Yeni Nesil Eğitim ve Öğretmenin Değişen Rolü
Eğitim sistemimiz yerinde saysa da dünya bizi sersemleten bir hızla değişiyor, teknolojiler gelişiyor, meslekler değişiyor yeni bir nesil yetişiyor.
2024 yılının Eylül ayında anaokuluna (4 yaş grubu) başlayacak olan çocuklar 2020 doğumlulardır. Dün gibi hatırladığımız pandemide teknolojiye boğulduğumuz zamanların içine doğmuş çocuklardır. Ve bu çocuklar 2038 yılında liselerimizden mezun olacaklar…
Başka bir ifadeyle her fırsatta dilimize doladığımız “z kuşağı” çoktan bitti. Artık “alfa (a) kuşağı” çocukları sınıflarımızı dolduracak.
Bu çocuklar, teknolojiyi, yaratıcılığı, bireyselliği, bağımsızlı çalışmayı, ifade özgürlüğünü ve anlaşılmayı önemsiyorlar. Buna karşın kuralları, takım çalışmasını, yaratıcılığa izin vermeyen ortamları, özgüvensiz kişileri ve fazla zaman isteyen işleri önemsemiyorlar.
Biz hâlâ ana dili, yabancı dili, sanatı, kitap okumayı öğretmeyi başaramayan bir sistemle cebelleşirken dünya Endüstri 4.0, Toplum 5.0 kavramlarını, makinelerin birbirine öğrettiği, bilişimin, kodlamanın, yapay zekanın olmazsa olmaz olduğu Chat GPTo’nun kullanıldığı sistemlerine entegre etmekle uğraşıyor.
Kendimizi bu değişime hazırlayamadığımız için bize olumsuz yanları kaldı: Geleneksel eğitim anlayışındaki müfredatlar, eğitim-öğretim uygulamaları tek düze, sıkıcı ve çağdan çok uzakta olmasına anne-babaların hatalı tutum ve davranışlarını da eklerseniz; baş döndürücü hızla gelişen teknolojin bize düşen;
- Ekran bağımlılığı,
- Akran zorbalığı,
- Kendi ifade edemeyen çocuklar,
- Dikkat dağınıklığı,
- Sosyal izolasyon…
Peki ama bu çocuklar bizden ne bekliyor?
- Değerli , özel ve takdir edilmek,
- Kendi belirledikleri yer ve zamanda öğrenmek,
- Özsaygı,
- Esneklik ve özgürlük,
- Uluslararası yetkinliklere, kendini yetiştirmeye sahip olabilecek imkanların sunulmasını istiyorlar.
Yani yapmamız gereken;
- Düzenli geribildirim,
- Yeteneklerini ve yaptığı çalışmaları yönlendirme,
- Eksikliklerini nasıl tamamlayacağımız konusunda yardım,
- Etkili ve profesyonel uygulamalarda model olabilme,
- Çok yönlü bakış açısına sahip entelektüellik.
Öğretmene yüklenen roller, kültürlere, toplumlara, zaman ve eğitim anlayışına göre değişiklik gösterir. Bizde öğretmene yüklenen geleneksel roller:
- Öğreticilik/Eğiticilik,
- Özel alan bilgisine sahip olma,
- Ders için gerekli materyalleri hazırlama,
- Çeşitli öğretim teknikleri kullanma,
- Öğrenmeyi zenginleştirme,
- Sınıfı yönetme,
- Rol model olma,
- Anne-baba olma,
- Öğrencinin yaşadığı sorunlarda hakem olma.
Oysa yeni nesil eğitmek için öğretmenin bambaşka rolleri bulunmaktadır:
Eğitimsel Liderlik Rolü;
- Öğrencilere öğrenme arzusu kazandırma
- Öğrencilerin problemlerini çözebilmesine katlı sağlama
- Öğrenmenin değerini ve önemini kavratma
- Öğretme işini sistematize etme
Sosyal Liderlik Rolü
- Öğrenciler ve diğer görevlilerle iyi iletişim kurma
- Takımla iyi ilişkiler kurarak çalışma
- Yetişkinlerle iyi iletişim kurma
- Espri anlayışına sahip olma
- Toplumsal sorunlara önerileri getirme
Değişimci/Yenilikçi Rolü
- Eğitim ve toplum alanında gelişmeleri takip etme
- Değişime ve yeniliklere karşı olumlu tutumlar sergileme
- Öğrencileri değişime ve yeniliklere hazırlayabilme
- Eğitim alanındaki değişiklikleri kolay uygulayabilme
Yukarıda bahsettiklerim bizim için hayal gibi gelebilir. Evet zor olacak, evet sorunlarla, sıkıntılarla karşılaşacağız ama başka çare yok. Eğitimde bütünlüklü bir değişim dönüşüme ihtiyacımız var. Kaynaklarımızı heba etmeyecek, ihtiyaçlarımıza yönelik akılcı planlamaya, yeni bir eğitim anlayışına ihtiyacımız var. Yeni nesilleri bu değişime hazırlayamazsak; her söz anlamsız, her uygulama nafile olacaktır.
Okumuş muydunuz?
Her memleketin hak ettiği bir hükümet vardır.
Joseph Domaistre
Anlayana Gülmece
Genetik
Hepsi de birbirinden iddialı 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar. Birincisi anlatıyor.
- İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor hem yumurtluyor, eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar sağlıklı, bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt ve yumurta yedireceğim.
Diğer sözü alıyor ve çalışmasını açıklıyor:
- Arı ile karasinek genlerini karıştırdım. Yeni türümüz pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda hem de inanılmaz kaliteli bal elde etme imkanına kavuşmuş bulunuyoruz.
Dr. Temel iki meslektaşına bakıyor ve;
- Valla ben de karpuzla, karafatma genlerini birleştirdim. Artık karpuzu kesiyorsun, bütün çekirdekler yürüyüp gidiyor.