Futbol Federasyonu ve kulüpler birliğindeki düz mantık, başa hangi hükümet geçerse geçsin  , “şu kadar parayı verip futbola katkı koymalıdırlar”.
Aksi, halde ortalığı  “yıkıp kavururuz”dur.
Peki ya Hasan Sertoğlu’ndan ya da Yurdaer Garip’ten, “kulüpler çok ciddi denetim altına girmelidir”  sorusu  duydunuz mu?
Ben duymadım.
Peki, her hangi bir ortamda “kulüplere kriterler getirilsin, genel kurulları dışında denetim mekanizmalarının oluşması sağlansın, böylelikle kulüplerin giderleri azalır” önerisi duydunuz mu?  Ben yine duymadım.
Peki, futbolu tek taraflı inşa edebilir misiniz?
Kesinlikle HAYIR.
Peki, futbol bu ülkenin olmazsa olmazı mı?
Bence DEĞİL.
Peki, futbolda dönen yıllık rakamın ne olduğu biliniyor mu?
Bence BİLİNMİYOR.
O zaman ülke futbolunu hayaller üzerinden mi inşa etmeliyiz?
Yoksa doğru dürüst verilere göre mi? .
Futbol piyasasında daha çok para, her zaman daha çok masrafı getirmiştir. Ortada dönen transfer rakamları, kulüplerin yıllık bütçeleri ve el altından verilen paraları alt alta koyup topladığımızda, ortada ciddi bir dengesizliğin olduğunu görürüz.
Yani denetimden uzak, kişilere özel yapının gün geçtikçe futbolun temel taşı haline geldiği ve futbolu yok ettiği ortaya çıkar. 
Sakın yanlış anlaşılmasın. Futbola tabi ki katkı yapılmalıdır. Ancak futbol federasyonu ve kulüpler birliği de yeni dönemde bazı kriterleri beraberinde tartıştırmalı.
Örneğin KKTC’de kulüp bütçeleri bugün oldu konuşulmuyor.
Hatta bilinmiyor. 
Neden kulüp bütçeleri aşağılara çekilsin diye adım atılmıyor?
Neden denetim mekanizmaları hayata geçirilmiyor?
Neden transferde ve futbolcu ödemelerinde tavan ve taban fiyat belirlenemiyor? 
Halbuki, son UEFA kriterlerinde bile mali disiplin ve denetim futbolun temel taşı olmuş.
Bizde hemen hemen tüm kulüpler “ağlıyor”.
Bu ağlamaya son verebilme adına karşılıklı ağlamaya gerek yok. Futbol ailesi elini taşın altına koymalı. Adam gibi projeler yapıp hayata geçirmeli “Devlet baba” bu kadar para ver demekle yara kapanmaz, sorunlar çözülmez. Aksine, yarayı daha da büyütür ve etrafı yüzsüzleştirerek kirletiriz.
KKTC’deki mali futbol kültürü hep “talep”  ve “tehdide” dayalıdır.
Proje üretme, futbolu iyileştirme, yeniden yapılandırma, kulüpleri rahatlatma çok fazla benimsenmez. Benimseyenlere de “deli” denilir.