Yeni bir ‘enkaz’a doğru (mu)
Ulusal hükümetler, Kıbrıs'ın kuzeyinde “demokratik bir enkaz” bıraktılar, her dönem.
“Kapanın elinde kaldı” genelde...
Bilgisi, becerisi, yeteneği, uzmanlığı ilgisiz insanlar siyasi yakınlıklar üzerinden makam sahibi oldu, varlıklandı...
“Kendi ayaklarımız üzerinde durabilme” hedefi hep geriledi.
“Günübirlik siyaset” geleneği ile geleceği kurma ideali unutuldu.
Her yeni kuşak yeni bedeller ödedi.
***
Ulusal Birlik Partisi'nin şimdi "azınlık"la hükümetin başına geldiğine bakmayınız siz!
Demokrasi dışı bir olgu bu, irade karşıtı.
Çünkü bu halk UBP'den elini çekmişti.
***
2009'da % 43.9 oy almıştı UBP...
4 sene sonra ne oldu: % 27.3
Müthiş bir gerileme, toplu bir kaçış oldu Ulusal Birlik Partisi’nden...
Üstelik daha bir sene evvel lideri ile girdiği Cumhurbaşkanlığı seçiminde de değişmedi oy oranı...
Şu anda hükümetteki UBP, yüzde 44'ten 27'ye gerileyen parti!
Bu ülke böyle işte!
% 44’ten % 27’ye gerileyen parti ‘azınlık’la hükümet olabiliyor, bal gibi!
***
Derdim oy oranları üzerinden bir "siyasi rekabet" sonucu üretmek değil.
Benim isyanım onca deneyime rağmen ısrarla yaşanan körlüğe!
Körü körüne aynı hastalıklar!
Ulusal hükümetleri küçülten ve toplumu silkeleyen ne varsa, daha ilk günden UBP-DP’yle vizyonda...
Türkiye'nin Kıbrıs'ın kuzeyine yönelik iç müdahalelerine zemin hazırlıyor, toplumsal iradeyi dışlıyor, yeni müşavirler yaratıyor, partizanlığı köpürtüyor, pek çok kurumda "özerklik" için verilen emeğin üzerini çiziyor, ucuz yurttaşlık siyasetini sürdürüyor, siyasi kirliliği milliyetçilik ve şovenizmle örtmek istiyorlar...
***
Hepsini...
Hem de her iktidar döneminde...
Hem de her seferinde denediler...
NE BEKLİYORLAR DAHA?
***
Büyük dahi Albert Einstein “Delilik; aynı yöntemlerle yürümek ve farklı sonuçlar beklemektir" demiş de...
Keşke delilik olsa sadece...
Toplumsal bir "enkaz" kalıyor geriye...
Her seferinde...