Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

YEMİN

A+A-


Şimdi ülke ikiye ayrıldı…
“Doğuş Derya’nın yemin çıkışını haklı bulanlar, haksız bulanlar…”
Ya da…
“Doğru” diyenler, “yanlış” diyenler…

***

Doğalında soruyorlar: “Sence?”

***

Çok zor yanıtlamak, çünkü canım, ciğerim sevgili Doğuş...
Ve doğrusu, Doğuş’tan bekliyordum böylesi bir çıkış...

***

Doğuş Derya’nın “alternatif” yemininin içeriğine, her bir satırına üstelik katılıyorum.
Ve ayrıca biliyorum ki, yaşamı ancak ve ancak ‘radikaller’ değiştirir sonuçta…

***

Katılmadığım “yöntem” ve “zamanlama”...
Evet, ezber bozmak önemli…
Ama “hayatın akışını” değiştirmek adına...
Amaç, salt Meclis kürsüsünde ‘okunan’ı değiştirmek değil ki?
O en kolayı...
Önemli olan yaşamın içini değiştirebilmek.
50 vekilin her birine “kendi yeminini yaz, oku” desen, hepsi, 50 farklı metin okurdu, eminim...
Okurdu da ne olurdu?

***

Doğuş Derya, ‘yasal’ yeminini yapardı, nitekim öyle de yaptı sonuçta; ilk Meclis oturumunda da, gündem dışı konuşmada söz alır, kendi yeminini okurdu…
“Bu yasal yemini yaptım ancak görüşüm farklıdır ve ben kendi yeminimi de okumak istiyorum, çünkü ben, bu yemine bağlı kalacağım” derdi...
Partisiyle birlikte ‘ortak’ mücadelenin koşullarını zorlardı.
Böylesi, çok daha yerinde olurdu diye düşünüyorum.

***

“Yöntem”ine katılmasam da Doğuş Derya’nın özgür iradesini, selamlıyorum ayakta...

***

Gelelim “yasal” yemine…
“Namusum ve şerefim üzerine” diyorlar ya sonunda…
“Hukukun üstünlüğü”… “Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti”… “halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma...”
Bundan öncekilere bakınca…
Kimilerine, hele kimilerine!..
Ya ‘yalan’ söylüyorlar…
Ya da “şerefsiz”ler galiba...

Bu yazı toplam 2360 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar