Ülke şartlarının değişime uğraması, ekonomik, kültürel ve sportif açıdan her şeyimizi etkilemiştir. Dolayısıyla cumartesi oynanması gereken Çetinkaya-Yenicami maçı, ülke şartlarından nasibini almış bir şekilde, dün akşam oynandı. Eski anlam ve önemini taşımıyordu.

Eski anlam ve öneminden uzak bir havada oynanan karşılaşma, sadece bir lig maçı havasındaydı. Tabi bu anlayış, on yıldır aynı şekilde devam ediyor. Üstelik de her geçen yıl ezeli rekabet anlamını da yitiriyor.
Futbolumuz adına çok üzücü ve değerlendirilmesi gereken bir gerçeklik. Halbuki bundan 10 yıl öncesine kadar iki takım arasında yaşanan rekabet ve iddia, maç oynanmadan haftalar önce başlar ve maç günü tavan yapardı.

Bunları yaşamış bir kişi olarak, artık bu gibi duygulardan uzak, adına Lefkoşa dediğimiz maçı izlemenin ne zevki kalmıştır ne de heyecanı.

Maçın kağıt üzerindeki favorisi Yenicami’ydi. Takımların son durumlarına baktığımızda, altı puanlı Yenicami’nin hem kadro derinliği hem kaliteli futbolcu sayısı ve hem de takımın moralinin iyi olması, doğal olarak favori olmalarını gerektiriyordu.

Çetinkaya’nın iki haftalık bilançosuna baktığımızda, henüz puan alamamış, yönetimsel huzursuzluk devam ediyor, istifa eden bir başkan, dolayısıyla futbolcular üzerinde yarattığı motivasyonsuzluk, ibrenin Yenicami’den yana olmasını yetiyordu.

Ama futbolu futbol yapan önemli gerçekler vardır. Oyun kağıt üzerinde degil sahada kazanılır. İşte bu gerçekler ışığında  futbol , her zaman ilgi duyulan en önemli spor dalı olmaya devam ediyor.

Üç gündür yağan yağmur zemini kaygan ve ağır bir hale getirdi. Yenicami oyuna hızlı başladı. İlk dakikalardan itibaren geliştirdiği ataklarla erken gol bulmaya çalıştı. Ancak yakaladıkları pozisyonlarda ya kaleci Ahmet'e takıldı ya da gol atmayı beceremediler.

İlk devre tamamen Yenicami’nin kontrolünde geçti. Sayısız gol pozisyonu bulmasına rağmen, devre 1-1 kapandı. İlk devrenin uzatma dakikalarında yakaladıkları kontra bir topla ve kaleye o ana kadar atılan ilk şut gol olunca, Çetinkaya ikinci devreye umutlu ve morali yüksen çıktı.

İkinci devre de durum farklı değildi. Yenicami baskılı oynamaya devam ederken Çetinkaya kontrataklarla gol bulmaya çalıştı. Ancak Adil'in mükemmel şutu doksana takılınca durum değişti. O ana kadar direncini üst seviyede tutan Çetinkaya, oyundan koptu ve arkasından Kenneth'in mükemmel golüne engel olamayarak karşılaşmadan 3-1 mağlup ayrıldı.

Yenicami’de üç haftadır üstün bir performans gösteren Kenneth, attığı mükemmel gollerle de dikkat çekiyor. Vuruş tekniği ve fizik gücü mükemmel bir oyuncu. Geçen yıl oynadığı futbolla bu yıl oynadığı arasında dağlar kadar fark var. Belli ki sezona çok iyi hazırlanmış.

Ünal geçen yılki performansından çok uzak. İbo’nun gitmesi ile takımın yükünü çekeceğine inanıyordum fakat, kendine olan aşırı güven yüzünden gerçek futbolunu ortaya koyamıyor. Halbuki Batshi gibi teknik kapasitesi ve futbol zekası yüksek bir oyuncu ile oynamak, orta alanda işini kolaylaştıracağına, aşırı top tutmalar ve gereksiz koşular yaparak kendini yıpratıyor. Buna dikkat ederse bu hem kendini rahatlatacak, hem de takımını daha rahat taşıyacak.

Evet maçta favori olan takım kazandı. Ancak kazanırken çok zorlandı. Çetinkaya’nın bu kadar dirençli olacağını düşünemedi. Ayrıca üç gol yemesine rağmen kaleci Ahmet mükemmeldi. Takımının maçın sonuna kadar dirençli olmasında önemli rol oynadı.