Çoktandır böylesi davalar açılmıyordu.
- “Toplumu askerlikten soğutmak” gibi mesela.
Şimdi “Ana”da acılara merhem bulmak ve barış kültürünü büyütmek yerine...
‘Meze’ oluyor ya seçime, onca evladın kanı...
Öyle anlaşılıyor ki, umut tarlasında çözüm tohumları filizlenince, ‘yavru’ya da ‘ayar’ zamanı geldi (!)

***

Sosyal medya fenomenlerinden Mahmut Anayasa yazmış, bir gazetemiz de paylaşmıştı.
Askerde yaşanan ölümleri...
“Biri polis, ikisi asker, GKK içerisinde bir haftada üç intihar... Bu işin tezi, sentezi ve anti tezi yoktur...
- Ben sana çocuğumu sapasağlam verdim mi?
- Verdim...
- Sen bana ne verdin?
- Cesedini...”

***

İfadesi alınmış yazarın!..
Mesele gençleri ‘askerden’ soğutmak...
Sanki gençler askerliğe çok sıcak...
Öyle olsa niye ‘mecburi’ yapsınlar ki!..
Bırak ‘gönüllü’ olsun da, görelim bakalım, kaç kişi katılacak kışlaya!..
“Zorla” götürüyorlar, kimseler gönül koymayınca...

***

Hiçbir ‘akademik’ hedefi olmayan dünya kadar erkek, ‘master’ yapıyor ha bire, sürekli ‘yüksek lisans’ halleri...
Üniversiteleri zengin etmek pahasına...
Niye?
Çok önemli çoğunluğu ‘askerden’ yırtmak için!..
“Bedelli” niyetine ‘profesörler’ cenneti olacağız yakında...
Erkek ‘yüksek lisanslılar’ kadınları dörde katlıyor (!)
‘Soğutacaklar’mış !..
‘Buz’ gibi gençler, bilmiyorlar sanki...

***
...
"Kan" ve "Bayrak" edebiyatından bıktık, usandık...
...
Sevgili Mahmut, böyle demiş ve Yılmaz Odabaşı’nın sözüyle bitirmişti yazısını...
“Bayrakları bayrak yapan bayrak imalatçılarıdır, toprak eğer uğrunda ölen varsa utanmalıdır”...
İmza atmaz mısınız altına...