GİRNE ‘Samimiyet istiyoruz’
Girne esnafı YENİDÜZEN’e konuştu, yeni hükümetin bir an önce kurulması gerektiği görüşünde birleşti…
Girne esnafı YENİDÜZEN’e konuştu, yeni hükümetin bir an önce kurulması gerektiği görüşünde birleşti… ‘Siyasetle uğraşılacak vakit ve derman olmadığına’ işaret eden esnaf, kurulacak hükümetten ekonomi ve sağlıkta etkin adımlar istedi
Hüseyin ÖZBARIŞCI - Aygün Bahar ÖKMEN
YENİDÜZEN, ülkedeki ‘hükümet kaosu’nu yurttaşa sordu, adım adım ülkenin nabzını tuttu. Girne esnafı YENİDÜZEN’e konuştu, yeni hükümetin bir an önce kurulması gerektiği görüşünde birleşti… ‘Siyasetle uğraşılacak vakit olmadığına’ işaret eden esnaf, kurulacak hükümetten ekonomi ve sağlıkta bir an önce adım istedi.
Esnafın bir kısmı ekonomiye öncelik verilmesi gerektiğini savunurken, bir kısmı sağlık olmadan sağlıklı ekonominin mümkün olmadığını savundu.
Girne esnafı ne dedi?
Eşref Düzce: “Bir esnaf olarak kurulacak hükümetten beklentim kapıların bir an önce açılmasıdır”
Girne esnafından Eşref Düzce, “Hükümetten anlamam, ben ekmeğime bakarım. Ekmeğimi kazanamıyorum. Bir esnaf olarak kurulacak hükümetten beklentim kapıların bir an önce açılmasıdır” dedi. “Pandemi hastanemiz de yapıldı. Artık kapılar açılsa iyi olur” şeklinde konuşan Düzce, “Sağlık açısından elbette tedirginiz. Ancak herkes dezenfekte olur ve kendi kendisini korur, önlemlerini alırsa neden açılmasın. Çünkü artık iki seçenek kaldı; ya koronadan öleceğiz ya da açlıktan. Benim kiram var, elektrik var, su var, dört tane çocuğum var… Nasıl geçineceğim?” ifadelerini kullandı.
Yeni kurulacak hükümetin esnafa yardım etmesi gerektiğini dile getiren Düzce, “Belki yeni bir yardım paketi açıklanabilir. Ayda en az 3000-4000 Bin Tl verilmelidir esnafa. Bize yalnızca bir defa 1500 TL verdiler” dedi. “Yanlış giriş yapmışım diye o parayı da alamadım. Yeniden başvurdum ve şimdi komiteden geçmesini bekliyorum. Bu başvuruları da kolaylaştırmalılar” şeklinde konuştu.
“Kapıyı açsa hastalık çoğalıyor, içeriden tepki geliyor” diyen Düzce, “Açmasa esnaf zarara uğruyor. Hükümet de ikilemde kalmıştı. Yeni gelecek hükümet de kim olursa olsun aynı ikilemi yaşayacaktır. Elindeki imkânlara göre hareket edecektir” ifadelerini kullandı.
Betül Eskiçakıt: “Yeni hükümet bir an önce kurulmalıdır”
Girne esnafından Betül Eskiçakıt, “Tüm dünya için belirsiz bir süreçten geçiyoruz. Şimdi hangi hükümet gelse ne yapacağını kendisi de şaşıracak” dedi. “O nedenle o geldi yaptı, bu geldi yapamadı diye bir şey söylemek doğru olmaz. Mutlaka koalisyon olacaktır yeni gelecek hükümet de. Onun dışında bir seçenek düşünmüyorum” ifadelerine yer verdi. Eskiçakıt, “Koalisyon çalışmaları mutlaka olacaktır. Eğer mevcut partiler anlaşamaz ve bir erken seçime gidilirse ekonomimizin bunu kaldırabileceğini düşünmüyorum. Ekonomimiz yok ki kaldırsın… “ şeklinde konuştu.
“Halkla daha samimi, vatandaşla daha yakından ilgilenen, vatandaşın içinde olan bir hükümet olmalı” diyen Eskiçakıt, “Halkı korumaya yönelik bir süreç başlarsa, daha iyi olacaktır” dedi. “Ben dükkânı sabah açıyorum, gelen insanlardan bazısı kurallara uyuyor, bazısı uymuyor. Ben de kimseyi zorlayamam sonuçta burada bir çalışanım. Sağlığımın kesinlikle korunduğunu düşünmüyorum bu aşamada. Her an bir risk içerisindeyim” örneğini verdi. “Yeni seçilecek hükümet bu durumla ilgili bir çalışma başlatmalıdır. En azından covid-19 vakaları yeniden sıfırlanana kadar sıkı bir yönetim anlayışı ile gidilebilir. Kimse bir ayda batmaz da, ölmez de… Ancak bu şekilde devam edilirse çok canımız yanacaktır” şeklinde konuştu.
“Yeni hükümet bir an önce kurulmalıdır” diyen Eskiçakıt, “Bu süreç uzarsa salgın daha da ilerleyecektir. Olabiliyorsa yarın hükümet kurulmalıdır” ifadelerini kullandı. “Böylece gerekli kararlar alınmaya devam edebilir. Çünkü süre tanıma lüksümüz yok artık. En kısa zamanda halkın güvenliğinin sağlanması gerekiyor” dedi.
Derviş Candaş: “Kararsızlık, belirsizlik olmamalı. Hükümet bir an önce kurulmalı”
Girne esnafından Derviş Candaş, “Muhakkak hükümet kurulmalı bir an önce. Hükümetin bozulması, hükümetsizlik, hoş değil” şeklinde konuştu. “Ya koalisyon olarak ya da seçimle bir şekilde yapılıp bitirilmesi gerekir” dedi. Candaş, “Bizim şöyle bir hükümetimiz var diyebilmemiz gerekir. Bilinmesi gerekir bir an önce. İkili, üçlü veya tek fark etmez. Ne olduğunu bilmeliyiz acilen” ifadelerine yer verdi. “Kararsızlık, belirsizlik olmamalı. Kimle kim koalisyon oluşturur bilemiyorum. Ama hayatta her şeyin bir an evvel olması lazımdır. Bir şeyin belirsizliği hoş değildir. Benim şahsi kanaatim bu gibi olayların bir an önce, doğru bir şekilde hallolmasıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın Türkiye ziyaretine değinen Candaş, “Orada neler konuşuldu, neler düşünüldü bir öğrenilsin. Bekleyip göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Candaş, “Erken seçim gündemde ama ekonomimiz zaten darmaduman oldu. Covid salgınından dolayı ekonomi diye bir şey kalmadı. Biz her şeyimizle Türkiye’ye bağlandık” şeklinde konuştu. “Kendi ekonomimiz yoktur. Türkiye verirse, olur. Vermezse, bağırırız. İşin gerçeği budur. Ekonomimizin temeli oradan gelen paralardır. Onların istediği olursa, tamam der ve parayı verir. Durum buna dönüştü” dedi.
“Şimdi görüşmeye gitti oraya. Oradan bazı bilgiler, değerlendirmeler alacak. Ne olsun, ne olmasın, nasıl yapılsın, ne zaman yapılsın, kiminle yapılsın…” diyen Candaş, “Koalisyon mu kuralım yoksa bir süre bu şekilde bekleyelim mi? Seçime mi gidelim? Bunlar bizim kendi irademizle olabilecek şeyler değil. İşin özü bu…” ifadelerini kullandı.
İpek Akıncı: “Hepimizin temennisi önümüzdeki bu zorlu süreci nasıl atlatacağımızla ilgili planlarını hayata geçirmeleri”
Girne esnafından İpek Akıncı, “Hükümet henüz kurulmadı ve ortada net bir şey yok. Bu bütün halkın aklında soru işareti oluşturuyor” dedi. “Hepimizin temennisi hükümetin bir an önce kurulması ve belirli bir sistem dâhilinde yapacakları projeleri, önümüzdeki bu zorlu süreci nasıl atlatacağımızla ilgili planlarını hayata geçirmeleri” şeklinde konuştu. “Böylece halkın kafasındaki soru işaretleri ortadan kalkar. Çünkü halkın endişeleri arttıkça hükümete duyulan güven azalıyor. Bu nedenle her şeyin bir an önce sistematik şekilde ilerlemesini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zaten yeteri kadar bütçe harcaması yapıldığını dile getiren Akıncı, “O bütçeden payını alan aldı. Artık bütçeye el uzatılmadan, halkın hakkı daha fazla sömürülmeden, erken seçime bir bütçe ayrılmadan ne yapılacaksa yapılmalı” dedi. “Çünkü dediğim gibi bu şekilde devam ederlerse, zaten halkın toleransı kalmadı, bu sefer daha farklı şeyler ortaya çıkacak. O nedenle ben bir erken seçim ya da bu seçime bütçe ayrılması taraftarı değilim” şeklinde konuştu.
“Yeni seçilecek hükümetin öncelik vermesi gereken konu sağlıktır” diyen Akıncı, “Sağlık olacak ki biz ekonomiyi arkasından güçlendirelim ve toparlayalım. Can kaybı yaşandıkça hangi ülke iyileşebilir, ekonomi kalkındırabilir?” diye sordu. “Sistemli bir şekilde önce sağlığa el atılmalı. Sağlık sistemi bir an önce düzeltilip, ardından ekonomiye el atılmalıdır. Sağlık konusu iyileştirilirse halkın içine su serpilmiş olacak. Güven kazanacaklar” dedi.
Ali Derinalp: “Siyasetle uğraşacak vaktimiz yok çünkü ekonomik olarak çok gerideyiz”
Girne esnafından Ali Derinalp, “Hükümetten önce ekonomik sorunlarımız var. Siyasetle uğraşacak vaktimiz yok çünkü ekonomik olarak çok gerideyiz. Önce bunları toplamalıyız. Sokağın hali belli, bizim durumumuz belli” dedi. “Bizim işimiz siyaset değil ticaret. Hükümetin hangi kolu bu ekonomik sorunları çözmek için uğraşacak bilemiyoruz. Ama bir an önce bir şeyler değişmeli” şeklinde konuştu. Derinalp, “Çünkü mental olarak çok yorulduk. Öyle bir toplum haline geldik ki, sinirlerimiz gergin, moralimiz bozuk, işimiz yok, çocuklarımız aç, eğitim yok…” açıklamasında bulundu. “Hükümetin hangi kolu bunu düzeltecek bilmiyorum ama bir an önce halkı bilgilendirmeliler” dedi.
“Eski hükümetin ekonomi konusundaki tutumu çok zayıftı ama yeni gelecek olan hükümetin ne yapacağını da bilmiyoruz” diyen Derinalp, “Bu salgın başladığından beri Fransa ya da Kanada ne dedi? Para bizim işimiz dedi. Bizim hükümetimiz ne yaptı? Kapanın, 1000 TL vereceğim dedi. Hükümetin işi bize sahip çıkmaktır. Sağlık gerekiyorsa, kapanmak gerekiyorsa biz üstümüze düşeni yapalım kapanalım ama hükümet de üstüne düşeni yapsın. Bu sorunları çözsün” ifadelerini kullandı.
Ekonomide şeffaflığı savunan Derinalp, “Ekonomimiz erken seçimi kaldırır mı, kaldırmaz mı bilemem. Buna ne kadar bütçe ayrılacağını bilmiyoruz çünkü” şeklinde konuştu. “Bize bildirmiyorlar ki. Bunların şeffaf olması lazım… Sağlığa bu kadar, yollara şu kadar, eğitime bu kadar harcıyoruz diye açıklamaları gerekir. Şeffaflığımızı kaybedersek kendimizi kaybederiz. Şeffaflık kaybolmamalı” dedi.
“İvedilikle ticarete ihtiyacımız var. Burada insana ihtiyaç var. Sokağa bakın bomboş. Ama bu dükkânların kirası ödeniyor, sigortalar, vergiler ödeniyor. Elektriği, suyu ödeniyor. Buna dair bir şey yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Mustafa Kayı: “Yeni kurulacak hükümet öncelikli olarak çiftçiye, sütçüye nasıl yardım yapıyorsa, esnafa da yardım yapmalı”
Girne esnafından Mustafa Kayı, “Bir an önce hükümet kurulmalıdır” dedi. Kayı, “Erken seçime gidilirse ekonomi diyoruz ama bizim ekonomimiz yok. Türkiye yolluyor, biz yiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yeni kurulacak hükümet öncelikli olarak nasıl ki çiftçiye kredi veriyorsa, esnafa da kredi vermeli” şeklinde konuşan Kayı, “Ya kiraları yarı yarıya ödeyecek, ya elektriğe yardım edecek… Çünkü insanlar siftah yapamıyor. Çiftçiye, sütçüye nasıl yardım yapıyorsa, esnafa da yapmalı” dedi.
Uğur Töle: “Hükümet ne kadar hızlı kurulursa o kadar iyi olur”
Girne esnafından Uğur Töle, “Hükümet ne kadar hızlı kurulursa o kadar iyi olur” şeklinde konuştu. “Otellerin açılması, casinoların açılması, bizim ümidimiz bu” diyen Töle, “Hükümet bir an önce seçilsin ve bu konularda karar alsın. Yeni gelecek olan hükümet ekonomiyi önceliğe almalı” ifadelerine yer verdi.
Töle, “Önce kapılar açıldı bir anda, birçok enfekte oldu. Şimdi 3 gün için geleceklere açık diyorlar. 3 gün için gelecek adamın kime ne faydası olacak? Kumar oynamaya mı gidecek, çarşıya mı çıkacak? Yine casinocuya yarayacak. Esnafa bir katkısı yok” şeklinde konuştu.
Töle, “Yeni kurulacak olan hükümetin esnafa yardım paketi açıklaması gerekir. Kiralar konusunda bir şeyler yapılmalı. 1500 TL neye yeter?” diye sordu. “Oteller başta olmak üzere 1500 TL verildi, çalışana ulaşması gereken para, otelcinin cebine girdi, çıkmadı” dedi.
“Ben senelik kira ödüyorum. 450 Milyar kira ödeyeceğim. 1500 TL yardım diyor. 9 ay oldu ben siftah yapamadım. Neyle ödeyeceğim o parayı? Benim cirom 1 Milyonken, şimdi oldu 100 Bin TL. Ben elemanımı mı ödeyeyim, kiramı mı, faturaları mı? Vergileri mi? Sigortayı mı? Memur aybaşı geldiğinde maaşını alıyor ama esnaf burada heba oldu” şeklinde konuşan Töle, “4500 sterlin ayda kira diyor. Bugün sterlin olmuş 10,50. Bu konulara el atılmalı” ifadelerini kullandı.
“Kiralar sabitlenmeli. Ya da 3 ay şahıstan yani dükkân sahibinden, 3 ay esnaftan alınsın gibi bir uygulamaya gidilsin. Adada fakirlik yoktu, şu an fakirlik var. Ekmeğe muhtaç insan var. Devlet insanları hırsızlığa yöneltiyor” dedi.
Damla Mişon: “Meclistekilerin komple değişmesi lazım...”
Girne esnafından Damla Mişon, “Hükümet bir an önce kurulsa da nasıl bir hükümet kurulacak? Meclistekilerin komple değişmesi lazım...” dedi. Erken seçime gidilse daha iyi olacağını ifade eden Mişon, “Ancak şu anda ekonomimiz sadece erken seçimi değil, hiçbir şeyi kaldıramaz durumda. Ekonomi kalmadı. Sterlin 10,50 oldu. Euro 9,50. Dolar ise 8” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’ye gitti. Oradan para alıp erken seçim yapabilir” yorumunda bulunan Mişon, “Zaten gördük ki şu an mecliste bulunan çok az insan iş biliyor. Vasıflı milletvekilimiz, bakanımız yok. Ekonomi gittikçe kötüleşiyor. Ne beklentimiz, ne de umudumuz var bu ülkeyle ilgili” ifadelerini kullandı.
“Kafaların değişmesi lazım…” dedi. “Bizim en büyük yanlışımız nedir? Amcamın oğlu, teyzemin kızı diyerek bir yerlere getirilmiş insanlar. Her taraf müsteşar ve müdür dolu. Ama iş bilen adam yok. İş bilen insanların da bir şey yapmak için isteği yok. Bu yüzden bu hale geldik” ifadelerine yer veren Mişon, “Yeni hükümet seçilse de bu kafa yapısı değişmediği sürece hiçbir şey düzelmez” şeklinde konuştu.
“Salgın süresinde gördük, ekonomiyi düzgün yönetemediler, insanlar battı. İnsanların durumu çok kötü...” diyen Mişon, “Ülkede öyle bir ayrışma oldu ki, özel ve devlet çalışanı arasında uçurum var. Devlet çalışanı 15 Bin TL maaş alıyor. Özel sektör çalışanı dükkânı kapatıp 1500 TL ile geçinmeye çalışıyor. Olacak iş mi?” ifadelerini kullandı.
“Üretelim diyorlar ama ne üreteceksin? Ülkenin %80’i devlet memuru... Kim üretecek?” diye soran Mişon, “Ne vergide yardım ediyorlar ne dükkân kirasında… 1500 TL yardım vereceğim diyor devlet. Şu çarşıyı bir gezsinler. Minimum dükkân kirası zaten 2000 sterlin. Adam 20 Bin TL kira öderken sen ona 1500 TL yardım dersen, bu komik bir durumdur” açıklamasında bulundu.
Gökhan Atlı: “Seçilecek olan yeni hükümetin ele alması gereken ilk mesele kesinlikle ekonomi olmalıdır”
“Seçilecek olan yeni hükümetin ele alması gereken ilk mesele kesinlikle ekonomi olmalıdır” diyen Girne esnafı Gökhan Atlı, konuşmasına “Bir ülkenin ekonomisi yoksa, o ülke ayakta duramaz. Ülkede ne asker kaldı, ne turist kaldı, ne öğrenci ne de çalışan kaldı” şeklinde devam etti.
Atlı, “Devlete baktığınızda şu anda halkı için bir şey yapmıyor. Biz dükkânlarımızı açtık. 3. Aydan bu yana cebimizden ödeme yapıyoruz” şeklinde konuştu. “Kendi adıma konuşayım 750 Bin TL zararım var. Hem cirodan hem yaptığım ödemelerden hem kiradan… Baktığınız zaman 3. Aydan bu yana bir kazancımız yok” açıklamasında bulundu.
“Önümüzdeki 3 yılda da düzeleceğimizi tahmin etmiyorum” diyen Atlı, “Şu anda ülkeye kilit vursalar daha iyi… Güya pandemi hastanesi yapıldı. Yine kapalıyız” ifadelerini kullandı. “Dünyaya bakın, açık. Güneye bakın, açık. Sağlık tabi ki en önemlisi ama ekonomi bozulunca sağlık da otomatik olarak bozuluyor. Psikolojin bozuluyor bir kere” dedi.
Atlı, “Devletin kasasında şu anda genel seçim için ayırabileceği bir para olduğunu zannetmiyorum. 3 aydır esnafa kredi çıkacak deniliyor hala çıkmadı” ifadelerini kullandı. “Esnafa 2000 TL yardım yapılacaktı. Yapılmadı. Türkiye’den para geldi, o para nereye gitti? Hepsi seçime mi gitti?” diye sordu.
Atlı, “Bir seçim yapmak için illa Türkiye’den para mı gelmeli? Seçim yapsalar ne değişecek, başa gelecek olan ne yapacak bunlar elbette çok önemli. Bunları merak ediyoruz. Kimse de bir açıklama yapmıyor” dedi.
“Bunlar iyi günlerimiz. Hava güzel olduğu için üç-beş kişi de olsa çarşıya insan çıkıyor eve ekmek götürebiliyoruz ama kış ayları geldiğinde ne olacak? Bizi daha kötü günler bekliyor” şeklinde konuşan Atlı, “Yarın öbür gün kirayı, elektriği, suyu da ödeyemeyeceğiz. Bu devlet için de bir dezavantajdır. Şu anda düzenli şekilde her şeyi ödüyoruz ama devletten bir şey görmüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Mehtap Dubusch: “Erken seçime gidilmesi olasılığını ekonomimiz kaldırmaz”
Girne esnafı Mehtap Dubusch, “Açıkçası erken seçime gidilmesinin bir faydası olmayacak diye düşünüyorum” dedi. “Kim gelirse gelsin, hiç fark etmez. Önemli olan burayı güzel ve adil yönetmesidir” şeklinde konuşan Dubusch, “Adil bir sistem olsun istiyorum. Her şey eşit olsun istiyorum. İnsanlar arasında ayrım yapılmasın istiyorum. Burada yaşayan kim olursa olsun, belli ki bir amaç için burada. Kıbrıs hepimizin. Bu ayrımlar yapıldığı sürece adil olunmayacak” ifadelerini kullandı.
Dubusch, “Erken seçime gidilmesi olasılığını ekonomimiz kaldırmaz. Ekonomi durur. Yeni hükümet de hiçbir şey yapmadan devam ederse hiçbir şekilde düzenimiz olmayacak. Her şeyin bir an önce halledilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.