“40 yıldır üniversitelerin içindeyim, gelecek online eğitimdedir” diyor, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman.
Türkiye’nin önemli akademisyen, yazar ve aydınlarından biri.
Dün buluştuk, konuştuk.
Kıbrıs’ın kuzeyinde “doğum sancıları” yaşayan Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi (Netkent)’in başına getirilmiş.

Netkent, “2’nci eğitim üniversitesi” anlayışıyla, internet üzerinden, uzaktan öğrenim sunmayı hedefliyor.
Daha anlaşılır olması için özetlersek....
Üniversite diplomasına sahip birisi...
Yeni bir alanda daha uzmanlaşmak istiyorsa eğer...
“Online eğitim” alacak...
Ve yeni bir diploma...
İkinci bir üniversite gibi...

“İkinci bir hayat” diyor, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ve ekliyor:
“Yeni dünya düzeninde,  5 yılda bir yeni bir eğitim sürecinden geçmeden mesleğe adapte olmanız mümkün değil.”

“Tek gün, tek saniye”

Kıbrıs’ın kuzeyinde üniversitelere dair ciddi endişelerimiz var.
“Tabela üniversiteleri” kuruldu.
Öğrencilerin hiçbir ölçüt ya da yeterlilik kriteri olmadan üniversitelere kayıt yaptığı bir “arka bahçe”ye dönüştük.
Bunu anlattığımız zaman Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, “Böylesine bir yapıda, tek gün değil tek saniye işim olmaz” diyor.
“Biz buraya bir dünya üniversitesi kurmaya geldik” sözleriyle de iddiasını ortaya koyuyor, anlatıyor:
“10 yıllık bir süreç var, benden önce ne yaşanmış, bilmiyorum. Amacım bundan sonrası için çözüm üreterek pürüzleri ortadan kaldırmak ve dünyanın en iyi üniversitelerinden eğitimcilerin yer alacağı bir araştırma üniversitesini adaya kazandırmak.”

Diploması tanınacak mı?

Üniversiteye dair soru işaretimiz var.
Türkiye’nin Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) onay vermemiş, Kıbrıs’a göndermiş.
Netkent yönetimine göre, “Teknoloji Adası vizyonuna uyumlu olarak, sosyal sorumluluk amacıyla Kıbrıs’a yönlendirilmiş.”

Üniversite hakkında bilgi almak için ulaştığım kimi yetkililer adeta konuşmaya korkuyor, şaşırıyorum.

Bir dönem, TC Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun ismi kullanılmış, üniversiteye dair...
Kıbrıs’taki kimi eski bakanlardan söz ediliyor.

Yüksek Öğrenim Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Akile Büke’ye soruyorum.
“Yargıda bir konu, sadece teknik bilgi verebilirim” diyor.
“Eğitim Bakanlığı’ndan 2009’da ön izin verilmiş; 2010’da YÖDAK’tan öğretime başlama izni almış. 20 dolayında öğrenci kaydı gönderilmiş. Bu öğrencilere ulaşılamadı. Daha sonra kimi hukuki süreçler yaşandı. Üniversite bu yıl eğitime başlamak istedi. Gittik, denetledik, gerekli dosyalar tamamlanana kadar öğrenci kaydına izin vermedik. Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldılar ve kayıt başlattılar. İlgili üniversitenin öğrenime başlama izni var, ancak bu izin uzaktan eğitime yönelik değildir. Baş ağrılı bir sürecimiz var, takip ediyoruz.”

Denklik sorunu

Üniversite için çağdaş, bilimsel, yenilikçi bir eğitim modeli anlatıldı.
Öyle anlaşılıyor ki “denklik” ya da “onay” süreçlerinde kimi sorunlar var.
Biraz da ilişkiler gerilmiş.

Umarım “eğitim”le gündemde kalır ve anlatıldığı gibi “yeni bir dünya” için yeni ufuklar açar, korku salmak yerine!