“Yeni kuşaklara önereceğimiz bir sonraki günde, bölücü unsurlar olmamalı”
Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in, DİSİ partisinin gençlik örgütü olan NEDİSİ kongresinde düşüncelerini aktardı
Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in, DİSİ partisinin gençlik örgütü olan NEDİSİ kongresinde yaptığı konuşmada “Benim de çocuklarım, torunlarım var ve onları düşünüyorum, çünkü onların da atalarımız gibi yaşamasını istiyorum. Herkesin güvenlik ortamında yaşamasını istiyorum. Çatışma ve anlaşmazlık ortamında değil, başarı ve ilerleme perspektiflerinin meydana getireceği bir ortamda yaşamalarını istiyorum. Vizyonum budur” ifadelerini kullandığı belirtildi.
“Vizyonum Güvenliğiniz ve Gelişmeniz” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in ülkenin yeniden birleşmesi ve arzu edilen çözüme dair vizyonunu gençlere bu sözlerle hitap ederek tarif ettiğini yazan Alithia gazetesi, Anastasiadis’in “yeni kuşaklara önerecekleri bir sonraki günün, yeni sürtüşmeler ve gerginliklere sebep olacak bölücü unsurlar olmadan, en başta yaratıcı erdemlerini göz önüne alması ve bunlar üzerine kurulu olması gerektiğini söylediğini” iletti.
Gazeteye göre Anastasiadis, buna paralel olarak, hedefinin ümidin ve diyaloğun, hem BM Genel Sekreterinin parametreleriyle ortaya koyduğu, hem de uluslararası hukuk ile Avrupa müktesebatının belirlediği temel üzerinde yeniden canlanması olduğunu da dile getirdi.
NEDİSİ kongresinde yaptığı konuşmada “uluslararası hukuk ve Avrupa hukukuyla uyumlu olacak olan, aynı zamanda modası geçmiş garantiler sistemi ile işgal birliklerinin yasadışı olarak muhafaza edilmesinden kurtulmuş bir devletin ortaya çıkacağı bir çözümden” söz eden Anastasiadis, geçmişte olduğu gibi sürtüşmelerin değil, barış ve istikrar olmasını istediklerini söyledi.
Hiçbir şekilde, ertesi gün çalışmaya çağrıldığında, çökecek bir devlet inşa etmek istemediklerini dile getiren Anastasiadis, kalıcı ve sürekli barış, karşılıklı saygı ve sorunların aşılmasını istediklerini belirtti.
Anastasiadis’in “Kıbrıs’ın garanti anlaşmaları yüzünden karşı karşıya kaldığı ve kalmakta olduğu problemler üzerinde özel olarak durduğunu” da yazan gazete, Anastasiadis’in sözlerini kısaca şöyle sürdürdüğünü yazdı;
“Üç garantör ülkeden hiçbiri, müdahale etmekten geri kalmadı. Yunanistan 1974’ten sonra, en nihayet Kıbrıs’ın bağımsızlığını anladı ve buna saygı duydu, ancak Türkiye o zamandan bugüne kadar, yalnızca müdahale etmekle kalmayıp, Atina Cuntasının ihanet niteliğindeki tavrının sonucunda gerçekleşen 1974 yılındaki müdahalesiyle, vatanımızın Kuzey bölümünü elinde tutmaktadır ve Kıbrıs’ın tamamını kontrol etmekte ısrar etmektedir.”
Sözlerinin devamında “izlediği çok boyutlu dış politikayla, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünün yararına olduğunu en nihayetinde anlayacağı bir zamanın geleceğine inanmak istediğini” de ifade eden Anastasiadis, son olarak “Kıbrıslı Türklerin, bağımlılıklardan kurtulmanın bütün Kıbrıslıların menfaatine olduğunu anlaması gerektiğini ve yalnızca bu şekilde perspektif ve gelecek olacağını” sözlerine ekledi.
Anastasiadis’ten mektuplar
Öte yandan gazete başka bir haberinde ise, Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in, kısa zaman önce, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri, Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları aynı zamanda İslam Konferansı Örgütüne gönderdiği mektuplarla, Kıbrıs Rum kesiminin iyi bir hazırlık yapılması ve Guterres çerçevesi içerisinde, müzakere masasına geri dönme konusundaki kararlılığını resmi olarak da ortaya koyduğunu haber verdi.
Gazeteye göre, Rum lider geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamada, ilerleyen günlerde New York’a gerçekleştireceği ziyarette, Rum kesiminin tezlerini hem BM Genel Sekreteri’yle yapacağı görüşmede, hem de BM Genel Kurulunda, hem şahsen hem de yazılı olarak ortaya koyma fırsatı bulacağını da söyledi.
Gazeteye göre, geçtiğimiz Cuma günü “Düzce Koruluğunda” gerçekleştirilen bir etkinlikte konuşan Anastasiadis “uzlaşmacı önerilerin gerek Kıbrıs Hellenizminin itibarını, gerekse de devletin işlerliğini aşmadığını hissetmeleri durumunda, kendilerinin uzlaşmaya hazır olduğunu” söyledi.
Habere göre Anastasiadis, Rum kesiminin isteğinin “en nihayetinde herhangi bir üçüncü ülkenin, daha da somut olarak Türkiye’nin baskısından kurtulmuş olduğunu hissetmek olduğunu” sözlerine ekledi.