YAZIK BU HAYVANLARA!
Yaralı maymunlar, Büyükkonuk Belediyesi ve Taşkent Doğa Parkı’nı birbirine düşürdü, birçok hayvan severi ayaklandırdı
Fehime ALASYA
Büyükkonuk Belediyesi bünyesinde tutulan, yaşları beş veya altı civarında olan, ikisi erkek, biri dişi üç maymunun sosyal medyadaki fotoğrafları gündem yarattı. Birçok hayvan severin ayaklandığı olayda, maymunların yaralı olduğu ortaya koyulurken, sağlıksız şartlarda yaşam sürdükleri de ileri sürüldü.
Olay, Taşkent Doğa Parkı’nın sosyal medya hesabından paylaşılan fotoğraflar ve detaylı açıklama ile ortaya çıktı.
Maymunların refah ve sağlığına önem verdiği için tüm bu girişimlerde bulunduğunu söyleyen ve maymunları rehabilite etmek için almak isteyen Taşkent Doğa Parkı kurucusu Kemal Basat, gerekli önlemler alınmazsa maymunların yaşamına mal olacağını dile getirirken, Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu, yaşananların ardında “art niyet” olduğu ileri sürerek, maymunlara veteriner gözetimi ve kontrolünde bakım yapılmaya başlandığını iddia etti.
Basat; “Tek amacımız hayvanların sağlığı ve refahı”
Maymunları alıp onlara hemen refah bir yaşam sağlayabileceğini ve uzmanlar denetiminde sağlıklarının kontrol altına alınacağını dile getiren Basat, bu yüzden yasal çalışmalar başlattığını belirtti.
Basat, maymunları sadece sağlığını ve refahını sağlamak için istediklerinin altını çizerek, “Maymunları biz alsak bile devletin malı olacaklar, biz sadece sağlığını ve refahını sağlayalım istiyoruz” dedi.
Maymunların ilk başta toplam altı tane olduğunu ve yanlış yöntemlerle ikisinin ölümüne neden olunduğunu ileri süren Basat, hayatta kalan üç maymunun da sağlıklı olmadığına dikkat çekti.
Maymunların hem fizyolojik hem de psikolojik olarak ciddi bir tedavi alması gerektiğine dikkat çeken Kemal Basat, Kasım ayından beridir bu üç maymunu alıp iyileştirmek için girişim ve talepleri olduğunu belirtti.
Hayvanların evcilleştirildiği, sağlıksız ve yanlış şekilde beslendiğini, uzman bir bakıcı tarafından bakım görmediklerini ifade eden Basat, “Bu hayvanlar alınmazsa onlar da ölecek. Eğer bu şartlarda bakılmaya devam ederlerse, maalesef en az biri bu yılın sonuna dek ölecek...” dedi.
Sennaroğlu, “Bana göre bu iş bir rekabet… Bunun altında art niyet arıyorum”
Söz konusu maymunların yaklaşık iki aydır Büyükkonuk Belediyesi bünyesinde olduğunun altını çizen Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu, hayvanların daha önce özel bir tesiste tutulduğunu ve kötü bakıldıklarına dair herhangi bir şikayet almadıklarını ifade etti.
Söz konusu tesisin artık Büyükkonuk Belediyesi bünyesine katıldığını kaydeden Sennaroğlu, tesiste olan tüm hayvanlar için büyük bir projeye soyunduklarını savundu.
“Projelendirme kapsamında TC yardım heyetine proje sunduk ve tüm alanın ve tüm hayvanların olduğu hayvanat bahçesini yapacağız” diyen Sennaroğlu, önceliklerinin maymunlara daha ferah bir yaşam alanı yaratmak olduğunu öne sürdü.
Maymunların yaşına ve geçmişine dair çok fazla bilgisi bulunmadığını belirten Sennaroğlu, duyumlara göre daha önceden, kafeste altı maymun olduğunu ve sürekli kavga ettiklerini ifade etti.
Yaşananların ardında art niyet olduğunu ileri süren Sennaroğlu, “Neden üç ay önce bu maymunlar özel şirketteyken konuyu gündeme getirmediler de şimdi beni hayvan sevmez biri olarak nitelendiriyorlar? Çünkü onlar da bizimle aynı konseptte çalışan bir yer… Bana göre bu iş bir rekabet… Bunun altında art niyet arıyorum, veteriner dairesi maymunları istesin, yarın sabah verelim…” dedi.
Günümüzde kafeste bulunan üç maymunun da sağlık durumlarında herhangi bir sakınca olmadığını dile getiren Sennaroğlu, veteriner hekimlerin konuyla ilgili görevlendirildiğini kaydetti.
“Biz alsak bile devletin malı olacaklar”
YENİDÜZEN’e konuşan Taşkent Doğa Parkı Kurucusu Kemal Basat, sadece maymunların sağlık ve refahını düşündüklerinin altını çizdi. Basta, konuşmasında şu noktalara dikkat çekti;
“Eğer bu şartlarda bakılmaya devam ederlerse, maalesef en az biri daha bu yılın sonuna dek ölecek...”
Rehabilitasyon merkezi geçen yaz aktif haline geldi. Kasım ayında bunu anladık, gidip alıp iyileştirme talebinde bulunduk. Onların ciddi bir tedaviye ihtiyacı var, hem fizyolojik hem psikolojik… Daha önce o kafeste toplam altı maymun vardı, üçü öldü. İkisinin ölüm hikâyesi ise çok trajik… Maymunları, dominant bir erkeğin yanına koyup öldürmesine neden oldular.
Hayvanlar, onları insanların beslemesine alıştılar. Kafesleri çok sağlıksız, beslenmeleri çok kötüydü… Hayvan Hakları Derneği ile işbirliğine giderek yasal çalışmalar yaptık. Dün de sırtında bir yara olduğuna dair gözlemimiz oldu…
Mevcut kafes, onların ihtiyacını karşılamıyor. Sürekli baskın erkekle bir arada yaşayamazlar, farklı kafeslerde olmalılar, gözlemlenmeliler. Belediye oraya yatırım yapma niyetinde değil. Bakımlarını oldukları yerde üstlenmeye kalktık fakat bu da olmadı, çok küçük bir alanda ve iç içe yaşıyorlar, sürekli gözetimde olmaları gerek fakat bu uzaktan yapılacak bir iş değil… Maymunlara kola, cips, sandviç dahi yediriyorlarmış, orada nasıl tedavi yapabiliriz ki? Günün sonunda o ortamdan kurtulmaları lazım, bakıcıları da bilinçli değil. Görüşmelerimiz oldu fakat gönüllü olarak maymunları bizlere vermediler, maymunlar hala orada. Eğer orda, o şartlarda kalmaya devam ederlerse bu çok kötü olur. Bir maymunun omzunda olan yara enfeksiyon kapar ve ölebilir.
Onlara acil olarak başka bir düzgün yaşam alanı olmalı ve veteriner ile uzman kişi tarafından izlenmeli dedik. Bu kadar uzaktan size bu destekleri veremeyiz dedik ve maymunları oradan kurtarmak istedik. Belediye Meclisi’nde görüşüp almamıza onay vermediler, şartları iyileştirmediler, YDÜ Hastanesi’nden de yardım aldıklarını söylediler fakat alamadılar. Bu hayvanlar alınmazsa onlar da ölecek. Eğer bu şartlarda bakılmaya devam ederlerse, maalesef en az biri bu yılın sonuna dek ölecek...
“Ülkede bu yönde yasal bir boşluk var”
Hayvan Refahı yasası var fakat onun üzerinden ceza kesebiliyorlar, maymunlar kaçak, bu konuya eğilmiyorlar, çevre dairesi benim hayvanım değil diyor, ülkede bu yönde yasal bir boşluk var. Henüz herhangi bir yetkili makam çıkıp benim alanımdadır deyip üzerine sorumluluk almıyor.
“Kimse kılını kıpırdatmıyor”
Yasalar önünde inisiyatif kullanma yetkileri var fakat yapmıyorlar. Bu hastalıklar insandan maymuna maymundan insana geçer, bu durumda sağlık bakanlığı bile devreye girebilir. Yapılacak olan çok şey var aslında ama kimse kılını kıpırdatmıyor.
“Biz alsak bile devletin malı olacaklar”
Bu hayvanları bize verin demiyoruz, biz alsak bile devletin malı olacaklar, biz sadece sağlığını ve refahını sağlayalım istiyoruz. En azından uzman kadromuzla ömürlerinin geri kalanını refah içinde yaşamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Onların bu durumda olması, burada olmalarının da sorumlusu biziz. Bari refah içinde yaşatalım.
Bu hayvanlar iyileştiği zaman Kıbrıs’ta doğaya salınamaz, onların doğası burası değil… Ancak ülkelerine geri gönderilir ama evcilleştiği için doğru değil üstelik hiçbir ülke bizden geri kabul etmez, onlar bizde tutsaktır, bari bu durumda iyi bir yaşam yaratalım.
“Biz hayvan severiz ve sorumluluğumuzdan kaçmıyoruz”
The Pine View Restorant’ı iki aydır bünyemize kazandırdık. Bu hayvanlar da o tesisteydi, onları da devralmış olduk. Kafeslerdeki durumlarını gördük. Projelendirme kapsamında TC yardım heyetine proje sunduk ve tüm alanın ve tüm hayvanların olduğu hayvanat bahçesini yapacağız. Medyada biz hayvanlara eziyet çektiriyormuşuz imajı veriliyor, belediyeme ve şahsıma saldırıyor. Bu konuda çok üzgünüm. O fotoğraflarda görülen paslı kilit, günlük olarak girilen kapının kilidi değildir, günlük olarak kullanılan kilitle içeri giriliyor, bakımları yapılıyor. İlgili kafesin iki tane giriş kapısı vardır.
Bize daha önceki firma tarafından kötü bakıldıklarına dair şikâyet almadık. Biz sinek zehirlerini bile atmıyoruz, eko köyüyüz ve hayvanları-doğayı seviyoruz. Benim de hayvanlarım var, biz hayvan severiz ve sorumluluğumuzdan kaçmıyoruz.
Veteriner dairesi ile de görüştüm ve projeyi anlattım, tüm hayvanların yaşam koşullarını veterinerlerden de yardım alarak yapmayı planlıyoruz. Mayıs sonu haziran başı projeye başlayacağız. Hayvanları ölüme terk etmedik.
“Bu yaralar ve bakımsızlık yeni olmadı, bunu biz yapmadık”
Veterinerimiz gelip yaralarını kontrol ediyor, düzenli bakılıyor. Bu yaralar 2 ayda olmadı, önceden olan bir olaydı.
Beslenmeleri her şekilde veteriner tarafından yapılıyor. Orayı aldığımızda rezalet durumdaydı, şimdi iki ayda hayvanların gelişip kilo aldığını görüyoruz. Bu yaralar ve bakımsızlık yeni olmadı, bunu biz yapmadık.
Veteriner hekimler kontrol etti, beslenme programı ayarladı, yerlerini genişletip daha ferah ve yeşil bir alana alınması gerektiğini dile getirdiler.
“Bu yapılanlardan art niyet arıyorum”
Yapacağımız proje çok büyük bir projedir, mayıs haziran ayında başlar, öncelikli olarak, maymunları birkaç ay içinde ferah yaşam alanına getireceğiz. Tüm bunları da yetkililerle yapacağız, tüm hedefimiz hayvan refahı…
Bu yapılanlardan art niyet arıyorum. Kimsenin şüphesi olmasın, bunun tüm rehabilitesini yapacağız. YDÜ Hastanesi ile de telefonda görüşüp, bize destek ve yardım etmelerini istedim.
“Bana göre bu iş bir rekabet…”
Veterinerin uyarısıyla kışın maymun kafesine soba dahi koyduk. Biz onlara bakıyoruz. Bu insanlar neden üç ay önce bu maymunlar özel şirketteyken konuyu gündeme getirmediler de şimdi beni hayvan sevmez biri olarak nitelendiriyorlar? Çünkü onlar da bizimle aynı konseptte çalışan bir yer… Eşeklerimiz, atlarımız birçok güzel hayvanımız varken neden onları değil de maymunları öne sürüyorlar… Bunun altında art niyet arıyorum, veteriner dairesi maymunları istesin, yarın sabah verelim… Hayvanları neden özel bir kuruluşa devredeyim? Bana göre bu iş bir rekabet…”