Yegâne önder!
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendi ülkesinde, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne katıldı...
Daha önce de konuşmalarını dinlemişliğim vardı ama bu defa sanki çok vurgulamak istediği bir şey söz konusuydu...
Ne mi?
Hemen belirtelim...
Erdoğan özetle dedi ki, “Bizim tek önderimiz, tek rehberimiz Hz.Peygamber Muhammed Mustafa’dır.”
Erdoğan, gençliğinden yaşlılığına, ticaretinden idareciliğine, aile reisliğinden davet metoduna kadar hayatının tüm safhalarıyla Hazreti Muhammed'in yegâne önderi, sultanı ve rehberi olduğunu belirtti...
-*-*-
Bu bir ideolojik tavırdır...
Ve beğenmesem bile saygı duyarım...
Bu ideolojik tavır içerisinde açık ve de seçik bir şekilde, “laiklik” yoktur mesela...
-*-*-
Gençlikten yaşlılığa, ticaretten idareciliğe, aile resiliğinden davet metodu denen şeye kadar... (Bu arada davet metodu nedir bilmiyorum...) Tüm sahfalarda yegâne önder H. Muhammed Mustafa ise kendisiyle birlikte yürüyenler için de bu böyledir demek ki!
-*-*-
Türkiye Devleti ile dost olmak tabii ki çok önemlidir...
Daha da kötüsü Suudi Arabistan ile bile yakınlık kurup iş yapabilmeye “hayır” demem...
Ama devletlerle “dostluk” başkadır, “yegâne önderim Hz. Muhammed” diyen adama biat ve itaat etmek başkadır.
-*-*-
Çok merak ediyorum ve gülerek, en derin dalgalarımı veya en yüksek dalgamı geçme arzusuyla birlikte sormak istiyorum; “KKTC’nin Cumhurbaşkanı’nın, Meclis Başkanı’nın, Başbakan’ın, hükümet üyelerinin, müsteşar ve müdürlerinin, kamu iştirakli kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, UBP, DP, YDP’li herkesin de yegâne önderleri, sultanları, tek rehberleri Hz. Muhammed midir?”...
-*-*-
“Sıkarsa” cevap veriniz!
Bu soruya cevap verene, verebilene, Tahsin abim tarafından Maraş’a ilk giren kardeşe verilecek ödülden ve ülkeyi terk edecek BM Barş Gücü askerlerinden kalma iki şapka, bir çift lastik ayakkabı verilecektir!
-*-*-
Haaa Mustafa Kemal Atatürk mü?
Kimdi hakikatten?
Alkol kullanmıyor muydu?
Bizimkiler de kullanmıyor!
Meyhanede ellerinde alkol görüyorsunuz ama değil, şerebet ve çaydır!
Hele o Doktor Küçük var ya o Doktor Küçük!
Ezanın Türkçeleştirilmesine bile ses çıkarmamıştı!
Ve O da içkiyi çok seviyordu!
Şimdiki bakanlar mı?
Yok canım, ne alkolü?
“Haşaaa huzurdan, onlar namazlarında niyazlarında...”
Caaaauuuuv!
-*-*-
Erdoğan’ı da kandırıyorlar ya neyse!
Biatta ve itaatta kusur sıfır; “çek gonyağı gıl namazı” durumları!
-*-*-
Bu nasıl bir korkaklıktır, bu nasıl bir yalakalıktır, bu nasıl bir makam sarhoşluğudur, bu nasıl bir ezikliktir, bu nasıl bir yalakalıktır ya Rabbim!
-*-*-
Kulhuvallahü ahad, Allah üs Samed ve lem yelid ve lem yüled ve lem yekünlehü küfüven ahad yani!
Anlamadınız mı?
Liderinizin önderinin dilini bilmiyor musunuz?
Yazık!
Sizi gidi mega takkiyeciler sizi!
-*-*-
BM Barş Gücü’ne ültümatom mu verdiniz?
Tüm BM askerlerini vuracak mısınız duvarı bu tarafa geçerlerse?
Helaaaaal!
Bizi Dünya’dan zaten dibelik uzaklaştırdınız; daha da uzaklaştırın!
Yürü be Seymenbaşı; Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin başına umarım seni seçerler, vallahi laik değilsin ama o koltuğa layıksın!
Tahsin abim da Diyanet İşleri Başkanı!
Hade cauuuuuv!
Dünya’nın en güzel plajı!
Seymenbaşı Tatar, Türkiye’den bir gazetenin muhabirine demeç verdi...
Maraş’ta 8 Ekim'de açılışının ikinci yılında kutlama yapılacağını söyledi...
Saat tam 12.00’de ilk gelene hediyemiz olacak” dedi.
Komik...
-*-*-
“Maraş’ta bir sonraki aşama, bazı kamu binalarının hizmete açılması olabilir...” dedi.
Emin değil...
TC ne derse!
-*-*-
Tatar ABD’ye de; 'Adayı silahlandırma mantığı savunmanın ötesine geçmektir, kuşatmadır' diye tepki gösterdi...
Türkiye silahlandırıyor mu?
Tabii ki hayır!
Türkiye’nin SİHA’ları, İHA’ları gelmedi miydi bir kaç yıl önce?
Geldiydi ama Tatar SİHA ve İHA nedir bilmiyordu!
Bilseydi müsaade etmezdi!
-*-*-
Amerika’nın Rum askerlerini eğitme meselesine de değinen Tatar, bunun Türkiye’de ve KKTC’de büyük tepkiyle karşılandığını söyledi!
KKTC’de kimsenin umurunda bile olmadı!
Ahali ekmek alamaz halde!
Rum askerlerini kimin eğiteceği ile ilgilenmez!
-*-*-
“... ABD madem hukuktan, adaletten bahsediyor, nasıl oluyor da bir halkın zulüm görmesine seyirci kalıyor?” diye bir de soru sordu Tatar!
Acaba ne demek istedi?
Kıbrıs Türk halkına birileri zulüm mü yapıyor?
Yapıyorsa, kimdir?
-*-*-
Tatar, “Rusya’dan direkt uçuş olacak mı?” sorusuna; “Birkaç şirket bu konuda izin almaya çalıştı. Bizde de bir başvuru var” diye yanıt verdi!
Yani?
Yannisi Nigolisi yok, Rusya’ya direkt uçuş gerçekleştirmek için bir şirket KKTC’ye başvuru yaptı diyor!
Angolem Airlines büyük olasılıkla!
Biz izin verirsek olacak!
Külliyen saçma!
One hundred percent sallama!
-*-*-
Tatar’a, “KKTC’yi kimler, ne zaman tanır?” sorusu da soruldu...
Aslında gayet iyi bildiği tek yanıt, “kimse tanımaz”dır ama O’nun cevabı şöyle: “Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci olarak alınmamız gündemde, inşallah olacak. Sonraki süreçte ülkelerle ikili ilişkilerimiz, öğrencilerin KKTC’de okuması, turizmin artması ve halkların birbirini tanıması ile mümkün olacaktır. Yavaş yavaş, diplomatik adımlarla gerçekleşecektir”...
Gel de buna yorum yap!
-*-*-
Hiç mi doğru bir şey söylemez bu kardeş?
Yok söyledi!
“Maraş’ta Dünyanın en güzel plajı”nın olduğundan söz etti...