Türkiye Ligi’nde oynayan YDÜ kadın basketbol takımı kan kaybetmeye devam ediyor. Profesyonel ligde bir takımı amatörce “Çakmak Hasan, kibrit Hüseyin’lerle” yönetilmeye çalışılırsa, olacağı buydu. İlk önce sizleri kullanırlar, sonra yontarlar, kanınızı emip hortumlarlar. En sonunda da bırakıp kaçarlar.

Türkiye’de işlerin nasıl döndüğünü hala daha YDÜ yöneticileri anlayamamış. Paranın olduğu yeri tesbit eden “kör yeyiciler” bukalemun gibi size bulaşır. İki hoş cümleyle kanınıza girer. Yemeler, içmeler, gezmeler derken, istediklerini alınca kayıtsız şartsız sizi terk ederler. Ne isminize bakarlar, ne kişiliğinize, ne de konumunuza. Onların temel görevi, basketbol için ayırdığınız bütçeden kendilerine düşen paydır.

YDÜ kadın basketbol takımı amatörce yönetilmenin bedelini ödüyor. Ödemeye de devam edecek. Sezonun ilk başları yeni tanışan bir çiftin flört dönemi gibidir. “Pembe pancurlu ev. Bahçede salıncak. Lale tarlası içerisinde sallayım seni, salla beni ve güzel hayaller”. Yok şu antrenör getirildi. Yok bu oyuncu alındı. Yok şu oyuncu en değerlisiymiş. Yok şu oyuncu sayı kraliçesiymiş gibi bir çok haber medyamızı süsledi. Bizler de bu işlerin yanlış olduğunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Hatta yazıp, uyardık. Gerçi bizler YDÜ mezunu olmadığımız için çok fazla kaale alınmadık ya. Üstüne YDÜ yönetiminden tepki aldık.

Peki sonra ne oldu?

Sezon açılınca YDÜ yönetimi flört döneminden kurtulamadı. Hayallerle yaşamaya devam etti. Ta ki, kafaları duvara toslasın. İlk önce teknik heyet (YDÜ kadın basketbol takımının başına en son gelmesi gereken kişiydi). Daha sonra gazeteleri haftalarca süsleyen en değerli oyuncu postalandı. Adına da disiplinsiz oyuncu denildi. Tabi, bu arada Türkiyeli yerli oyuncular gitti, geldi. Bütçemiz sınırsız ya. Atarız da alırız da.
Şu anda sonuç ortada. YDÜ, Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nin dibine demir atmış. Menajerlere ve basketbolculara yedirilen bir ton para ve elde var sıfır. Böylesi organizasyonların bizler gibi amatörce ve duygusal düşünenleri aştığını hala daha anlayamamışız. Basketbol “mafyasını” hesap etmemişiz. Türkiye’de uçan kuşu insanlar havada bir çırpıda kapıyor. YDÜ kadın basketbol takımını ve yöneticilerini de bir çırpıda havada kapmışlar.

Eğer bir takım “adam gibi takım değilse”. Göçebe hayatına mahkum edilmişse. Kimliği farklı, tescili farklı, antrenman salonu farklı, oynadığı salon çok daha farklıysa ben bu işte tuhaf işler sezinliyorum. Zaten gerçek bir spor yöneticisi böylesi ortamları asla kabul etmez. Haa, sizlerin çok parası var. Reklam yapıp YDÜ nüfusunu artıracağım mantığı ile bu işlere girmişeniz, spor açısından çok yanlış yaptığınızı bir kez daha hatırlatmak isterim.