UBP Lefke’de büyük bir telaş içerisine girmiş görüntüsü veriyor. Çünkü yıllardır Lefke Belediyesi’ne başkanlık eden UBP’li Belediye Başkanı Mehmet Zafer taraftarları “düşmanlar” söylemi üzerinden propaganda yapıyor.
İlginçtir, bu propaganda da aslında Lefke Belediyesi’nin “borç batağını” ele veriyor.
Lefke’de bize gelen yoğun mesajlar, yorum var.
Diyorlar ki, “Bugüne kadar Zafer’i başkanlık koltuğuna oturtan seçmen, özellikle son 4 yılda belediyenin çöküşünü izledi, hizmet alamadı.”
Bunun yanında Lefke Belediye Başkanı Mehmet Zafer, çalışanların sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yıllardır yapmadı.
Emekliliği gelen çalışanlar haklarını alabilmek için mahkemelerde süründü.
Lefke Belediyesi’nin borçlarından dolayı belediyeye hacizler geldi
Elektrik borcu ve diğer borçlar derken, sırala sırala bitmez…
Ama UBP ne yapıyor? Kendisini aklamak için şimdi Lefke’de dağıttığı broşür ile hükümeti suçluyor.
“Lefke düşmanlığı yapılıyor” diyor.
UBP’li belediye başkanı Mehmet Zafer’in ‘BAŞARISIZLIĞI’ görülmüyor, bir anda suçlu hükümet ilan ediliyor.
Bir de “Hak ettiğin hizmet hak ettiğin Lefke” sloganı atılıyor.
Hangi hizmetten bahsediliyor ki onu da anlamak mümkün değil.
Ya onlar başka bir memlekette yaşıyor, ya da Lefke halkı…

----------------

Muhtar adayları coştu

29 Haziran yerel yönetim seçimlerinde muhtar adayları da ayrı bir coşku ve heyecan içerisine girdi.
Bildiğiniz üzere yapılan düzenleme ile artık muhtarlara da ödenek sağlanıyor. Ve ilk kez bu yıl muhtar adaylıklarına başvurularda ciddi bir artışın olduğu gözlemleniyor.
6-7 muhtar adayının olduğu köyler var. Böyle olunca da rekabet de artıyor, her aday kendi propagandasını yapmak için büyük bir çaba içerisine girdi.
Kimi adaylar medyayı ziyaret ediyor, kimisi sosyal paylaşım sitesinde ‘projeler’ anlatıyor, kimisi de dev posterlerini asıyor.
Kısaca belediye başkanlığı seçimleri kadar muhtar adayı seçimlerinin de heyecanla geçmesi bekleniyor.

-------------

Baraka’dan yanıt

“Yerel Seçimler ve Anayasa referandumu iki farklı konu”

“Sayın Fayka Kişi,

6 Haziran 2014 tarihli Yenidüzen Gazetesi’nin Café Kulis isimli köşesinde TDP-BKP-BARAKA ittifakı ile ilgili bazı sorularınız oldu. Aşağıdaki kısa metni, cevap hakkımız olarak yayınlamanızı rica ediyoruz.
“Harmancı’yı destekleyen üç partiden ikisi Anayasa’ya HAYIR dedi, biri EVET. Şimdi Harmancı nasıl kampanya yapacak?”  diye soruyor, en sonunda da “Zor bir durum” diye bitiriyorsunuz yazınızı…
Öncelikle sizin de bildiğiniz gibi Harmancı, TDP-BKP ve BARAKA’nın Lefkoşa Türk Belediyesi Belediye Başkanlığı için gösterdiği ortak adaydır. 29 Haziran tarihinde gerçekleşecek seçimlerde ittifakımız Anayasa ile ilgili görüşleri üzerinden değil, Yerel Yönetim anlayışı ve farklılıkları zenginlik görme becerisi üzerinden halka çağrı yapmaktadır. Yerel Seçimler ve Anayasa referandumu iki farklı konudur ve Yerel Seçimlerde bir belediye başkan adayının Anayasa ile ilgili ne düşündüğü değil, o yerelde yapmayı düşündüğü icraatlar konuşulur. Yani “Harmancı nasıl kampanya yapacak” diye sormanız bu bilgiler ışığında anlamsızdır. Çünkü Harmancı’nın ve onu destekleyen örgütlerin kampanyası Anayasa ile ilgili değil Yerel Seçimler ile ilgilidir. Bu sebeple de kampanya yapmak konusunda bugüne kadar zorlanmadığımız gibi, bugünden sonra da herhangi bir zorluk yaşayacak değiliz.
Diğer yandan Yerel Seçim ittifakı içerisinde bulunan örgütlerimizin Anayasa konusunda farklı fikirlere sahip olmasını, “zor bir durum” diye nitelemeniz bizi fazlasıyla şaşırttı. “Çok taraflı” yayıncılık anlayışını benimsemiş, farklılıkları sorun değil zenginlik olarak gören, evrensel değerlerle içiçe bir yayında gazetecilik yapan sizin gibi değerli bir gazetecinin bunu bir zorluk olarak görmesini beklemezdik. TDP-BKP-BARAKA örgütsel bir birlik kurmamış, kendi fikir ve eylemlerini koruyarak asgari müştereklerinde bir araya gelebilme olgunluğunu göstermişlerdir. Asgari müştereklerde bir araya gelebilmek, bu müşterekler dışında kalan konularda karşılıklı saygı gösterebilme olgunluğuna sahip olmayı gerektirir. Ülkemizde farklılıkları “zor durum” olarak gören ve herkesin askeri disiplin içinde aynı sesi çıkarmasını bekleyen egemen kültürün yıkılmasında, bu gibi ittifakların önemli bir katkısı olacağını düşünüyoruz.
Halkımız bir varoluş mücadelesi veriyor. Bu mücadelenin büyümesi için örgütsel tek sesliliği bir yana bırakıp asgari müştereklerde biraraya gelebilme basiretini gösterebilmek gerekiyor. Bunun için de farklılıkları zenginlik ve dinamizm yani yaşamın ta kendisi olarak görebilen bir kültürü özümsemeyi başarmalıyız. TDP-BKP ve BARAKA’nın halkımıza ve örgütlerimize göstermeye çalıştığı bunun mümkün olduğudur. Sorularınızla bunu bir kez daha anlatmamıza vesile olduğunuz için teşekkür ederiz…

Baraka Kültür Merkezi 
Münür Rahvancıoğlu
Baraka Aktivisti"

---------------

FACEBOOK

Apartman girişlerine broşür atılmasın !
“Hazır temizlenmişken biraz, partiler/adaylar duyarlı davransın ve kapı altlarına, apartman girişlerine broşür/kart/bildiri dağıtılmasın... Firma ve marketlerin kampanya amaçlı broşür savurmaları da yasaklansın veya 153'e ihbar kapsamına alınsın...”

Nezire GÜRKAN’ın profilinden