1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Yeni Kıbrıs Derneği: “İki toplumlu Hakikat ve Uzlaşma Komitesi kurulmalı...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Yeni Kıbrıs Derneği: “İki toplumlu Hakikat ve Uzlaşma Komitesi kurulmalı...”

A+A-

***  “Kıbrıs’ta tüm yaşayanlar için ortak bir vatan istiyoruz... İki Toplumlu  Hakikat ve Uzlaşma Komitesi kurulmalı, ortak bir eğitimin temeli atılmalı, Milli Muhafız’ı Yunanlı değil Kıbrıslı subaylar yönetmeli, Kıbrıs’ın değerlerini yanıstacak kendi milli marşımız bestelenmelidir...”

Hem Kıbrıslıtürk, hem de Kıbrıslırum üyeleri bulunan ve 1974 savaşı ardından Kıbrıslılığı, barış ve uzlaşmayı savunmak maksadıyla kurulmuş olan Yeni Kıbrıs Derneği, toplumlararası çatışmaların 60ncı, 1974’ün de 50nci yıldönümünde çeşitli önerilerde bulunan bir açıklama yaptı. İki Toplumlu bir Hakikat ve Uzlaşma Komitesi kurulmasını öneren dernek, ortak bir eğitimin temelinin atılması gerektiğine dikkat çekti, Kıbrıslırum Milli Muhafız Ordusu’nun Yunanlı değil Kıbrıslı subaylar tarafından yönetilmesi gerektiğine dikkati çekti. Dernek ayrıca, Kıbrıs’ın değerlerini yansıtacak kendi milli marşının da bestelenmesi gerektiğini belirtti.

Dernek açıklamasında şöyle denildi:

“Bu yıl, Temmuz 2024'te Türk işgali ile Yunan Darbesi'nin üzerinden 50, 1963-64 toplumlararası çatışmalarının üzerinden ise 60 yıl geçmiş oldu.

1963-64 toplumlararası çatışmalar sırasında Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler arasında şiddetin yeniden başlaması ve iki toplumun arada geçen 10 yıllık süre içinde Kıbrıs sorununu çözememesi sonucu ortaya çıkan Temmuz 1974 olayları, adanın geleceğini ve tarihini belirledi. Yeni Kıbrıs Derneği, bu önemli, aynı zamanda da üzücü olan yıldönümlerinde, 1963-64 ve 1974 yıllarındaki trajik olaylardan tamir edilemez şekilde zarar gören tüm Kıbrıs halkı ile olan dayanışmasını ve bölünmez desteğini dile getirir.

Toplumlararası çatışmalardan 60, Darbe ve İşgalden 50 yıl sonra, Kıbrıslılık kimliğinin ve Kıbrıslılık ruhunun güçlendirilmesi amacıyla devlet varlığımızı ilgilendiren bazı önemli konuların yeniden inşa edilmesini ve yeniden tanımlanmasını öneriyoruz.”

 

“İSTİKLAL MARŞI BESTELENMELİ...”

“Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik samimi eğilimlerimiz ve niyetlerimiz konusunda uluslararası topluma da açık bir mesaj verecek olan aşağıdaki tedbirleri öneriyoruz:

İstiklal Marşı: Kıbrıs halkının tarihini, kültürünü ve değerlerini yansıtacak bir Kıbrıs milli marşının bestelenmesi. 1960'tan 1963'e kadar (Zürih anlaşmalarına göre) bir klasik müzik parçasının Kıbrıs'ın milli marşı olarak kullanıldığını hatırlayalım. 1963 olaylarından sonra kullanımı Rum tarafı tarafından keyfi olarak durdurulmuştur.

Kıbrıs Bayrağı: Kıbrıs bayrağının, Anayasa'nın 4. maddesinde öngörüldüğü şekilde, tüm resmi devlet ve kamu etkinliklerinde kullanılması ve böylece Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının vurgulanması. Aynı zamanda Yunan ve Türk bayraklarının kullanımının Kıbrıs Anayasası'nın 4. maddesi hükümlerine göre yapılmasını da öneriyoruz.”

 

“MİLLİ MUHAFIZ’I KIBRISLILAR YÖNETMELİ...”

“Ulusal Muhafız örgütüne, en nihayet Kıbrıslı Subaylar tarafından komuta edilmelidir. Milli Muhafız komutanının emekli bir Yunan subayı olmasının ve çeşitli kademelerde Yunan subaylarının görevlendirilmesinin ne faydası var? Yoksa Ulusal Muhafız örgütünde görevlendirilebilecek derecede değerli ve yetkin Kıbrıslı subaylarımız yok mu?

Spor Milli Takımları: Milli spor takımlarımızın tüm formalarında Kıbrıs bayrağı renklerinin zorunlu olarak kullanılması, her spor müsabakasında Kıbrıs varlığımızı yansıtmanın bir gereği olmalıdır.”

 

“HAKİKAT VE UZLAŞMA KOMİTESİ KURULMALI...”

“Hakikat ve Uzlaşma Komitesi Kurulması: Kıbrıs'ta İki Toplumlu Hakikat ve Uzlaşma Komitesi kurma ihtiyacı, ülkemizin son 60 yıllık modern tarihinden kaynaklanmaktadır: Toplumlararası çatışmalar, sivil bölünme, suikast ve suikast girişimleri, kundaklama ve Yunan darbesi, Türk işgali ve kayıpların trajedisiyle sonuçlanan siyasi amaçlı şiddetin diğer biçiemleri açığa çıkarılmalıdır.

Kıbrıs’ı bölen hattın her iki tarafında ortak eğitimin temeli: Kıbrıs genelinde, iki toplum ve dini azınlıklar arasında anlayış ve işbirliğini teşvik eden ve bizi neyin birleştirdiğini vurgulayan ortak bir eğitim tabanının oluşturulması: Ortak Kıbrıs kültürü, miras olarak gelen örf ve gelenekleri ve siyasi kimliği. Bizi ayıran etnik köken, din, dil gibi unsurların, orta ve uzun vadede Kıbrıslılar arasında kalıcı barış ve işbirliğinin sağlanmasına ve güvenlik koşulları altında giderileceği ve ekonomik kalkınmaya yardımcı olacak önemli bir hedeftir.”

 

“TÜM İNSANLAR İÇİN ORTAK BİR VATAN...”

“Bu girişimler ve buna benzer başka girişimler, belki de etnik veya dini kökene bakılmaksızın Kıbrıs'ta yaşayan tüm insanlar için ortak bir vatan aradığımızı pratikte kanıtlayacaktır. Üstelik bu şekilde uluslararası toplumu da Kıbrıs sorununun çözümünü gerçekten ve içtenlikle arzuladığımıza inandıracağız.

Son olarak, hepimizin üzerinde kafa yorması gereken şu önemli soruyu soruyoruz: Biz Kıbrıslılar (Kıbrıslırumlar, KıbrıslıTürkler, Latinler, Maronitler ve Ermeniler) birleşik bir Kıbrıs'ta ortak barışçıl bir yol çizmek doğrultusunda etnik kimliklerimizi, nihayet ne zaman siyasetten ayırabileceğiz?”

sayfanin-ustune-sayfa-17-picassonun-baris-ozlemini-dile-getirdigi-bir-cizimi.jpg


Fidias Panayotu'dan kayıp yakınlarının tepkileri üzerine açıklama

Lefkoşa, 24 Temmuz 2024 (TAK): Bağımsız Kıbrıslırum Avrupa Parlamentosu üyesi, sosyal medya fenomeni Fidias Panayotu, kayıp yakınlarının kendisine tepki göstermesi üzerine açıklama yaptı.

Fileleleftheros gazetesi, Panayotu’nun, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “çoğu kişinin kendisini özür dilemeye zorladığını” ifade ettiğini, aslında bu hamlenin kendi niyetleri arasında olmadığını kastettiğini yazdı.

Habere göre, Panayotu açıklaması çerçevesinde ilk kez bağımsız AP adayının seçimi kazanması nedeniyle tüm partilerin kendisine karşı çıktığını ve yeniden seçilmemesi için ismini karalamaya çalıştığını savundu.

Panayotu’ya yönelik tepkilerin, kayıp yakınlarından birine “öksüz olan sadece sen değilsin, AP böyle çalışmaz, benim amcam da kayıp ancak böyle yapmıyorum”  şeklinde sözler sarf etmesiyle başladığını anımsatan gazete, Panayotu’nun açıklamasında ayrıca bu sözleri üzerine hemen orada özür dilediğini ancak kimsenin bundan bahsetmediğini de söylediğini yazdı.

Panayotu “orada özür diledim ancak kimse bunu söylemedi” ifadesini kullandı. 

Panayotu açıklamasında ayrıca yanlış anlaşılmayı çözmek için tepki gösterdiği kişiye ve kayıplarla ilgili dernek başkanına podcast (dijital medya dosyaları, genellikle ses veya video içeriklerinden oluşurlar) çağrısında da bulundu.


***  BASINDAN GÜNCEL...

Kıbrıs’ın Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri’nden “kayıplar” konusunda ortak girişim...

Kıbrıs’ın Avrupa Parlementosu’ndaki üç milletvekilinin “kayıplar” konusunda ortak girişimde bulunduğu belirtildi. Sözkonusu üç milletvekili, Kayıplar Komitesi’ne bir milyon Euro’luk ek bütçe sağlanmasını ve Kültürel Miras Teknik Komitesi’ne de 3.5 milyon Euro’luk ek bütçe verilmesini önerdi.  TAK Ajansı’nın Kıbrıslırum basınından çevirdiği bir haberde şöyle denildi:

“Avrupa Parlamentosu'ndaki Kıbrıslırum üyelerden üçünün, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ve Kültürel Mirasa Teknik Komitesi'nin çalışmalarının finanse edilmesinin devam etmesi amacıyla ortak değişiklik önerisi sunduğu belirtildi.

Haravgi gazetesi, AP üyeleri Yorgos Yeorgiu (AKEL), Lukas Furlas (DİSİ) ve Kostas Mavridis’in (DİKO), Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ve Kültürel Miras Teknik Komitesi'nin çalışmalarının finansmanının devamı için Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi'ne, ortak bir değişiklik önerisinde bulunduğunu yazdı.

Habere göre sunulan değişiklik, AB bütçesinden, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ve ilgili teknik komitenin çalışmalarının desteklenmesi için  1 milyon ve 3.5 milyon euro kaynak ayrılması çağrısında bulunuyor.”

 

AKEL’İN AÇIKLAMASI...

Öte yandan AKEL’in Türkçe internet sitesinde ise şu habere yer verildi:

“Avrupa Parlamentosu’ndaki Kıbrıslı 3 Milletvekili Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ve Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin çalışmalarına fon sağlanmasına devam edilmesi için ortak öneride bulundu

Kayıp Şahısları Komitesi'nin ve Kültürel Miras Teknik Komitesi'nin giderek daha da artan çalışmalarına fon sağlanmasına devam edilmesi ihtiyacını vurgulayan Avrupa Parlamentosu’ndaki 3 Kıbrıslı Milletvekili Yorgos Yeorgiu, Lukas Furlas ve Kostas Mavridis birlikte bir öneri sundular.

Üç AP milletvekili üyesi oldukları Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'na sundukları öneriyle, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ve Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin çalışmalarının güçlendirilmesi için Avrupa Birliği Bütçesinden Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 1 milyon avro ve Kültürel Miras Teknik Komitesi’ne 3,5 milyon avro tahsis edilmesi çağrısında bulundular.

Kıbrıslı 3 AP Miletvekili söz konusu Komitelerin büyük önem taşıyan çalışmalarının hem iki toplum arasında güvenin yeniden tesis edilmesine hem de dostluk temellerinin inşasına yardımcı olduğunun altını çizdiler. Ancak bu çalışmaların masraflı olduğuna da işaret ederek, yalnızca bağışçılardan gelen anlamlı desteklerle sürdürülebilir olabileceğini ve bu bağlamda Avrupa Birliği'nin katkısının katalizör niteliğinde olduğunu kaydettiler.

Bu fonların sağlanmasıyla iki Komite Kıbrıs Cumhuriyeti açısından büyük önemi olan ve  Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabaların yanı sıra Kıbrıs'ta güven ve uzlaşının inşa edilmesine yönelik çabalar açısından da kilit öneme sahip olan çok önemli çalışmalarına kesintisiz olarak devam edebilecekler.”

stteki-habere-sayfa-16-resm.jpg


BM: “Han Yunus’ta bir günde 150 bin kişi yerinden edildi...”

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında önceki gün Gazze'deki gelişmeler hakkında bilgi verdi.

İsrail'in her bir "tahliye emrinin" insanların hayatını tekrar altüst ettiğine dikkati çeken Dujarric, aynı zamanda İsrail ordusunun saldırı öncesinde broşür atarak çok kısa sürede tahliye istemesinin riskleri artırdığının altını çizdi.

 

ALTYAPI YOK...

Dujarric, sadece bir gün içinde 150 bin kişinin Han Yunus'ta yerinden edildiğini bildirdi. İnsanların yanlarına hiçbir şey alamadan kaçmak zorunda kaldığını kaydeden Dujarric, söz konusu kişilerin gittikleri alanlarda altyapı bulunmadığını da anımsattı.

 

UNICEF ARACINA SALDIRI...

BM Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) ait 2 araca ateş açılması hakkında da konuşan Dujarric, saldırının kim tarafından düzenlendiğini bilmediklerini söyledi. Dujarric, sahadaki meslektaşlarının "adli soruşturma" yapamadığını, "çatışmalar arasında" görevlerini sürdürmeye çalıştığını belirtti.

 

HAN YUNUS’TA DURUM...

Gazze'deki Hükümetin Medya Ofisi, İsrail'in, güneydeki Han Yunus kentine son 24 saatte düzenlediği saldırılara ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, hayatını kaybedenlerin sayısının 89'a yükseldiğini, en az 263 kişinin yaralandığını, 68 kişinin de kayıp olduğunu duyurdu.

İsrail ordusunun dün sabahtan bu yana 13 evi yıktığı, güvenli bölgedeki 190 ev ve binayı bombaladığı aktarılan açıklamada, kentin çeşitli bölgelerine 130 saldırı düzenlediği kaydedildi.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Gazze'nin Han Yunus şehrinin doğusunda daha önce güvenli bölge olarak açıkladığı bazı yerlere "operasyon düzenleneceğini" ifade ederek bölge sakinlerinin tahliyesi çağrısında bulunmuştu.

Adraee, İsrail'in "güvenli bölge" olarak açıklanan bölgeyi daraltarak, bir kısmına saldırı yapacağını ve Filistinlilerin "derhal ve geçici olarak" El-Mevasi'ye gitmelerini istemişti.

İsrail ordusunun, daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin batısında yer alan El-Mevasi bölgesine 13 Temmuz'da savaş uçaklarıyla düzenlediği şiddetli bombardımanda yarısı kadın ve çocuk 90 Filistinli hayatını kaybetmişti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda 39 bin 90 Filistinli öldü, 90 bin 147 kişi yaralandı.

(BİANET.ORG – 24.7.2024)

Bu yazı toplam 641 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar