1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Yeni hükümet ne yapmalı?
Yeni hükümet ne yapmalı?

Yeni hükümet ne yapmalı?

Sektörlerin yeni hükümetten beklentisi yüksek: Ekonomik destek ve yasal düzenleme talebi...

A+A-

Derya ULUBATLI

Hükümet kurma çalışmaları resmen başladı, sağlıktan eğitime, inşaattan tarıma birçok farklı sektörden temsilci yeni hükümetten beklentilerini YENİDÜZEN’e anlattı.

23 Ocak’ta yapılan erken genel seçimlerin ardından hükümeti kurma çalışmaları başladı, çeşitli sektörlerin temsilcileri eksiklerini, değiştirmek istediklerini ve yeni gelecek hükümetten taleplerini aktardı. Çoğu meslek grubunun ortak derdi ‘ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan olumsuz etkilenmek’ olarak anlatılırken, bazı meslek grupları sektörel yasa ve tüzüklerle ilgili de şikayette bulundu, bazı yasaların değiştirilmesi ya da güncellenmesi gerektiğini ileri sürdü.

 

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:

“Sektör yasalarında çağı yakalayacak güncellemeler yapılmalı”

“Kamu ihaleleriyle ilgili şartların da çağa uygun hale getirilmesini istiyoruz. Yapı denetiminin bir an önce sağlıklı bir biçimde yasaya kavuşturularak yürürlüğe girmesini ve tapu, şehir planlama, su, elektrik dairelerinde verilen hizmetlerin de çağı yakalayacak şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz"

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer müteahhitlerin yeni hükümetten taleplerini sıraladı, bu talepler içinde yasal düzenlemeler öne çıktı. Gürcafer’e göre;  “Kamu ihaleleriyle ilgili şartlar da çağa uygun hale getirilmeli”

 

İşte müteahhitlerin talepleri:

“Öncelikle 1998 sayılı ‘Kayıt Denetim’ yasasının ve 1898 sayılı ‘Müteahhitler Birliği’ yasasının çağa uydurularak düzenlenmesini istiyoruz. Bunlar sektörü disipline eden ve sağlıklı bir biçimde devamını sağlayan yasalardır. Aslında biz bu yasaları hazırladık ancak hükümetteki istikrarsızlıktan dolayı bir türlü geçiremedik. Ayrıca kamu ihaleleriyle ilgili şartların da çağa uygun hale getirilmesini istiyoruz.

Yapı denetiminin bir an önce sağlıklı bir biçimde yasaya kavuşturularak yürürlüğe girmesini ve

tapu, şehir planlama, su, elektrik dairelerinde verilen hizmetlerin de çağı yakalayacak şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz. Kısacası, sektör olarak istediğimiz, olabildiğince çağı yakalayacak yenilikler ve düzenlemeler yapılmasıdır. Biz ne yazık ki kendi içimizdeki kavgalardan dolayı çağın çok gerisinde kaldık. Bunun bir an önce fark edilmesi ve düzeltilmesi gerekiyor”.

 

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Koral Aşam:

“Belediyelerin ekonomik koşulları düzenlensin”

“Özellikle inşaat sektöründe kurallar güncellenmeli ve iş güvenliği sağlanmalı, iş kazalarının önü alınmalı… Bize göre çalışma hayatıyla ilgili güncellemelerde tüm sektörel taraflar göz önüne alınarak karar verilmeli…”

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Koral Aşam yerel yönetimlerdeki ekonomik sıkıntıları gündeme taşıdı. Aşam’a göre;  “Belediyelerle ilgili 11 yıldır yapılmayan personel tüzüğünün yapılması, belediyeler yasasının güncellenmesi ve belediyelere olan borçların ödenmesi” gerekiyor.

 

İşte Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu'na göre yapılması gerekenler:

“İlk etapta örgütlü olduğumuz belediyelerin ekonomik koşullarının düzenlenmesini ve bu koşulların sürdürülebilirliklerinin sağlanmasını istiyoruz. Belediyelerle ilgili 11 yıldır yapılmayan personel tüzüğünün yapılmasını, belediyeler yasasının güncellenmesini ve belediyelere olan borçların ödenmesini talep ediyoruz. Önceliğimiz budur. Bu kurumlara pandemi ödeneği yapılsın, ek bütçeyle belediyelere yapılacak katkı payı en az asgari ücret üzerinden güncellensin… Bunun dışında diğer özel sektör kurumları için toplu iş sözleşmeleri de güncellenmeli ve bu kurumlarda örgütlenmenin önü açılmalı… Özellikle inşaat sektöründe kurallar güncellenmeli ve iş güvenliği sağlanmalı, iş kazalarının önü alınmalı… Bize göre çalışma hayatıyla ilgili güncellemelerde tüm sektörel taraflar göz önüne alınarak karar verilmeli…”

 

Kıbrıs Türk Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca:

“İnşaat malzemelerinin fiyatlarında istikrar sağlanmalı”

“Ne yazık ki inşaat malzemelerinde şuursuzca bir zam uygulaması var. Bazen bir ürünün fiyatı günde üç kez değişiyor. Bunlarla ilgili bir denge ve istikrar sağlamak adına ciddi denetlemeler yapılmalıdır ki işverenler de teklif verirken net olabilsin.”

Kıbrıs Türk Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca'ya göre; ise inşaat malzemelerinde şuursuzca bir zam uygulaması var.

“ Bazen bir ürünün fiyatı günde üç kez değişiyor. Bunlarla ilgili bir denge ve istikrar sağlamak adına ciddi denetlemeler yapılmalıdır ki işverenler de teklif verirken net olabilsin” diyen Amca bu konuda ciddi düzenleme talep ediyor.

 

İşte Taşeronlar Birliği'nin hükümetten talepleri:

“Öncelikle kayıt dışı ekonomiye karşı toplumsal seferberlik halinde mücadele edilmelidir. Bu en önemli noktadır. Bunun dışında sektöre yapılan ve Şubat ayında bitecek olan prim desteği en az bir yıl daha devam etmelidir. Yoksa iş yerleri işçi çıkarmak zorunda kalabilir. Öte yandan ne yazık ki inşaat malzemelerinde şuursuzca bir zam uygulaması var. Bazen bir ürünün fiyatı günde üç kez değişiyor. Bunlarla ilgili bir denge ve istikrar sağlamak adına ciddi denetlemeler yapılmalıdır ki işverenler de teklif verirken net olabilsin. Aksi takdirde işverenin girdisiyle çıktısı birbirini tutmaz ve işe başlamadan batar”.

 

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş:

“Tüzük ve yasalar güncellenmeli, okulların iç dinamiği kolaylaştırılmalı”

“Kurulacak hükümetin elektrik, su, internet, yol, akaryakıt gibi hizmetleri sorun olmaktan çıkarabilecek, her eve uygun fiyata bu hizmetlerin ulaşabileceği bir ortaklığa imza atması, adaletli bir vergi sistemi kurması ve 47/2010 Göç Yasası’nı ortadan kaldıracak adımlar atması önemlidir”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş kurulacak hükümetin “emekten yana olacağını” düşünmüyor. Maviş’e göre; “bu dönem somut beklentileri reel dönüşümlere odaklayabilmek için, sendikaların dayanışması ile uzun soluklu mücadelenin sokağa taşımak toplumsal görevimiz olacak”… Yani KTÖS sokak eylemlerine dikkat çekiyor.

Maviş ayrıca; “Başta Atatürk Öğretmen Akademisi Yasası, Öğretmen Sınav ve Yükselme Tüzüğü, Özel Gereksinimli bireylerin Eğitim Yasası, Okulların Bütçe Tüzüğü gibi mevzuatların güncellenerek, Meclisten geçirilmesi ve okulların iç dinamiğinin kolaylaştırılması eğitim adına atılabilecek güzel adımlar olabilir” diye konuşuyor.

 

İşte öğretmenlerin yeni döneme ilişkin talepleri ve görüşleri:

“Öncelikli olarak ülkenin yapısal sorunlarını çözebilecek, emekten yana bir koalisyon hükümeti kurulacağını bu aşamada düşünmüyorum. Bu nedenle beklentilerimiz yerine, taleplerimizi yükseltmek ve toplumsal kazanımları geliştirmek için sendikalarla ortak bir mücadelede buluşmak bizler açısından önemlidir. Bu dönem somut beklentilerimizi reel dönüşümlere odaklayabilmek için, sendikaların dayanışması ile uzun soluklu mücadelemizi sokağa taşımak toplumsal görevimiz olacaktır.

Türk Lirasının yarattığı ekonomik depremin sarsıntıları hala daha etkisini hissettirmektedir, Ocak ayı enflasyon oranları bize bu artçı depremlerin daha sık yaşanacağını göstermektedir. Kamuda ve özelde çalışan emekçilerinin alım gücünü koruyacak adımlar atılması taleplerimiz arasındadır. Stabil bir muhasebe birimi kullanılması, Hayat Pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir ücretlere yansıtılması ve en düşük kamu maaşının asgari ücrete endekslenmesi çalışanların omuzlarındaki yükü hafifletecektir. Göç Yasası’ndan göreve başlayan herkese %6 ek zam talebimiz masada geçerliliğini korumaktadır.

Salgının yarattığı koşulların sağlık ve eğitim hakkını etkilediği gerçeğini görebilecek bir koalisyon yapısı kaçınılmaz olmalıdır. Bu ortaklıkta yer alacak partilerin eğitim ve sağlığa gerekli yatırımları yapması gerekmektedir.

Kurulacak hükümetin elektrik, su, internet, yol, akaryakıt gibi hizmetleri sorun olmaktan çıkarabilecek, her eve uygun fiyata bu hizmetlerin ulaşabileceği bir ortaklığa imza atması, adaletli bir vergi sistemi kurması ve 47/2010 Göç Yasası’nı ortadan kaldıracak adımlar atması önemlidir.

Pandemi içerisinde “Sürdürülebilir Yüz Yüze Eğitim” Kılavuzunu rehber olarak alacak pandemi sonrası ile “Nitelikli Kamusal Eğitim Rehberimizi” referans olarak alacak bir eğitim-öğretim yapısı kurgulanması temel taleplerimiz arasındadır.

Kıbrıs Türk Eğitim Sisteminin modernize edilmesi, programlarının ve ortamlarının barışçıl dil ile yeniden kurgulanması, eğitim kadrolarının geliştirilmesi, “Imagine” gibi iki toplumlu projelerin yaygınlaştırılması ve somut bir plan ile eğitimde sürenin tartışılması mücadele alanlarımızdan bazılarıdır.

Başta Atatürk Öğretmen Akademisi Yasası, Öğretmen Sınav ve Yükselme Tüzüğü, Özel Gereksinimli bireylerin Eğitim Yasası, Okulların Bütçe Tüzüğü gibi mevzuatların güncellenerek, Meclisten geçirilmesi ve okulların iç dinamiğinin kolaylaştırılması eğitim adına atılabilecek güzel adımlar olabilir”.

 

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan:

“Barem artışını düzenlemek için göç yasası sonrası işe girenlere ek ödenek verilmeli”

“Kamuda, göç yasası kapsamında işe girenlerin başlangıç baremlerindeki maaş farkının kapanması için göç yasasındakilere ek artış (özellikle hayat pahalılığı konusunda) yapılması gerektiğini de düşünüyorum”

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan ise barem düzenlemelerine ve kamu ile özeldeki maaşlara dikkat çekti.

“Hayat pahalılığı ödeneği, iki ayda bir verilecek şekilde kamu ve özeldeki tüm çalışanlar için tahsis edilmelidir” diyen Bengihan’a göre; “kamuda, göç yasası kapsamında işe girenlerin başlangıç baremlerindeki maaş farkının kapanması için göç yasasındakilere ek yapılması gerekiyor”

 

İşte memurların talepleri:

“İlk olarak partilerin seçim manifestolarına da koyduğu, seçimlerden önce verdikleri bazı sözleri tutmalarını istiyoruz.  Genelde ülkedeki en büyük sorun emekçilerin çalışma yaşamıyla ilgili sıkıntılarıdır. Gelen hükümet mutlaka bunlara çözüm üretmelidir. Mesela hayat pahalılığı ödeneği, iki ayda bir verilecek şekilde kamu ve özeldeki tüm çalışanlar için tahsis edilmelidir. Bu enflasyonda alım gücünün korunabilmesi için tek yöntem budur. Bunun dışında kamuda, göç yasası kapsamında işe girenlerin başlangıç baremlerindeki maaş farkının kapanması için göç yasasındakilere ek artış (özellikle hayat pahalılığı konusunda) yapılması gerektiğini de düşünüyorum. Öte yandan İhtiyaç Sandığı ve Sosyal Sigortalar’ın yönetim kurullarında da sendikamızın temsiliyet sahibi olması gerekiyor. Kamu görevlilerinin yatırımlarının düzgün yapılabilmesi için bir sendika görevlisinin orada bulunması önemlidir.

Sigortalar yasasında, yönetimde kamu görevlilerini temsilen de bir örgüt olmalıdır diyor ancak bu ne yazık ki uygulanmıyor.  Son olarak yurttaşlık yasasında da siyasi irademizin ipotek altına alınmaması adına gerekli yasal değişikliğin yapılması gerektiğini ve beyaz kimliği talep edeceğimizi belirtmek istiyoruz”.

 

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları:

“Doğru bir tarım politikası ortaya konmalıdır”

“Doğru bir tarım politikası ortaya konmalıdır. Üç gün içinde geçirilen tarım bütçesiyle bu iş dönemez. Tarım için hemen ek bir bütçe oluşturulmalıdır”

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları hayvancılığın taleplerini şu cümlelerle açıklıyor:

“Her şeyden önce zamlar konusunda bir şeyler yapılmalıdır çünkü eğer böyle devam ederse, ortada ‘hayvancılık sektörü’ diye bir şey kalmayacaktır. Yapılan yem, akaryakıt, elektrik zamları bizi direkt olarak etkiledi ve maliyetimiz yüzde yüz arttı. Bunlar bir an önce durdurulmalı, çeşitli denetleme ve düzenlemelerle bunun önü alınmalıdır.

Hükümet ülkedeki üretim sektörlerine öncelik vermeli, üretimin ve temel gıda maddelerinin girdi maliyetleri düşürmelidir. Doğru bir tarım politikası ortaya konmalıdır. Üç gün içinde geçirilen tarım bütçesiyle bu iş dönemez. Tarım için hemen ek bir bütçe oluşturulmalıdır”.

 

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga:

“Esnafa kaynak aktarılmalı, ekonomik destek verilmeli…”

“Bu açıdan bizler için en öncelikli konu, döviz borçlu kişilerden başlayarak devletin esnafa kaynak aktarmasıdır. Bunun, özellikle küçük işletmeler için çoktan başlaması gerekirdi. Bu kişilere devlet desteği verilmesi şarttır”

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga esnafın sorunlarını dile getirdi ve ekonominin çöktüğünü söyledi.

Tulga’ya göre; “Alım gücü yerlerdedir. Bunun yanı sıra, bugüne kadar yürütülen yanlış politikalardan dolayı sağlık, turizm, eğitim gibi alanlar da kısırdöngüye girmiştir”

 

İşte esnafın talepleri:

“Şu anda bizim için en büyük sorun ekonominin çökmesidir. Astronomik gider ve maliyet artışına rağmen ortada düzgün bir piyasa yoktur. Alım gücü yerlerdedir. Bunun yanı sıra, bugüne kadar yürütülen yanlış politikalardan dolayı sağlık, turizm, eğitim gibi alanlar da kısırdöngüye girmiştir.

Giderler yüzde yüz arttı ancak esnafın ne yazık ki yeterli cirosu yok. Gelip alışveriş yapacak insan kalmadı. İnsanlar iflasa doğru gidiyor. Borçlanma çoğalıyor ve kimsenin taksitleri ödeyecek durum yok. Bu açıdan bizler için en öncelikli konu, döviz borçlu kişilerden başlayarak devletin esnafa kaynak aktarmasıdır. Bunun, özellikle küçük işletmeler için çoktan başlaması gerekirdi. Bu kişilere devlet desteği verilmesi şarttır”.

 

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu:

“Çağdaş sanayi bölgeleri oluşturulmalı…”

“Bürokrasinin azaltılması ve e-devlet projelerinin hızlandırılmasını, “Yerli Üretimin korunması”, kayıt dışılık ile mücadele ve daha adil vergi sisteminin kurulması konularının ivedilikle gündeme alınmasını talep ediyoruz”.

“Göreve gelen hükümetten, ‘Acil Eylem Planı’ çerçevesinde işletmelerimize mali güçlerini korumaları ve sürdürülebilirliklerini sağlamaları için uzun vadeli ve faiz destekli mali destek vermesini, işveren sigorta prim desteğini devam ettirmesi, sanayicimizin hammadde tedarik sıkıntısını çözmesini ve en son 2010 yılında belirlenen Elektrik Teşvik miktarını güncelleyerek yükseltmesi istiyoruz. Ayrıca Sanayi Bölgeleri yönetiminin sanayicilere devredilmesini, bu yolla sanayicimizin çalışma verimliliğinin artırılmasını ve çağdaş sanayi bölgelerinin oluşturulmasını, üretim standartları, teknoloji seviyesi ve inovasyonun geliştirilerek sanayi ürünlerinin ihracatının artırılması için “Teşvik Sisteminin” yeniden düzenlenmesini, bürokrasinin azaltılması ve e-devlet projelerinin hızlandırılmasını, “Yerli Üretimin korunması”, kayıt dışılık ile mücadele ve daha adil vergi sisteminin kurulması konularının ivedilikle gündeme alınmasını talep ediyoruz”.

 

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut:

“Sağlık yasalar düzenlenmeli, altyapı eksikliği giderilmeli…”

“Lefkoşa’ya şehir değil devlet hastanesi kurulmalı, Girne ve Güzelyurt’taki hastane tamamlanmalıdır”

“Öncelikle sağlıktaki yasalarla ilgili çok sorun var. Birçok eksik yasamız var. Hekim yasası, hasta hakları yasası bunlardan bazıları… Bunun dışında var olup da güncelliğini yitirmiş yasalar da var. Mesela yataklı tedavi kurumları yasası bir an önce güncellenmelidir. Bu, hekim kadrolarını belirleyen yasadır ve çok eski olduğu için artık güncel ihtiyacı karşılayamıyor. Bir de var olan, güncel ama uygulamada sıkıntısı olan yasalar mevcut… Mesela tütün ürünleri yasası… En önemlisi sağlıkta şiddet yasası mutlaka yapılmalıdır. Kısacası, sağlık yasaları konusunda ciddi bir düzenleme gerekiyor.

Öte yandan sağlık için ayrılan bütçe de hem az, hem de doğru kullanılmayan bir bütçedir. Zaten sağlık için çok kısıtlı bütçe ayrılıyor, bu da maalesef hastanelerin altyapı eksiklerine kullanılmak yerine özel hastanelere yapılan sevklere akıyor. Bu nedenle ciddi altyapı sorunları yaşıyoruz. Lefkoşa’ya şehir değil devlet hastanesi kurulmalı, Girne ve Güzelyurt’taki hastane tamamlanmalıdır.

Bunun dışında ülkedeki tıp eğitimiyle ilgili de ciddi sıkıntılar vardır. Ülkemizde 7 tıp 9 diş hekimliği fakültesi var. Bize göre bunlar nüfusa göre çok fazla… Buralardaki eğitimin denetlenmesi ve standartlaştırılması gerekir. Özellikle kalitesinin mutlaka ölçülmesi gerekir.

Son olarak bu ülkede Sağlık Bakanlığı sadece ‘tedavi edici hizmetler’ ile sağlık koruması yapabileceğini düşünüyor ancak koruyucu sağlık hizmetleri de en az tedaviler kadar önemlidir ve geliştirilmelidir. Sadece tedavi değil, koruyucu sağlık hizmetlerinin yüksek standartlarda olması için ciddi denetimler lazımdır”.

 

Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner:

“Turizm fonu turizmin ihtiyaçları için kullanılmalıdır”

“Her şeyden önce turizm fonunun turizmin ihtiyaçları için kullanılmasını istiyoruz”

Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner’e göre yeni dönemde turizm fonunu turizmin ihtiyaçları için kullanılmalı…Fonun turizme kullanılmaması halinde turizmin kaynaksız kalacağını belirten Çağıner “İşverene sigorta ve ihtiyaç sandığı katkıları yapılmaya devam edilmeli, enerji fiyatları yansıtılırken otelcilik sektörünün başka yerlerdeki otellerle rekabet edebilme koşulları da düşünülmelidir” diye konuştu.

 

İşte otelcilerin talepleri:

“Her şeyden önce turizm fonunun turizmin ihtiyaçları için kullanılmasını istiyoruz. Aksi takdirde kaynaksız kalırız ve ne tanıtım ne de projelendirme için kaynak bulamayız. Turizm fonu bu amaçlar için kullanılmalıdır. Öte yandan asgari ücretin bir anda artması işvereni zor duruma sokmuştur. Enerji maliyetleri ve uçak bileti fiyatları da artınca, Kıbrıs’ın kuzeyi artık tatil destinasyonu olarak çok tercih edilebilir bir bölge olmaktan çıkmıştır. Bu anlamda işverene sigorta ve ihtiyaç sandığı katkıları yapılmaya devam edilmeli, enerji fiyatları yansıtılırken otelcilik sektörünün başka yerlerdeki otellerle rekabet edebilme koşulları da düşünülmelidir”.

yd-destek-gorseli-340.jpg

Bu haber toplam 1619 defa okunmuştur