Yeniden birleşmiş Kıbrıs’ta eğitim ve kültür
Aşağıda yazı, yeniden birleşmiş bir Kıbrıs'ın gelecekteki anayasasında eğitim ve kültüre ilişkin olarak neyi iyileştirmeye çalışmamız gerektiğine dair, Olympia Stylianou tarafından ileri sürülen önerileri bulacaksınız.
***
Ücretsiz kamu eğitimine erişim, Birleşik Kıbrıs Anayasası tarafından tüm vatandaşlara garanti edilmesi gereken temel bir insan hakkıdır. Bu hak, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin mevcut anayasasında öngörüldüğü gibi, yalnızca ilköğretimi değil ortaöğretimi de (15 yaşına kadar) kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Bu yaşa kadar eğitim zorunlu olmalı ve her toplumun ana dilinde Yunanca ve Türkçe olarak verilmelidir.
Birleşik Kıbrıs'ın yönetim sisteminin temelini oluşturacak olan iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çerçevesinde, eğitim ve kültür, kurucu devletlerin yetki alanına girmektedir. Her toplum bu konuları ele alıp yönetme hakkına sahip olacağı için, kendi kültürel kimliğini koruyup geliştirebilecektir.
Her iki toplumda da diğer toplumun dil ve kültürüne saygı, çeşitliliğin kabulü, nefreti veya ırkçılığı teşvik eden eylemlerin yasaklanması gibi bazı ortak ilkelere uyulmalıdır. Böyle bir hüküm anayasaya dahil edilebilir ve/veya federal hükümete bu ilkelere uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi verilebilir.
Tüm Kıbrıslıların her iki toplumun dili, tarihi ve kültürü hakkında bilgilendirilmesi için kurucu devletler arasındaki işbirliği, barışçıl bir arada yaşama ve devletin düzgün işleyişine büyük katkı sağlayabilir ve bu nedenle aktif olarak teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, her bir kurucu devlette diğer toplumun dilini öğrenme fırsatları sağlayacak, hatta her iki dilin öğretilmesini zorunlu hale getirecek düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Her topluluğun diğer kurucu devlette, orada ikamet eden üyelerine hizmet vermek üzere okullar kurabileceği öngörülmektedir. Ancak, Maronitler, Ermeniler ve Latinler gibi tarihi dini grupların ve Kıbrıs'ta yaşayan diğer göçmen grupların ihtiyaçlarının da yeterince karşılanması gerekmektedir.
Ele alınması gereken önemli ve çetrefilli bir konu, tarihin ve özellikle modern Kıbrıs tarihinin öğretilmesidir. Her iki tarafın da yaşadığı tarihi olayların kapsamlı bir şekilde kayıt altına alınması, ihtilaf ve bölünmeye yol açan etkenlerin yanı sıra bunlara dahil olan tüm tarafların sorumlulukları konusunda şeffaf olabilmek için ortak bir çabaya ihtiyaç vardır. Tarihe çok yönlü bir bakış, yani tarihi olaylara çeşitli perspektiflerden atıfta bulunan kaynakların kullanılması, benzer çatışmaların incelenmesi ve bunların diğer ülkelerde uygulanmasına yönelik ilgili yaklaşımların yanı sıra, Avrupa Konseyi'nin ilgili çalışmaları, bu amaca yönelik katkılar sağlayabilir.
Geçmişte her topluma karşı işlenen çeşitli suçlarla ilgili olarak da gerçeği ortaya çıkaracak bir prosedür oluşturulmalı ve aradan uzun zaman geçmiş olsa bile, mümkün olduğu ölçüde adaleti tesis sağlayacak adımlar atılmalıdır.
Son olarak, tarihi eserler kültürümüzün özel ilgi gerektiren önemli bir parçası olarak düşünülmelidir. Tüm Kıbrıslıların kültürel mirasını ilgilendiren bu alanda federal devletin yetkiye sahip olması doğaldır, ancak yönetim ve koruma konularıyla ilgili olarak kurucu devletlere uygulama yetkileri verme ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.
Olympia Stylianou
Bu makale, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik Yardım Programı kapsamında Avrupa Birliği tarafından finanse edilen "Anayasa Sorunlarında Ortak Fikirlerin Geliştirilmesi" başlıklı iki toplumlu bir araştırma projesi sırasında tartışılan konulara ilişkin yazarın kişisel görüşlerini içermektedir, ve makalenin içeriğinin mutlaka Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıttığı ileri sürülemez. Kaynak: Federal Kıbrıs’ta Vatandaşlık Hakları - Yücel Vural