Filiz Uzun

Hayvan sevgisi ve tüm canlılara saygı aileden gelen bir kültürdür. Bu daha sonra da okullarda pekiştirilmelidir. Ben her çocuğun hayvan sevgisiyle doğduğuna inananlardanım. Bunun yıllar içerisinde artması veya yok olması, yetiştirilirken gördüğü ve edindiği deneyimlere bağlıdır.

Hangi çocuk küçükken gördüğü sevimli bir köpekten, kediden veya herhangi bir hayvandan mutlu olmaz ki. Yılanın bile ona zarar vermeyeceğini düşünür bebekler. Oysa anne veya babalar çocuklarını korkutarak yaklaşmalarını engellerler öncelikle.

Çocuklar, diğer canlıları, onlara zarar verecek psikolojisi ile büyütülürlerse tepkileri değişir elbette. Önce onlardan korkar ve yaklaşmazlar. Daha sonraları ise aralarında bir savaş başlar. Kim daha güçlü, kim daha vahşi olabilir savaşı.

Günümüzde öyle haberler görüyor, duyuyoruz ki insanlar her türlü canlıdan daha vahşi olabiliyorlar maalesef. Hayvanlar doğal yaşamları içerisinde karınlarını doyurmak ve doğada hayatta kalmak için öldürürken, insanlar bazen zevk için, vahşice diğer canlılara akıl almaz eziyetler yapabiliyorlar.

Bu dünyanın bir tek insanlar için var olmadığını bilmelidir her insan. Bu dünyada hayvanlar da vardır. Ve onlarsız bu dünya çekilmez olurdu. En azından hayvan severler için.

Ben hayvanların insanlardan daha ayrıcalıklı olduklarına inanırım. Onlar mantıklarıyla hareket etmezler, duygular ön plandadır. Hisleriyle hareket ederler kısacası. Hissederler sizin onları sevdiğinizi ya da sevmediğinizi. Ve yine en çok hayvanlara üzülürüm dertlerini, sıkıntılarını, acılarını, konuşarak anlatamadıkları için. Bir yerleri ağrıdığında mesela söyleyemezler bizlere. Ya da biri onları incittiğinde bundan bahsedemezler. Sadece hissettirebilirler size anlayabilirseniz eğer.

Yakın Doğu Üniversitesi harika bir hastane kurmuş hayvanlar için. Her türlü hastalıklarını teşhis edebilecek bir sistem hem de. Diğer canlılardan bir farkları olmadığını kanıtlarcasına... İnsan hastanesi gibi…

Röportaj sırasında güzel bir ana da eşlik ettim sayelerinde. Yakın Doğu İlkokulunda çocukların bulup hastaneye getirdikleri, yaralı bir güvercinin özgürlüğüne gönderildiği anlara.  10 gündür tedavisi yapıldıktan sonra uçurma zamanı gelmişti yaralı güvercini ve ameliyatını yapan profesörle birlikte uçurduk onu özgürlüğüne. Kim bilir belki de bu, hayvan özgürlüğünün de habercisidir ülkemizde.

Biraz renksiz gelse de bana ortam, yakında dekorasyonu için de planları olduğunu öğrendim. Bir de küçük müdahaleye denk geldim gezerken. 14 yaşında bir Terier’den dikiş alıyordu operasyonu gerçekleştiren Profesör doktor ve asistanı.
Oranın Başhekimi Osman Ergene ile görüştüm sizler için. Tüm hayvan severler adına ona teşekkür ettim. Ve Hastaneyi kuran kurucu rektör Sn. Suat Günsel’e de buradan teşekkür etmek isterim bir hayvan sever olarak.

“HER YERDE HASTANE YOK”

Sizi tanıyabilir miyiz?
Adım Osman Ergene. 1983 Lefkoşa doğumluyum. Akdoğan köyünde büyüdüm. 2000 yılında TMK’dan mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde okumaya başladım. 2000-2005 yıllarında Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra 2005-2009 yine aynı üniversitede doktora eğitimimi tamamladım. Doğum ve jinekoloji uzmanıyım.

Bir akademisyen olarak Kıbrıs’a dönme kararını nasıl aldınız?
2009 yılında doktoramı bitirince adaya dönme hayalim vardı. Ama bir akademisyen olarak işimi devam ettirmeyi de istiyordum. Ülkeme dönme arzusu ağır bastı. Tam da o yıl Sağlık Bilimlerinin son fakültesi olan Veterinerlik Fakültesi kuruldu. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum bu anlamda. Birden kendimi YDÜ Veterinerlik Fakültesinde buldum.

2009 Yılında öğretim üyesi olarak Veterinerlik fakültesinde ders vermeye başladınız yani?
Evet önce doktor olarak ders vermeye başladım. 2011’de Yrd. Doçent oldum. Daha sonra Dekan yardımcılığına atandım. Yaklaşık bir aydır Hayvan Hastanesi açıldığından beri Hastane Başhekimliği ve Dekan yardımcılığını birlikte yürütüyorum.

Veterinerlik fakültesi olan her üniversitenin Hayvan hastanesi de var mıdır?
Hastane yoktur. Klinikler vardır. Cerrahi kliniği, doğum kliniği gibi. Yaptığımız araştırmalara göre hayvan hastanesi olan ülkeler çok fazla değil. Özellikle özel üniversite hiç yok. Çünkü çok getirisi olan bir iş değildir ve gerçekten büyük masraflarla açılabiliyor. İnsan hastanelerinden farkı yok. Ameliyathanelerde kullanılan aletler, röntgen cihazları, laboratuvarda kullanılan alet ve malzemeler aynıdır. Ancak insan hastaneleri kadar rağbet görmediği için çok getirisi olan bir kurum olmazlar. Suat bey gerçekten büyük özverilerle kurdu bu hastaneyi. Bir ilke de imza attı.

AMELİYAT VE BAKIM

Neler yapılıyor hastanenizde?
Çok yeniyiz daha ama şu an hastanemizde tam zamanlı çalışan, alanlarında çok deneyimli profesörlerimiz var. Ve Kıbrıs’ta ilk kez yapılan ameliyatlar yapılmaktadır. Mesela 14 yaşındaki bir köpeğin ağzından kitle çıkardık. Bir kalça ameliyatı, bu hafta içinde de bir köpeğe kornea ameliyatı gerçekleştireceğiz.

Hastanenizde hayvan bakımları yapılıyor mu?
Elbette. Traş, aşı ve her türlü bakımları yapabileceğimiz alt yapımız hazırdır. Ancak bizler daha çok hayvan hastalıklarının teşhisi, operasyonları ve tedavileri üzerine bir sistemle çalışıyoruz. Bunun için her türlü aletimiz hastanemizde mevcuttur. En son teknoloji ile donatılmıştır hastanemiz. Hastalarımızın rahat bir şekilde teşhis ve tedavilerini yapabileceğimiz bir sistemimiz vardır.

Kıbrıs’ta hayvanlara olan ilgi ve sevgi sizce ne durumdadır?
Hayvanları çok seven bir kesim var Kıbrıs’ta onların hakları için mücadele eden. Bir de bu kültüre sahip olmayanlar var. Bunun için küçük yaşta eğitilmeleri gerekir insanların.

KÜÇÜK YAŞTA EĞİTİM

Sizlerin bunun için bir planı ya da projesi var mı?
Evet. Şu an kendi YDÜ bünyesinde çalışmalarımızı başlattık. Mesela YDÜ ilköğretimini hastanemize davet ediyoruz. Onlara hastanemizi gezdirip hayvanlar hakkında bilgiler veriyoruz. Bu genişletilebilir tabii. Hayvan sevgisi bir kültürdür ve bu küçük yaşlarda aşılanmalıdır. Bazı veliler hala çocuklarının hayvanlara dokunmasından bile rahatsızlık duyuyor ancak iyi bakım gördüğü, aşılandığı sürece hayvanlardan insanlara hastalık geçişi mümkün değildir. Tam tersi hayvanlarla büyüyen çocuklar çok daha sağlıklı ve mutlu yetişirler.

Şu an ülkemizde sokak hayvanları ile ilgili bir standart prosedür yoktur bunun için ne düşünüyorsunuz?
Devlet hayvan hakları ile ilgili bir yasa çıkardı. Ancak belediyelerle işbirliği yapılmamıştır. Belediyelerde alt yapı eksikliği vardır ve bu çözülmeden hiçbir yasa yürürlüğe giremez. Örneğin birçok belediyenin hayvan barınağı yoktur. Sokak hayvanlarının besleneceği, su içeceği bir yer yoktur. Kısırlaştırma yaptırılamıyor.

Hastanenizin sokak hayvanları ile ilgili bir çalışması var mı?
Hayvan Hakları Platformu ile bir anlaşma imzaladık. Ve her ay belli bir sayıda kısırlaştırma ameliyatları yapıyoruz.

BÜYÜKBAŞ HAYVANLAR İÇİN SEMİNER

Büyük baş hayvanları sizin hastanenize getirmek pek mümkün olmayacak, bunun için bir projeniz var mı?
Bizim hastanemizde hastalarımız küçük hayvanlardır. Ancak büyük baş hayvanların hastalıkları ile ilgili bölgelerde seminerlerimiz olacak. Bu Ocak ayında  2 seminer planımız var. Genellikle bölgelerde devletin veteriner hekimleri vardır. Bizler veteriner arkadaşlarla her zaman bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Özellikle salgın hastalıkların teşhisi, tedavileri ve danışmanlık konusunda her zaman yardıma hazırız. 

Seminer konularınız ne olacak?
Salgın hastalıklar, hayvanları bu hastalıklardan korumak için yapılması gerekenler, hijyen, hayvan bakımları gibi. Yine taleplere göre eğitim konularımız değişecektir.

Şu an bir yaralanma ya da getirilemeyecek durumda olan bir hastayı sizin alabileceğiniz ambulans sisteminiz var mı?
Şu an çalışma sistemimiz 8-18’dir. Ancak personel sayımızı artırıp vardiya sistemine geçeceğiz. Bir de ambulans sistemi kurulacak.

İLETİŞİM

Size insanların ulaşacağı bir acil numaranız var mı?
03926751000’dan 3150 ve 3145 dahili numaralarından bize ulaşabilirler. Her türlü bilgiyi danışmak, randevu almak, bilgi almak için bizi arayabilirler. Bir de internet sitemiz var oradan da hastanemiz hakkında bilgi alabilirler. www.neuanimalhospital.com adresinden de ulaşabilirler.

Evlerinde hayvan besleyen hayvan severler kliniklerde hayvanlarının bakımlarını yaptırabiliyorlar ancak belirti vermeyen hastalıkların teşhisi için sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunun için hastanenizin bir çalışması var mı?
Evet. Yakın zaman sonra bir check-up programı planlıyoruz. Uygun ücretlendirmelerle bu programı başlatacağız. Dileyen hayvan severler bakımlarını üstlendikleri hayvanlarını bu programa getirebilirler.

Yeni yeni hastalıklar duyuyoruz. Örneğin Leismania?
Leismania çok fazla belirti vermeyen ve insana da bulaşabilen bir hastalıktır. Hastanemizin laboratuvarlarında bu tür hastalıkların teşhisleri konulabiliyor. Bunun gibi birçok hastalığın teşhisini de yapabilmekteyiz. Biliyorsunuz ki hayvanlar sağlıklı olmazsa insanlar da sağlıklı olamaz. Özellikle etinden, sütünden yararlandığımız hayvanların hijyeni çok önemlidir.

DEKORASYON

Gezdiğim ve gördüğüm kadarıyla hastaneniz son teknoloji ile donatılmış. Hastanenin daha sevimli hale gelmesi için dekorasyonunda resimler kullanılabilirdi.
Kesinlikle öyle. Yer tabanından havalandırılmasına, sedyelerin yıkanmasından malzemelerin dezenfeksiyon ve sterilizasyonuna kadar her türlü teknoloji ince düşünülerek donatılmıştır. Bizler öncelikle hijyeni ve daha kolay dezenfekte edilebilirliği düşündük. Ancak dekorasyon ve duvarların renklenmesi ile ilgili de güzel sanatlarla çalışmalarımız var. Duvarlar hayvan resimleri ile süslenecektir.

Ameliyathane gerçekten çok özellikli ve insan hastanelerinden farksız.
Evet tıpkı insan hastanelerindeki gibi ameliyathaneler herkesin kolayca giremeyeceği bir bölümde dizayn edildi. Özel kartlarla açılıyor, herkes o bölüme giremiyor. Hazırlık odamız. Ameliyat sonrası dinlenme ve ayılma odalarımız da mevcuttur. Ameliyattan sonra yoğun bakım odalarımız da mevcuttur. Eksiklerimiz var ancak tamamlanıyor, malzemelerimiz hala geliyor.

Hayvanların mama ve eğlence ürünlerinin satışının da yapıldığı bölümünüz var. Fiyatlar dışarıyla hemen hemen aynı. Herkes buradan alış-veriş yapabilir mi?
Elbette. Bunun için hastasını getirmesi şart değil. Mama satışında danışmanlık da yapılabilir. Yaşına uygun hangi mamayı alabileceği ile ilgili.