bakkal fiyatları katlanıyor, benzin katlanıyor...

Ne Türkiye’deki emekçiler ‘katlanabilir’ bu ekonomik fecaate, ne de Kuzey Kıbrıs’takiler...

‘Katlanmak’ ne mümkün bu rant düzenine!..