Hoş geldin bebek! Hepimiz buradayız. Senden çok önce geldik. Epeydir buradaydık kimimiz; Sen daha çok yenisin. Nasıl bir yere geldiğini öğreneceksin zamanla. Bir süredir seni bekliyorduk. Heyecanlıydık oldukça… Sen gelince sevinçten çıldırdık. Bir ad verdik sana. Sarıp sarmaladık. Gelişini kutladık. Buraya gelişine vesile olan annen ve baban, onların anne ve babaları, akrabaları ve dostları bu kıvancı en derinden yaşayanlar. Gelişin mutluluğun ta kendisi zaten. Küçük bir mucize…

Bu dünyayı tanımaya başlayacaksın yavaş yavaş. Tatları hissedeceksin önce, dokunuşları… Sıcağı ve soğuğu öğreneceksin… Sesleri işiteceksin. Yumuşacık ve öfkeli olanları… İyiliği ve de kötülüğü ayırt edeceksin seslerde… Renkleri tanıyacaksın… Şekilleri ve dokuları öğreneceksin… Sayısız sürpriz çıkacak yoluna…  Güneşi, rüzgârı, yağmuru tanıyacaksın… Ağaçların güzelliğini, hayvanları sevmeyi, çiçekleri koklamayı… Her yeni keşifle parlayacak gözlerin. Kelimeleri öğreneceksin ve onlarla bir dünya kurmayı…
Duyguları tanıyacaksın yavaş yavaş… Sevilmenin verdiği hazzı, boşluğu, korkuyu, heyecanı, ayrılığın hüznünü, kavuşmanın sıcaklığını, kabul edilmenin huzurunu, reddedilmenin kalp kırıklığını… Ve bütün inceliklerle kabalıkları öğreneceksin. Bakışların dilini, tınıların kalbin tellerini titretişini… İnanmayı ve düş kırıklığını da öğreneceksin; kandırılmayı ve ihaneti de… Hayal kurmayı öğreneceksin, sevmeyi, sevecenliği ve özveriyi… Dostluğu ve aşkı öğreneceksin, güvenmeyi ve dayanışmayı…

Doğrusunu söylemek gerekirse seni karşıladığımız bu dünya öyle pek de matah bir yer değil. Çocuklara acılar çektiren, onları hırpalayan, onların cansız bedenlerinin kıyılara vurduğunu seyreden bir yer. Çocukların aç ve evsiz bırakıldığı, hor görülüp aşağılandığı, göç yollarına düşürüldüğü, hatta vurulduğu bir yer.
Yine de gelmeni çok istedik buraya. Çünkü seni bunlardan korumak için çalışan sayısız güzel insanın da bulunduğu bir yer burası ayrıca. Korkma sakın! Büyüyeceksin ve bütün yönleriyle tanıyacaksın dünyayı. Belki de onu değiştirenlerden, onu iyileştirenlerden biri olacaksın. Kim bilir?

Hoş geldin bebek! Sen geldin ya her şey daha güzel görünüyor şimdi. Yeryüzüne kalplerimizi ışıtan bir ışık gibi indin. İçimizi kıpırtılarla, mucizevi bir akışla doldurdun.  Daha önce unuttuğumuz pek çok duyguyu anımsattın bize.

Senin masumiyetine bakarken dünyadaki karanlığı aşabileceğimizi düşünüyoruz şimdi. Senin melek kanatlarınla çırpınıyor içimizdeki yaşama sevinci. Bize gelen muhteşem bir armağan gibisin ve sarılıp koklamak istiyoruz hep seni.

Büyüyeceksin… Bazen tatlı bazense acı bir serüven olacak bu… Her şeye rağmen iyi ki geldiğini düşün buraya… Senin gelişin bir bahçenin en özel çiçeğinin birden açması bizim için. Senin gelişin kalbe hayallerin nehrinin akması. Senin gelişin kanı coşturan bir taze bahar sevinci. Senin gelişin masumiyetin yeniden dünyamıza inişi.

İyi ki geldin bebek! Evimize bir misafir geldiği için kendimize çekidüzen veriyoruz şimdi. Senin konuk olacağın bu dünyanın halini bir kez daha görüyoruz.

Şimdi senin zamanın artık… Bize yepyeni şeyler söyle… Bize kendimizi seyredeceğimiz yeni bir ayna sun. Bizi o başlangıç noktasına götür ki yeniden ve daha doğru ilerleyelim.
Hoş geldin bebek! Burası dünya!