1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Yeni Lider Talat’tır' manşeti… O gece 3 bomba
‘Yeni Lider Talat’tır' manşeti… O gece 3 bomba

‘Yeni Lider Talat’tır' manşeti… O gece 3 bomba

6 Mayıs 2004’de Kıbrıs’ta çözüm ve barışa yönelik yayınlar yaptığı için Kıbrıs Gazetesi karanlık güçler tarafından bombalandı… Dehşet dolu geceyi tanıklardan gazeteciler Ali Baturay ve Senem Gök anlattı…

A+A-

‘OLAY YERİ’ yazı dizisinde bu kez yayın politikası nedeniyle hedef tahtası haline getirilen Kıbrıs Gazetesi’ni kaleme aldık. Kıbrıs sorununda yaşanan hareketli günlerde, çözüm yanlısı yayınlar yaptığı için 6 Mayıs gecesi Kıbrıs Gazetesi’ne 3 ses bombası atıldı… O dönem Kıbrıs Gazetesi Haber Müdürü olan Ali Baturay ve gece editörü olan Senem Gök, tanık oldukları dehşet geceyi anlattı…

Didem MENTEŞ

Yıl 2004… Kıbrıs sorununda yaşanan hareketli günlerdi…  O dönemler Kıbrıs’ta çözüm ve barış mücadelesine yönelik yayınlar yapan Kıbrıs Gazetesi’ne yüzlerce tehdit telefonları yağıyordu. Gazeteciler hiçbir tehdidi dikkate almıyor, barış ve çözüm yayınlarına devam ediyordu.

Takvim yaprakları 6 Mayıs’ı gösterdiği günün akşamında Başkent Lefkoşa arta arda patlayan 3 bomba sesiyle sarsıldı. Kıbrıs Gazetesi’ni hedef alan karanlık güçler, gazeteye ses bombaları yağdırdı…

O gece gazetede birçok çalışan vardı. Büyük panik yaşayan çalışanlar patlamalar esnasında çığlıklar atarak yere yattılar, kaçışmalar yaşandı…

O dönem Kıbrıs Gazetesi Haber Müdürü olan Ali Baturay ve gece editörü olan Senem Gök, dehşet dolu gecenin tanıklarındandılar. O geceyi asla unutmadılar…

 

“Tepkiler alıyorduk! ‘Yeni Lider Talat’tır’ manşeti attık”

Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay, korku dolu geceyi anlattı:

“2003-2004 bizim için oldukça heyecanlı günlerdi. Hayatımızın en heyecanlı dönemlerindendi. Kıbrıs sorununun çözümüne en yaklaşılan tarihlerden birisiydi. Gazetenin kurulduğu 1989’dan 2003’e kadar Kıbrıs Gazetesi KKTC’nin yaşatılmasını savunuyordu. Ama 2003  ile birlikte toplumdan gelen çözüm istencini hissederek, yayın politikasını değiştirdi. O dönem gazete tarihinin en yüksek tirajına ulaştı ve ortalama 20 bine yakın gazete satılırdı. Kıbrıs Gazetesi’nin yayın politikasını değiştirmesi bazı kesimlerin tepkisine neden olmuştu. Gazetenin yönetimine ve yöneticilerine karşı suçlamalarda olmuştu. Annan Planına ‘hayır’ diyen bir grup insan da gazeteye tepki gösteriyordu”

Bu tepkilerden olsa gerek, 6 Mayıs 2004’te Mehmet Ali Talat’ın sözlerinden oluşan bir manşet çıkmıştı. ‘Yeni Lider Talat’tır’ manşetiydi. Hatta o günlerde ‘sonuna geliyoruz’ şeklinde esprilerde yapıyorduk”

 

“Üçüncü patlamada arkadaşlar yere yattı… Çok korkunçtu”

 “Ben o dönem Haber Müdürü, Senem Gök de gece editörüydü. Manşetin çıktığı o günün gecesinde ben, Senem, muhabir arkadaşlar, görsel yönetmen ve onun ekibi çalışıyorduk. Saat 23:45 raddelerinde Senem ile ben aynı yerde otuyorduk birden bire bir patlama sesi geldi, ayağa kalktık... ‘Ne oluyor’ diye birbirimize bakarken bir patlama daha oldu… Bu çok yüksek sesli bir patlamaydı daha önce bu kadar yüksek seste patlama duymamıştım. Üçüncü bir patlama daha oldu ve o anda arkadaşların yere yattığını gördüm. Anladık ki birileri gazeteye bomba attı. Büyük bir telaş vardı. Patlamalardan sonra haber merkezinin orta yerinde buluştuk ve nasıl dışarıya çıkacağımızı düşündük. Oradan nasıl çıkacağımızı, hangi kapıdan çıkacağımız konusunda endişelendik. Hatta hiç unutmuyorum arkadaşlar; muhabir arkadaşımız Yeliz, Başaran beyin odasında bir İstanbul Masalı dizisini görüyordu, patlamalardan sonra dışarı çıktığında saçlarının dikildiğini gördüklerini söylediler. Biz içeride beklerken dışarıda bekçilik yapan Tözün Amca geldi ve ‘sesler arka taraftan geldi gelin buradan çıkalım’ dedi. Toplu halde korkarak ön kapıdan çıktık. Orada bir tehlike olmadığını gördüğümüz için ağır ağır arkaya gittik, ışık yakarak bombaların düştüğü yerleri gördük. Daha sonra polisi aradık Genel Müdürü ve Yazı İşleri Müdürünü de aradık.

 

“Atılan ses bombasıydı amaçları korkutmaktı”

Birçok insan gazeteye gelerek destek verdi. Polis her türlü araştırmayı yaptı, herkesten ifade aldı.”

Bombalardan biri Yazı İşleri Müdürü odasının yanına düşmüştü bir arabaya zarar vermişti. Şimdi gülerek anlatıyoruz ama o dönem çok korkunçtu… Atılan bombaların güçlü ses bombası olduğunu öğrendik korkutma amaçlı olarak atılmıştı ve bu aslında Kıbrıs Gazetesinin Annan Planına destek vermesinin nedeniydi. İşin ilginç tarafı kameraların arka tarafa bakan bölümleri arızalıydı. Bunu tespit eden bilen birisiydi ama bombayı kimin attığı görülemedi. O günlerde arka taraf ovalık alandı, ağaçlar vardı o ağaçlar arasından bombaları savurdular. O günlerde yapılan araştırmalarda hiçbir şeye ulaşılamadı.


“Tehdit telefonları geliyordu ama hiç ciddiye almamıştık”

 “Bu olaydan önce zaman zaman hakaret ve tehdit içeren telefonlar gelirdi ama o güne kadar bu telefonları ciddiye almamıştık. Telefonlarımızın dinlendiği hissine kapılırdık, telefonlardan değişik sesler gelirdi. Aslında bize; Annan Planı ile ilgili bu kadar keskin bir şekilde destekçisi olmamız, her gün bu yayınları yapmamız birilerinin canını sıkacağını söylemişlerdi. Ama bizim meslek hayatımız boyunca bu tehditler geldiği için ciddiye almadık. Hatta ben Kutlu Adalı öldürüldüğü dönemde YENİDÜZEN’de çalışırken bir tehdit mektubu atmışlardı ve ben onu da ciddiye almamıştım. Ancak Kutlu Adalı öldürüldüğünde korkmuştuk...

 

“Korkutucu bir geceydi, kötü bir deneyimdi…”

Kıbrıs gazetesindeki bombalama olayından sonra arka tarafa ışıklar ve kameralar yerleştirildi, güvenlik görevlileri artırıldı. Referanduma kadar daha temkinli olduk ama bizim için daha önce yaşamadığımız korkutucu bir geceydi, kötü bir deneyimdi . Meslek olarak biz alıştık ama ailemiz, çevremiz dikkat etmemiz için bizi hep uyardı. Aslında bu bombalar korkutma amaçlıydı, bize zarar vermek için değildi. Ondan sonra da hayatımızda bir şey değişmedi ama o gün bizi korkutan önemli bir olaydı.


“Bembeyaz dumanlar vardı… Etrafı ağır bir koku sarmıştı”

Kıbrıs Gazetesi Haber Müdürü Senem Gök ise yaşadıkları korku dolu dakikaları şöyle anlattı:

“Bize 2003 den beri sürekli tehdit telefonları gelirdi. ‘Gazete sabaha çıkmayacak, yakacağız, havaya uçuracağız ‘ şeklinde tehditler alıyorduk. Bu tehditleri ciddiye almamıştık ama her seferinde durumu polise bildiriyorduk. O gece de 23:45 raddelerinde çalışıyorduk. Ali ile yan yana oturuyorduk. İlk bomba patladığında Ali ile ne oluyor diye birbirimizin yüzüne baktık. Aynı anda ikincisi patladı, ben telefonu kapatıp ’dışarıya çıkın’ diye bağırana kadar üçüncü bomba patladı. İnsanların bir kısmı yere yattı. Ben yine ‘dışarıya çıkın’ diye bağırdım, Uğur ise herkes yere yatsın’ diye bağırdı. Serkan yere yapıştı, Ayşegül ile Filiz otursunlar mı kalksınlar mı karar veremediler, bir oturup bir kalkıyorlardı. Yeliz de odada dizi görüyordu patlamadan sonra odadan çıktığında arkasından dumanlar çıkıyordu, neye uğradığını şaşırmıştı... Ben bize yönelik olduğunu anladım personeli dışarıya çıkarırken 155 Polisi aradım. ‘Ben Kıbrıs gazetesinin ararım bizim arka bahçeden  peş peşe patlama sesleri gelir ‘ dedim. Polis de bana ‘merak etmeyin hanım efendi askerin tatbikatı var ‘ dedi. Ben de ‘ Hayır askeri tatbikat değil çok yakından gelen, gazeteye yönelik bir şeydir ‘ dedim. O yine bana ‘ekipleri gönderiyorum ama merak etmeyin askeri tatbikattır’ dedi. Daha sonra dışarıya çıktık, arkaya doğru yöneldik bombaların nereye düştüğünü gördük. Sonra içerdeki  elektronik eşyalar aklıma geldi. Eşyalara bir şey olabilir, yangın çıkabilir diye içeriye girdim. Her yer bembeyaz duman içindeydi telefonlar çalıyordu ve ağır bir koku sarmıştı…

 

“Merdivenlerden aşağı inemedim, o an korktuğumu hissetim”

“Bir şey olmadığını gördüğümde yeniden dışarı çıktım. Cenk Mutluyakalı  ve polis arkadaşların geldiğini gördüm. Merdivenlerden aşağıya inemedim, o an korktuğumu hissetim… Patlama Perşembe gecesi olmuştu Cuma gecesi gelip yeniden çalıştım Cumartesi  günü izinliydim. Evde uyurken rüyamın içerisinde bir patlama sesi duydum ve titrediğimi hissetim ve uyandım. Gazete de bir endişe duymadım ama evde böyle bir şey yaşadım”

yeniduzen-satin-aliniz-418.jpg

Bu haber toplam 4336 defa okunmuştur